Translate.vc / испанский → турецкий / Duc
Duc перевод на турецкий
49 параллельный перевод
Los jardines del Palacio Real que el duque de Orleans, por odio al Rey, su primo, permite que se utilicen como lugar de intrigas rebeldes contra el Rey.
Palais Kraliyet Bahçeleri, Duc D'Orleans'ın kuzeni Kral'a duyduğu kinden dolayı Kral aleyhinde isyan konuşmalarının yapıldığı bir yer olarak kullanıldı. Birleşik Devletler elçisi Thomas Jefferson ve Marquis de Lafayette.
Aquí están los supervivientes de esas orgías, abandonando el Castillo de Selliny.
Dört kışkırtıcının ilk ve en önemli olanı ; Duc de Blangis.
Sí, pongan controles en todas las carreteras... entre Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune,
Tamam. Bütün yollara barikat kurun Arnay-le-Duc, Nuits-St-Georges, Beaune Chalon-sur-Saone, Le Creusot, Autun arasındaki tüm yollara.
Los viajeros a Nancy, Bar-le-Duc, Châlons y París, andén nº3.
Yolcular Nancy'ye, Bar-le-Duc'a, Châlons'a ve Paris'e 3. perondan gidebileceklerdir.
"La tumba del Duque de Montpensier."
Duc de Montpensier'in kabrini.
Difícil mente en nombre de Dios, señor duque.
Tanrı adına neredeyse hiç Mösyö Duc.
- Basta de discursos, Duque.
- Bu kadar gevezelik yeter, Le Duc.
- Han encontrado al Duque a 30 km, se estrelló contra un árbol.
- Le Duc'ün arabasın, 30 Km ötede bulunmuş.
Des Schwedischen Königreichs sende mich, seinen treuen Diener, zu Ihnen, zar y gran príncipe.
Des Schwedischen Konigreichs sende mich... seinen treuen Diener... zu Ihnen, Czar and Grande Duc
Se le conoce como Phan Duc Tho.
Tuan'ın asıl adı Phan Duc Tho.
Amigos de Phan Duc Tho.
Phan Duc Tho'nun arkadaşları.
Monsieur le Duc, ¿ queréis acercaros, por favor?
Mösyö le Duc, öne çıkar mısınız lütfen?
¡ Señor Duque!
- Mösyö le duc!
Iba en el coche del duque de Ventre, un Hispano-Suiza, cuando sus hemorroides... estallaron y se enredaron en la rueda trasera.
Duc de Ventre'nin Hispano-Suiza'sını sürerken sarkan hemeroidi arabadan dışarı fırladı ve arka tekerleğe dolandı.
Monsieur le Duc, Ud. Es de religión católica, n'est ce pas?
Bay Dük, siz Katoliksiniz değil mi?
Lucie Roland, nacida en Bar-le-Duc, 10 de septiembre de 1975. Virgo con ascendente en virgo.
Lucie Roland, Bar-le-Duc doğumlu, 10 Eylül, 1975, burcu da yükseleni de başak.
Su Eminencia, el obispo de Mende, el duque de Moncan, el conde de Morangias, y la señora condesa.
Bu, değerli Piskopos de Mande. Monsenyör Duc de Moncan, Monsenyör Comte de Marangias bu da eşi Madam Kontes.
Un tipo con libertad condicional, murió de un balazo en la cabeza anoche.
Pierrot Le Duc. Dün gece kafasına topu yedi.
- Duc.
- Duc.
Por suerte, un miembro de alto rango de la policía la localizó en Bar-le-Duc.
Neyse ki, emniyetten üst düzey bir yetkili Bar-le-Duc'te onun izini buldu.
Se llamaba Thích Quang Ðuc
Adı Thich Quang Duc.
O pato crujiente, para los amigos
Ama arkadaşları ona Çıtır Duc da diyor.
"Monsieur le duc".
Sayın Dük!
Si hace cuack como un Pato...
Duc gibi vaklarsa...
- Y el caso que está juzgando ahora...
- Ve baktığınız dava... - Duc Lu Phan.
Entonces, ¿ qué significa "S.P.D.", Pato?
Peki, "JFM" nedir, Duc?
Estás enfrentada a él por "Pato Lu" Phan, ¿ verdad?
Aslında, Duc Lu Phan için onun karşısındaydın, değil mi? Evet.
Quiero algo bueno. Un festín en Le Duc.
Le Duc'teki gibi lezzetli ve büyük bir yemek siparişi vereyim.
No te vas a duchar, no es así?
- Duç almayacaksın değil mi?
No, Monsieur le Duc.
Hayır, Mösyö le Duc.
Claire LeDuc es una mentirosa y engaña.
Claire le Duc, yalancı ve boynuzlayan biri.
duc Tienda de aceite del gordo Chen
Şişman Chen'in Yağ Dükkanı
¿ Tu antiguo compañero en la DUC?
UMB'den eski ortağın değil mi?
Pero Le Duc estaba a punto de llamar a las puertas de la peor clase de infierno :
Ama Dük kalesine giderken lanetin adı ortaya çıkacak :
Sr. Little, creo que lo que esta preguntando Le Duc... es solo si pudiera haber un poco de margen de maniobra en el precio?
Bay Little, Bence Le Duc'un sorduğu şey, sadece fiyatta küçük bir esneklik payı olup olmayacağı?
Antoine Nompar de Caumont, Marquis de Puyguilhem, Duc de Lauzun.
Antoine Nompar de Caumont, Markiz de Puyguilhem, Dük de Lauzun.
un par de cientos de años, y luego fueron a Francia, a la colección semi-real del duque de Orleans y luego a Inglaterra.
Birkaç yüzyıl kaldılar. Sonra Fransa'ya gittiler. Duc d'Orléans'ın kısmen kraliyete ait koleksiyonuna dahil oldular.
- Soy muy aficionado al duque de Orleans.
Sonunda İngiltere'ye geldiler. Şahsen Duc d'Orléans'ın hayranıyım.
Vamos, Duc.
Hadi, Duc.
- Un anciano débil, de 70 años, - ¡ Dios mío!
Çok zayıf, yaşlı bir adam 70'li yaşlarında, quang duc.
- Quang Duc.
Aman Tanrım.
¿ A usted?
- Seni mi Mösyö Duc?
Monsieur le duc.
- Bay Dük.
¡ Duke!
- Duc.
A la que tuve tres días en Dûck Quay.
Onu üç gün Dûc Quay'de tutmuştum.
He dicho que tuve a tu madre tres días en Dûck Quay.
Dedim ki, ananı üç gün Dûc Quay'de tuttum.
¡ I-RRE-DUC-TI-BLES!
YUP!