Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Etc

Etc перевод на турецкий

1,018 параллельный перевод
Quiero estudiar a los gorilas, su vida familiar, etc.
Gorilleri incelemek istiyorum, yaşamlarını filan.
Comandante de la Legión, etc. Eso ya lo escribirás, es un borrador.
Legion Komutanlığı'na... Önce bir taslak yazacağız.
Piloto de caza de primera línea, batallas, operaciones de apoyo, etc.
Birinci sınıf pilot, Savaş madalyası vs.
Tenemos mapas, cartas de navegación, etc.
Haritaları, şemaları ve diğer belgeleri düzenledik.
Tales como divorcios, herencias, argumentos, etc.
Boşanma davaları, mal mülk kavgaları falan.
Etc., etc., que conducen a Ischl deben ser rigurosamente controlados, ¿ Entendido?
Ischl'in her köşesi sıkı denetim altında olacak! Anladınız mı?
Ejemplos de sus pequeños hobbies mariposas, cosas tejidas, etc.
Küçük hobilerinden örnekler kelebekler, örgü partileri vs...
Y para la Sra. Marvin, una medalla del Dr. Marvin por su amor, coraje, devoción, etc., etc.
Bayan Marvin'e de Dr. Marvin'den bir altın madalya. Sevgisi, cesareti, sadakati, vesaire vesaire için.
Ningún oficial que utilice falsos documentos... podrá ser perdonado legalmente, etc, etc...
Teşekkür ederim Sayende şimdi İtalyan olduğumu biliyor musun? İyi ya yalnız değilsin 48 milyon kişi daha var. Bu yüzden her şeyimi kaybedebilirim.
¿ Por qué "etc, etc..."?
Neden sanki beni mutfak ortasında doğurttun ki...
Etc... Están todos en la lista.
Marozzi Augusto, İtalyan Mareşal...
Si los fantasmas, etc... son sólo creaciones de la histeria... significaría que su fiesta será un éxito.
Eğer hayaletler vesaire sadece histerinin bir ürünüyse partinizin başarıya ulaşması kaçınılmaz.
Recuerdos, etc... "
Sağlıcakla kal, vesaire... "
Con los electrodomésticos... aspiradoras, refrigeradores, planchas... de todo tipo de grabación, etc.
Ev aletlerine gelince elektrikli süpürgeler, buzdolabı, ocaklar..
Y sigue habiendo luna llena, etc..
Hala dolunay var, vs, vs...
Novelas, poemas, canciones, etc.
Romanlar, şiirler, şarkılar falan.
Es un genio con motores, máquinas, radios, etc.
Motor, makine, telsiz vs. konusunda dahidir.
y anunciaron el compromiso de su hija Louise... con Carlos Romero de Barcelona, España, en la fiesta de anoche, etc.
Kızları Louise'in İspanya Barcelona'dan Carlos Romero ile nişanını, dün gece verilen bir resepsiyonda ilan ettiler ve öyle devam ediyor.
Quien ocasione la muerte de su cónyuge, hija o hermana, por el acto en el cual descubre una relación carnal, y en el estado de ira ocasionado por la ofensa a su honor, etc. etc...
" Her kim, karısının, kızının ya da kız kardeşinin gayrimeşru... cinsel birliktelikte bulunduğunu öğrenmesi üzerine... onurunu ya da aile şerefıni korumak adını, onlardan birinin, vs...
Hay buques de guerra, cruceros, destructores, etc.
Muharebe gemileri, kruvazörler, destroyerler, mayın tarama gemileri.
Necesitamos torpedos, bazucas, morteros, etc y cada soldado. Pásalo, ¿ sí?
Bize torpido, bazuka, havan, makas ve dayanabilecek adamlar gerek.
¿ Va mejor la pintura? Me encuentro un Guttuso, etc...
Ressamlık iyi gitse bir Guttuso olur çıkarım.
cadáveres, descomposición, putrefacción, muerte, etc.
Cesetler, çürümüşlük, kokuşmuşluk, ölüm, vs.
Carbón, petróleo, etc.
Kömür, petrol, vs.
Revocación de la multa aplicada en ocasión de... etc.
Bütün para cezaları iptal edilecek. Falan filan...
