Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Evade

Evade перевод на турецкий

56 параллельный перевод
Mientras estamos hablando en sus términos... que todo está correcto, pero al minuto que le pregunte algo... o deseo saber algo específico de usted... me evade en forma brillante o desea salir a tomar un café.
Seninle kişisel ilgisi olmayan bir iş olduğunda her şey yolunda ama ne zaman seninle ilgili özel bir şey sorduğumda ya da öğrenmek istediğimde ya beni tersliyor ya da kahve almaya gidiyorsun.
En su estado de embriagues, se evade de la realidad de su vida.
Sonra o da kendini ve hayatın acılarını hissetmez.
"además de su impresión de que su cerebro se evade... " pierde su conciencia de hombre, la confusión de sus ideas, "sus arrebatos de furia, de demencia".
Para tutkusunu ve kontrol kaybedişini vicdanını yitirmesini, kafa karışıklığını... öfke krizlerini, delirişini...
Creí que podría ayudar porque este demente se evade de la realidad cada cinco minutos.
Bize yardımcı olabilir çünkü bu muz kafalı, beş dakikada bir hayal ve gerçek arasında gidip geliyor.
Adelante, ya sabes. Quéjate, cuéntale tus problemas a tu vecino pide ayuda y observa cómo se evade.
Devam edin, şikayetlenin, dertlerinizi komşunuza anlatıp yardım isteyin, sonra da kaçıp gidişlerini izleyin.
Mitic evade a su oponente.
Mitiç rakibini geçiyor.
Y un enfermo mental que se evade de un manicomio, no comete delito alguno.
Bir deli adamın cezaevinden kaçması, ya da başka bir yerden, suç değildir, sonuçta o bir deli.
Un paciente sonámbulo evade una guardia de alta seguridad.
Bir hasta yüksek güvenlikli koğuştan uykusunda yürüyerek çıkıyor.
La gente me evade a menos que esté al lado de alguien respetable.
Kolumda saygın biri olduğu sürece insanlar benden çekinecek.
Evade el sistema inmunitario mostrándose como anagrama de memoria.
Vücudun bağışıklık sisteminden kendisini bir hafıza engramı gibi göstererek sakınıyor.
Mi adversario, Earl Washburn, evade los problemas.
Rakibim, Earl Washburn, sorunlar hakkında kaçamak davranıyor.
Evade la responsabilidad final.
Nihai sorumluluğu almaktan kaçınıyor.
Uno sólo la evade.
Henüz kaçınamadınız.
Agente, yo no sé en que demonios está pensando su compañero porque no sólo es él que activamente evade a mis oficiales, ahora él se roba un automóvil.
Ajan, ortağınızın ne düşündüğünü bilmiyorum ama memurlarımı atlatmakla kalmıyor, araba da çalıyor.
¡ Evade!
Deş!
Lo he intentado pero la espada Thunder siempre me evade.
Mesela, Şimşek Kılıcı beni geri püskürttü!
"Para de beber agua local y licor... evade las cantinas locales y los prostíbulos... y, por sobre todo, recuerda, eres un soldado Cristiano."
"Yerel su ve canlılardan kaçının " yerel bar ve genelevlerden uzak durun ve üstte yazanları hatırla, sen hristiyan bir askersin. "
Se nos evade desde hace 6 años, pero esta vez no lo dejaremos escapar.
Altı yıldır sürekli bizi atlatıyor, bu sefer kaçmasına izin vermeyeceğiz. - Bunun için hiçbir risk alamayız.
Quiero saber donde está el dinero cuanto tenemos, pero él evade la cuestión.
Paranın nerede olduğunu, ne kadar paramız olduğunu öğrenmeye çalışıyorum ama direnişle karşılaşıyorum.
Evade los controles, las tropas guerrilleras y demás locuras.
Yol barikatlarıyla ve Vietnamlı askerlerle uğraşmak zorunda kalmıyoruz.
Creo que no me di vuelta... Era como una mariposa nocturna que se evade de la luz que la consume.
Yangının içinden sıçrayan bi çekirge gibi... geri dönmeyeceğime inanıyorum
Quien se evade reconoce ser un prisionero.
Tutsak tutsaklığını bilmeli.
Evade a un defensa y sale airoso.
