Translate.vc / испанский → турецкий / Dock
Dock перевод на турецкий
130 параллельный перевод
- En un cuarto en nuestro barrio en la calle Dock, número 24.
- Nerede kalıyorsun? - Eski mahallemde Rıhtım boyu, 24 numara.
¿ Le suena el nombre de Dock Tobin?
Hiç Dock Tobin ismini uydun mu?
Dock Tobin.
Dock Tobin.
Johnny Beggs, Dock Tobin y todos esos...
Johnny Beggs, Dock Tobin ve diğerleri.
Estréchale la mano a tu tío Dock Tobin.
Gel de, amcan Dock Tobin'in elini sık.
Dock, me acompañan dos personas que llevan caminando todo el día.
Dock, yanımda iki kişi var, bütün gün yürüdüler.
Aquí están, tío Dock.
İşte geldiler, Dock Amca.
Me llamo Dock Tobin.
Evet. Adım Dock Tobin.
No te lo pierdas.
İzle bunu, Dock Amca.
Ella es mía, Dock.
Kadın benim, Dock.
Dock, quiero hablar contigo en privado.
Dock, seninle şu tarafta konuşmak istiyorum.
- Dock, ¿ le crees?
- Dock, ona inanıyor musun?
Hazle caso al viejo Dock y sabrás el...
Sadece ihtiyar Dock'u dinle ve işin sırrını çöz.
¿ Me oyes, Dock?
Beni duyuyor musun, Dock?
¡ Voy a por ti, Dock!
Seni öldürmeye geliyorum, Dock!
¡ Escúchame, Dock!
Beni dinle, Dock!
Lassoo es una ciudad fantasma. Y eso mismo eres tú, Dock, un fantasma.
Lassoo bir hayalet kasabası ve sen de öylesin, Dock, bir hayalet.
Voy a entregarte, Dock.
Seni öldüreceğim, Dock.
Hickory dickory dock.
Hickory dickory rıhtımı.
Calle del Muelle Blanco 21.
21 White Dock Sokağı.
" Hickory dickory dock.
Tik tak, tik tak.
No tendríamos que mudarnos de aquí.
Goon Dock'tan ayrılmamız gerekmez.
- Tiene amigos en Oscar's Dock y no hay un solo día en el que no lo carguen de pescado.
- Oscar's Dock'ta arkadaşları var. Sırtına balıkları yükleyip eve göndermedikleri bir tek gün bile yok!
"Sin embargo, Murphy de Lincoln ha empleado nada menos que a John Kinney... y su grupo de Doña Ana para capturar a Billy the Kid y la pandilla".
Ne ise. " Murphy, John Kinney'i ve Dock Eye'den bir grup, Billy the Kid ve çetesini yakalamak için tutmuş.
Era voluntario en la Misión de Rescate de la Calle Dock.
Rıhtım caddesindeki sosyal hizmet görevi için gönüllü oldum.
Misión de rescate de la calle Dock.
Rıhtım caddesi sosyal hizmet görevi...
bueno que dices, Doc? 300,000, es mucho dinero.
Sen ne dedin Dock?
¿ Dock sigue ahí?
Dock hâlâ içeride mi?
Dock, ¡ serás cabrón!
Dock, seni onun bunun evladı!
Dock, conmigo.
Dock sen benle.
Durante la mayor parte de mi niñez, tú y Dock estabais en prisión Dios sabe dónde más.
Ben büyürken sen ve Dock hapisteydiniz.
Dock, a por él.
Dock, sen şunu ak.
- Y cogemos a Dock.
- Dock'u yoldan alırız.
¡ Le has disparado a Dock!
Dock'ı vurmuşsun!
Ven aquí. ¡ Es Dock!
Hemen buraya gel. Dock!
Tranquilo, Dock. Dock, vamos.
Sakin ol Dock.
Ánimo, Dock.
Hadi Dock.
- Hasta que se ocupen de Dock, nada.
- Dock'a bakılana kadar iş bitmez.
Joe, llévate a Dock, Murray y Slim.
Joe, Dock'u Murray ve Slim'le götür.
No te vamos a abandonar, Dock.
Seni bırakmıyoruz Dock.
Cuando podamos, sacaremos a Joe y a Dock.
Zamanı geldiğinde Joe ve Dock'ı da çıkaracağız.
A ti y a Dock no os caerán más de 12.
Sen ve Dock 12 alırsınız.
Dock Newton se recuperó de sus heridas en prisión donde cumplió 5 años, el quinto por error administrativo de otro interno.
Dock Newton'ın yaraları hapisteyken iyileşti. Beşinci seneyi bir başka mahkumun yazım hatası yüzünden yattı.
Según los testigos, él conducía el coche del robo del 68 de Dock pero Willis siempre lo negó.
1979'da, 90 yaşındayken Uvalde'de uykusunda öldü. Görgü tanıklarına göre Dock'ın 1968'deki banka soygununda o kaçış arabasını kullanıyordu.
De hecho, llamó desde México horas después para pagar la fianza de Dock, y tener coartada.
Willis bunu hep reddetti. Aslında birkaç saat sonra Meksika'dan arayıp Dock'ın kefaletini ödedi.
53 Dock " s Street.
53. Liman Caddesi Kuzeydoğu 15 numara.
¿ Qué hay de ti?
Ya sen Dock?
Hay una casa de reunión en Albert Dock.
Albert Rıhtımı'nda bir toplantı evi var.
Los cadáveres en Albert Dock eran serbios, bosnios y de Ucrania.
Albert Rıhtımı'ndaki cesetler Sırp, Bosnalı ve Ukraynalıydı.
Nuestra gente cree que Io de Albert Dock fue una pelea de bandas... por dinero.
Mike? Adamlarımız Albert Rıhtım Yolu'nun para için çete savaşı olduğu teorisi üzerinde çalışıyor.
Una de las armas usadas en Albert Dock... causó también la muerte a Dusan Valkovic.
- Albert Rıhtımı'nda kullanılan tabancalardan biri Dusan Velikoviç cinayetinde de kullanılmıştı.