Afirma que esos fenómenos se deben a aguas subterráneas, corrientes eléctricas, presión atmosférica, manchas solares, temblores de tierra, etc.
Rahatsızlıkların nedeni yeraltı sularıymış... elektrik akımları, atmosfer basıncı, güneşteki lekeler, depremlermiş falan filan.
En caso de peligro de muerte inminente, etc...
Hem de hayati bir tehlike. Yasada bütün bunlar şekillerle açıklanmış.
por cuestiones de los operarios, los pagos, etc.
Herhangi bir gaspa kaşı koymak için falan.
Violación, corrupción de menores, etc. El matrimonio celebrado con la persona ofendida, elimina dicho delito.
Irza geçme, reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme, vesaire -... türünden suçlar, mağdur ile evlilik halinde hükümsüz olur.
- Industria electrónica, etc...
- Elektronikler, ve saire...
Recibidas cien mil liras en concepto de gastos,... material fotográfico, dietas, extras, etc.
Masraf yüz bin liret. Harcamalar, özel gereçler, transferler...
Acatarán las órdenes del sargento Buell sobre la hora de salida, el orden de marcha, los lugares de acampada, etc.
Eğer bir şeye karar verilecek olursa, tarafımdan verilecektir. - Çavuş.
Este ascenso se ejecutara tras un reconocimiento fisico, ei juramento dei cargo, etc.
Terfiyi gerekli kilan, inceleme komisyonunun öngördügü üzere bu atamanin resmen hak kazanildigina vesaire vesaire.
Una bonita casa, incluídos un microondas... intercomunicador, una furgoneta, etc.
Güzel bir ev, mikrodalga fırından dahili telefon sistemine her şeyi tam. Steyşın araba, vesaire.
Fundiciones, imprentas, etc... Tiene más de 700 empleados.
- Sanırım 700 kişi çalıştırıyor.
"Septime será el mensajero... "... de la última oportunidad ", " etc...
"Septime, son şansın habercisi olacak", falan, filan.
La historia de la Tierra, sus antecedentes, etc.
Dünya tarihi, kendi geçmişi, o tür şeyler.
Les aconsejo esto debido a mi gran afecto por ambos. " Etc., etc., etc.
Bunu, ikinize birden hissettiğim samimi alakaya falan filan.
Primero, segundo, tercero, etc.
O da yeni baştan yazdı.
Debe rellenarlos... para la seguridad social, etc.
Ulusal sağlık sigortası için bunları doldurmanız gerek.
¿ Quien paga por los carteles, los panfletos, etc.? "
Bu broşürlerin ve hediyelerin kaynağı ne? " diye.
No sé nada, no he visto nada, etc.
Hiçbir şeyden haberim yok v.s...
- Derivados de petróleo, textiles, etc.
Petrol ürünleri, sentetik elyaf... gibi şeyler.
Se le pregunta si ha hecho testamento, cómo desea ser sepultado, etc.
Ardından vasiyetini hazırlayıp hazırlamadığı ve geride bırakacağı eşyalarla ne yapılmasını istediği sorulur.
Busca su toalla, etc.
Şu beyazlı adam sensin.
Primero matamos al asesino y entonces, siendo asesinos, seremos asesinados, etc, etc...
Biz kanunu temsil ediyoruz. Seni öldüren biz değiliz. Halkımız yaşamana izin vermez.
A una esposa se le debe proporcionar una casa... comida, vestidos, atención médica, etc.
Şimdi, bir eş için ev sağlamak lâzım, yiyecek, elbise, tıbbî bakım, vesaire, vesaire.
Con la aparición de sistemas en "ismo", socialismo, anarquismo, imperialismo, comunismo, etc., están apareciendo manchas solares en la superficie del astro diurno.
İzm salgınıyla beraber, sosyalizm, anarşizm, emperyalizm veya komünizm gibi, altın küre üzerinde güneş lekeleri çoğalmaya başladı.
de Capodimonte, Herculano, Pompeya, etc...
Capodimonte, Herculano, Pompeii ve benzerleri.
El mundo gira en torno a la ley, las identidades, los papeles, etc.
Yasaya göre.
Filipinas... etc...
Denizaltı Kuvvetleri Komutanlığı yoluyla, vesaire, vesaire...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]