Translate.vc / испанский → турецкий / Espero
Espero перевод на турецкий
68,673 параллельный перевод
Espero que así sea.
Umarım gerçekten dönersin.
No espero que lo recuerdes, fue hace mucho.
Hatırlamanı beklemiyorum. Uzun zaman önceydi.
Y, Aggie... mi querida esposa, mi sol y mis estrellas, espero con ansias meter la pata contigo.
Aggie,... sevgili eşim güneşim ve yıIdızlarım... Seninle hayatım boyunca sevişmeyi dört gözle bekliyorum.
- Espero que así sea.
- Öyle umarım.
Escuchad, no espero que me creáis pero si no consigo ese dinero va a morir mucha gente.
Bakın bana inanmanızı beklemiyorum ama o paraya ulaşamazsam bir sürü insan ölecek.
Eso espero.
Umarım.
Hijo, espero por Dios que no estés diciendo lo que creo que estás diciendo.
Evlat, umarım düşündüğüm şeyi. bana söylemiyorsundur.
Escucha, hijo, no... no espero que me perdones por lo que he hecho, pero tienes que entender las consecuencias.
Dinle, evlat. Ben yaptıklarım için beni affetmeni beklemiyorum ancak bunun sonuçları olduğunu anlaman gerekiyor.
Espero que podamos averiguar lo que sabe sobre Jadalla Bin-Khalid. ¿ Robaste esos planos?
Umuyorum ki Jadalla Bin-Khalid ile ilgili bilgileri alacağım.
Espero, voy a transferírtelo.
Bekle, aktarıyorum.
Espero que se arreglen las cosas entre John y tú.
Umarım John'la aranız düzelir.
Espero que sepáis todos lo que hacéis.
Umarım hepiniz ne yaptığınızı biliyorsunuzdur.
Espero poder convertirme en el padre que nunca tuvieron.
O hâlde umarım hiç sahip olmadığınız babanız olmaya layığımdır.
Espero que mantengan todo "relucientemente" limpio.
Her şeyi pırıltı pırıltı, tertemiz yapmanızı bekliyorum.
Pero, con el tiempo, niños Baudelaire, espero que vean que no imaginaban cuánto.
Ancak zamanla Baudelairelar, ancak zamanla anlamanızı umuyorum ki kişiliğimi aklınız hayaliniz almaz.
Espero que valoren todo lo que él hace por ustedes.
Umarım sizin için yaptıklarının kıymetini bilirsiniz.
Espero que no.
Umarım çalışmam.
Espero que esto no haya sido mi culpa.
İnşallah benim hatam değildir.
Espero haber sido de ayuda.
Umarım yardımım dokunmuştur.
Espero que no tenga termitas.
Umarım güvelenmemiştir.
Espero que lo disfruten.
Umarım güle güle kullanırsın.
No espero tu comprensión, pero exijo tu apoyo.
Anlamanı beklemiyorum. Senden desteğini istiyorum.
Bueno, eso espero.
- Ne? En azından ben öyle umuyorum.
Espero algún día compartir su opinión.
Umarım bir gün, ben de aynı fikri paylaşırım.
Espero poder volver a visitarte cuando tu pensamiento no refleje el de ellos.
Umarım bir gün düşüncen onlarınkini yansıtmadığında tekrar ziyaret ederiz.
Y lo último que espero de él es justicia.
Ondan son beklediğim şey adalet olur.
Pero yo espero que quiera pelear.
Ama isteyeceğinizi umuyorum.
Yo espero aquí.
Ben burada olacağım.
Espero que esté por mostrarme la orden.
Arama emrini bana göstermenizi umuyorum.
Espero que no.
Umarım değildir.
Espero que usted muera y ella sea presidenta.
Umarım sen ölürsün ve karın başkan olur.
Espero que los Miller logren dormir esta noche pese a su dolor.
Bugün belki biraz olsun uyuyabilecek yaslı Miller ailesine bunu temin ederim.
Espero que estés listo para la verdadera diversión.
Umarım gerçek bir eğlenmeye hazırsınızdır.
Verás, espero que esta sea... una comida especialmente sabrosa.
Bakın, ben bunun özellikle lezzetli bir yemek olmasını bekliyoruz.
- Espero que no haga falta.
- İşimiz şansa kaldıysa...
Excepto por el arresto... Espero que obtengan todo lo que quieren.
Umarım tutuklama dışında her istediğinizi elde edersiniz.
Espero que sí.
- Umarım edersiniz.
Espero despertarlo.
Uyanmasını bekliyorum.
Espero que no.
- Umarım konuşmuyordur.
Ahora que estamos gobernando un reino juntos, espero que podamos volver a ser lo que sea qué éramos antes.
Krallığı birlikte yöneteceğimize göre önceden nasılsak umarım yine öyle olabiliriz.
Solo... si sobrevivimos a esto, espero que podamos seguir siendo amigos.
Ben sadece... Bunu sağ salim atlatırsak umarım hala arkadaş olabiliriz.
Rohan, espero que alguien te esté acompañando.
Sana eşlik eden biri vardır elbet Rohan.
Espero que no le importe. Está bien.
- Umarım kusuruna bakmazsın.
Espero que recuerdes que te saqué en el caso de la mujer ciega.
Umarım seni o kör kadına tecavüz davasından kurtardığımı unutmazsın.
Espero que sepas dónde tienes que venir.
Umarım nereye geleceğini biliyorsundur.
Espero que no tengas miedo.
Umarım korkmuyorsundur!
De acuerdo, eso espero.
Tamam. Umarım.
- Espero.
- Bekliyorum.
Espero...
Ben beklerim...
Espero que esto sirva.
Umarım bu yapacaktır.
Espero que tengas buenas noticias.
Umarım iyi haberlerin vardır.