Translate.vc / испанский → турецкий / Embarazada
Embarazada перевод на турецкий
14,368 параллельный перевод
¡ No estoy embarazada!
Hamile değilim ben!
Eso es porque soy respetuosa, no porque esté embarazada.
Kibar olduğum içindir. Hamile değilim.
Estaba embarazada antes de convertirme.
Dönüşmeden önce hamileydim.
¿ Sabías que Valerie estaba embarazada de Stefan?
Valerie'nin Stefan'ın çocuğuna hamile olduğunu biliyor muydun?
¿ Y estás segura de que estás embarazada?
Hamile olduğunuza emin misiniz?
- que estás embarazada de él?
- Onun çocuğuna hamile misin?
Dejé a Valerie embarazada.
Ben Valerie hamile...
Si una madre embarazada está en peligro, entonces la transferencia es nuestro respaldo mágico.
Hamile anne tehlikede ise, Sonra transfer bizim büyülü failsafe olduğunu.
¿ Sabías que Valerie estuvo embarazada del bebé de Stefan?
Valerie'nin bi zamanlar Stefan'ın çocuğuna hamile olduğunu biliyor muydun?
" Querida Elena, estoy embarazada.
"Sevgili Elena, hamileyim."
Espera. ¿ Estás embarazada de verdad?
Bekle. Gerçekten hamile misin?
Caroline está embarazada.
Caroline hamile. # Merak ettiriyor neden... #
¿ Cómo sé si estabas embarazada del bebé de Stefan?
Stefan'dan hamile kaldığını nerden bilebilirim?
Bueno, supongo que no hay nada correcto que decir cuando averiguas que tu novia está embarazada mágicamente de los bebés de otro hombre.
Sanırım zaten kız arkadaşının sihirle başka bir adamın bebeklerine hamile olduğunu öğrendiğinde söylenecek pek doğru bir şey kalmıyor.
Dejé embarazada a Valerie en 1863.
Valerie'yi 1863 yılında hamile bıraktım.
Si tú puedes encargarte de todo esto embarazada, yo puedo encargarme de una parte sin estarlo.
Eğer sen hamileyken bütün bunları halledebiliyorsan ben de hamile değilken altından kalkarım.
Sí. Ojalá no me hubiera enamorado y no hubiera puesto mi barriga de embarazada frente a las patadas de Julian.
Evet keşke aşık olup rahmimi yerleştirmeseydim Julian'ın önünde.
Esa es tu mirada "tus hormonas te están volviendo loca porque estás embarazada", lo cual te haré saber es en realidad un intento del hombre por minimizar el regalo que nuestros cuerpos traen a este mundo.
Şu "hormonların seni delirtiyor çünkü" hamilesin bakışı. Bir adamın vucüdumuzun dünyaya getirdiği hediyeleri küçümseme girişimi.
Espero haberme quedado embarazada.
Umarım hamileyimdir. Aç, aç, aç.
Créeme, si alguien sabe lo que estar embarazada tras las rejas, soy yo.
İnan bana, parmaklıklar arkasında hamile olmak nasıl bir şeydir bilirim.
¿ Lo sabías? Que estabas embarazada.
Hamile olduğunu biliyor muydun?
He dispuesto una comida para la embarazada. Pero no apresures las oraciones.
- Hamileler için yemek ayarladım ama dua için acele etme.
Está embarazada de mi hijo.
Çocuğumu taşıyor.
Tu esposa está embarazada de tu hijo... y aun así, ¿ Alfred te entrega como rehén?
Karın hamile olmasına rağmen Alfred tarafından rehine olarak mı verildin?
Cuando ocurrió la revolución, yo estaba embarazada y me enorgulleció que mis bebés nacieran libres.
Devrim olduğunda ben hamileydim ve çocuklarım özgür doğduğu için çok gurur duydum.
El 14 de enero, el día de la revolución, como le dije, no estaba en la calle pues estaba embarazada.
Devrimin olduğu gün, 14 Ocakta dediğim gibi, sokaklarda değildim çünkü hamileydim.
El rumor es que la dejó embarazada.
- İddiaya göre onu hamile bırakmış.
Debió quedar embarazada en la época de los primeros asesinatos.
İlk cinayetler sırasında hamile kalmış olmalı.
¿ Con Lila Stangard, la chica sobre la cual acababa de saber que estaba embarazada de su marido?
Lila Stangard ile. Kocanızdan hamile olduğunu, yeni öğrenmişsiniz.
Solo hay que volverlo a intentar porque, por lo visto, en realidad es... El momento más fácil para quedarse embarazada es en los primeros seis meses después de haber estado embarazada.
Tekrar deneyebiliriz çünkü görünüşe göre, aslında hamile kaldıktan sonraki ilk altı ay hamileliğin en kolay zamanıdır.
La mujer está embarazada, en el dolor, y solo.
Kadın hamile, acı çekiyor ve yalnız.
Sus niveles son probablemente elevados porque está embarazada.
Hamile olduğu için değerleri yükselmiştir.
Y no, no está embarazada.
Ve hayır, kızım hamile değil.
Keesha está embarazada.
Keesha hamile.
No puedo estar embarazada.
Hamile olmam imkansız.
¿ Cuándo podría haber quedado embarazada?
Ne ara hamile kalmış olabilirim?
Así que, ¿ no estoy embarazada? ¿ Es un tumor?
Yani hamile değil miyim?
Me gustaba más cuando estaba embarazada.
Hamileyken daha iyiydi.
Bueno, me acaba de pasar una mujer embarazada, así que no tan bien.
Şu anda hamile bir kadın beni geçiyor. O kadar mükemmel yani.
- Está embarazada.
- Hamile.
Genial, porque tenemos una mujer embarazada que tenemos que meter ahí.
Güzel çünkü ameliyata almamız gereken hamile bir kadın var.
Está embarazada.
O hamile.
Esta mujer está embarazada.
Bu kadın hamile.
Mi paciente embarazada con trauma craneal, contusiones bilaterales.
Tüm gövde ışınlamasında olan hamile hastamın iki taraflı çürükleri var.
Una mujer embarazada en casa, una niña pequeña que depende de ti, y, aun así...
Bir karın var... Evde hamile bir karın, hayatı sana bağlı küçük bir kızın, ve sen halen...
Estás embarazada.
Hamilesin.
Mi paciente, Shelby Hart, está embarazada.
Hastam Shelby Hart hamileydi.
Beta HCG... ¿ podría estar embarazada?
Beta HCG. Hamile olabilir mi?
Estoy embarazada.
Hamileyim.
Estoy embarazada.
Ben hamileyim.
Estoy en casa, embarazada con tu... ¡ Cariño!
- Dur. - Tatlım!