Bir markajcıya çarptı ve geçti.
La comedia evade.
Komedi kaçırır.
Admito haber desarrollado apariencia de insensible pero contar el costo humano es una tarea triste y terrible y ninguna apariencia me evade de la verdad de que en casa, las noticias llevan angustia y sufrimiento.
Aslında kalın bir hissizlik kabuğu geliştirdim ama olası can kaybını hesaplamak çok acı ve hiçbir kabuk beni haber ulaşınca ailelerin yaşayacağı acıyı düşünmekten alık oyamıyor.
Nada odio más que a un manifestante hippie que evade el reclutamiento.
Asker kaçağı bir hippi kadar nefret ettiğim hiçbir şey yoktur.
Mahdavikia evade al contrario.
Topu iyi sakladı.
No, nuestro progreso nos evade.
Hayır. Hiç ilerleme kaydedemedik.
Ella, uhm... realmente evade.
Evet, o, um, epey düşüp kalkmış.
Sí. ¿ Quién evade la pregunta ahora?
Şimdi kim soruyu geçiştiriyor?
Cada vez que le pregunto sobre su estancia en el hotel, me evade.
Ne zaman o otelde kalmasıyla ilgili soru sorsam kaçamak cevap veriyor.
¡ Evade, evita, escapa y evade!
Zıpla, eğil, alçal, dal ve zıpla!
No la recuerdo como alguien que evade responsabilidades.
Ben de sizi sorumluluklardan kaçan biri olarak.
Y no soy el tipo de hombre que evade sus responsabilidades.
Sorumluluklarından kaçan tiplerden değilimdir.
Le pregunto sobre Malini y lo evade.
Malini hakkında bir soru sordum ama sen duymazdan geldin.
¿ Qué? ¿ Todo ese equipo sofisticado de monitoreo allá en el hielo y este submarino gigante evade el radar? Vamos, piensa.
Yukarıda buzun üstündeki o cafcaflı izleme aygıtları bu dev denizaltı, bir anda radarlara mı girecek sanıyorsun?
Imagine que son sus responsabilidades y las evade.
Bunların kaçmaya çalıştığın sorumlulukların olduğunu düşün.
Mi mamá decía que el que responde con una pregunta... evade la pregunta original.
Annem daima derdi ki, birisi soruyu soru ile karşılıyor ise... bunu sadece ilk sorudan kaçınmak için yapıyordur.
Un destino merecido que él aún evade a través de la traición y el engaño.
Hak ettiği sona kavuşacaktı ama haince yine kurtuldu.
Moray solo evade el matrimonio porque de verdad necesita ser de Helene.
Moray sırf Helene'e sadık kalmak istediği için evlenmekten utanıyor.
Evade una tacleada!
- Tucker hücumdan kaçtı.
¿ Evade la culpa del matrimonio?
Suçu evliliğe atmak istiyor belki de.
Un caballero no evade su deber.
Gerçek bir şövalye asla görevini savsaklamaz.
Evade a los rabinos si los ves.
Hahamı görmezden gel.
Representante de la Vice Primer Ministro evade preguntas
Başkan vekili soruları yanıtsız bıraktı.
Bueno, ciertamente no les diría que así es como se evade el escrutinio de la Comisión de Valores y Cambios, pero no es mi culpa si el abandonar Pearson Specter empieza a ponerse de moda.
Onlara S.P.K. denetiminden nasıl kaçacaklarını söylemem tabii ki ama Pearson Specter'dan ayrılmanın moda olması benim suçum değil.
cualquier material que evade el tirón de un agujero negro finalmente muere de distancia como sus protones se desintegran.
Bir kara deliğin çekiminden kaçan her hangi bir malzeme eninde sonunda protonlarına parçalanarak yok olacak.
¿ Ahora quién evade la pregunta?
Şimdi kim konuyu değiştiriyormuş bakalım?
Quien se evade reconoce ser un prisionero.
Hem sonra nereye gidecektim ki?
Parece que el QB Vince Howard no sólo evade defensas Tiene dos detenciones con resistencia y eso al frente de un cargo por robo.
Görünüşe göre oyun kurucu Vince Howard sadece savunma oyuncularından kaçmıyormuş.
Me evade.
Bu da beni çok rahatlatıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]