Translate.vc / испанский → турецкий / Familiar
Familiar перевод на турецкий
12,694 параллельный перевод
Fue una cena familiar.
Ailecek bir akşam yemeğiydi.
¿ Luce familiar?
Tanıdık geldi mi?
- Así que eres parte de una dinastía familiar.
- Sen de benim gibi köklü bir ailedensin yani.
He ahí una cara familiar.
Bu tanidik bir yüz.
Sí, sólo pensé que sería divertido para que usted, uh, a ver qué es como un fin de semana familiar.
Sadece senin için aileyle haftasonları vakit geçirmenin ne kadar güzel bir şey olduğunu öğrenmeni istedim.
Es día de diversión familiar, perras!
İşte ailemle güzel bir gün, sürtükler!
Es día de diversión familiar!
Aileli, güzel bir gündü!
Una vieja receta familiar.
Eski bir aile tarifi.
Lo que viene puede resultarle familiar a alguno de ustedes.
Bir sonraki şey bazılarınıza tanıdık gelebilir.
Al entrenador Chuck se le ha muerto un familiar.
Koç Chuck'ın bir yakını vefat etmiş.
Alguna pista que parezca familiar de mi visión, te haré saber primero.
Öngörümle alakalı en ufak bir ipucu görürsem ilk sana haber vereceğim.
Chicos gemelos. ¿ Te suena familiar?
İkiz oğlanlar. Tanıdık geldi mi?
- Me parece familiar.
- Tanıdık geliyorsun.
¿ Te es familiar el concepto "susurro"?
Fısıldamak diye bir şey duymadın mı?
Sí, contábamos con un descuento familiar.
Evet bir kardeş indirimi olmasını bekliyorduk.
¡ Es una firma familiar de abogados!
Ailemizin avukatlık bürosu bu.
Luces familiar.
Tanıdık gözüküyorsun...
Diferente apellido, pero diría que hay un "aire familiar".
Soy isim farklı ama bence bir benzerlik var.
Tengo datos para gineco-obstetras y una clínica de planificación familiar.
Sizi kadın doğum ve aile planlama kliniğine yönlendirebilirim.
La mayoría de los hombres no me hablan en un tono tan familiar
Çoğu erkek benimle böyle tanışıyormuşuz gibi bir ses tonuyla konuşmuyor.
Llegué esta mañana, y vi que la policía había lanzado una orden de captura para un nombre que me sonó familiar.
Bu sabah işe gelince NYPD'nin verdiği ismi gördüm ve tanıdık geldi.
Pero el ADN era de una línea familiar diferente.
Ama DNA başka bir soydan geliyormuş.
¿ Luce familiar?
Tanıdık geliyor mu?
Si ves a alguien que te parece familiar, dínoslo.
Tanıdık birisi çıkarsa, bize sadece söyle.
Este es un estudio jurídico familiar.
Burası ailemizin.
Llegamos a casa... la casa familiar... y aparco en la entrada, él mira y dice, "aterrizaje perfecto, hijo".
Evin önüne çekiyorum, aile evimiz ve park yerinde duruyorum, bana bakıp güzel park evlat diyor.
Bueno, la lactancia materna es un problema familiar.
Emzirme bir aile meselesidir.
Permanece en su casa familiar de Norfolk e ignora todas nuestras citaciones.
Ailesinin Norfolk'daki evinde kalıyor. Ve her çağrımızı yoksayıyor.
Su vida está aquí en la corte, no en ninguna granja familiar que poco le importa.
Hayatı burada sarayda umurunda bile olmadığı bir aile çiftliğinde değil.
¿ Pero quizás le es familiar el antiguo dicho
Fakat, belki eski bir atasözünü duymuşsundur.
Porque Keller es una marca familiar... tiene una reputación impecable.
Çünkü Kellar bir aile şirketi, kusursuz bir ünü var.
Es una reliquia familiar, no puedo separarme de ella.
Aile yadigarı, onunla olmaz.
Bueno, debo decir que también me resulta familiar.
Tanıdık geldiğinizi söylemeliyim.
Pero, tu voz me parece familiar.
Görüşürüz. Yalnız sesin çok tanıdık geliyor.
Te dije que me parecías familiar.
- Tanıdık geldiğini söylemiştim.
Pero hay una propiedad a su nombre, - un viejo negocio familiar.
- Üzerine kayıtlı aile işinden kalma bir mülk var.
Me resulta familiar.
Tanıdık geliyor.
Si un Hatfield hubiera trabajado para un McCoy, tal vez habría terminado en una rídicula disputa familiar.
Bir Hatfield bir McCoy için çalışmış olsaydı o saçma sapan kan davası da biterdi belki.
Pensé en algún familiar de las víctimas de Len, pero no parece un asesinato por venganza.
Len'in kurbanlarından biri olduğunu düşünmüştüm ama bir intikam cinayetine benzemiyor.
¿ No suena esto familiar?
Tanıdık geldi mi?
¿ Es usted familiar?
- Ailesinden misiniz?
Eso debe parecerle familiar, agente especial Rose Nolan.
Bu tanıdık gelmiş olmalı Özel Ajan Rose Nolan.
La abogada familiar.
- Aile avukatı?
Sí, la mayoría de la gente que conocíamos tenía al menos un miembro familiar en los túneles.
Evet, yerel halkın çoğunun en az bir aile üyesi tünellerde çalışıyor.
Momento, ¿ por qué me suena familiar?
Bir saniye bu çok tanıdık geldi?
- ¿ Por qué se ve familiar?
Bu neden bu kadar tanıdık?
Tus padres estaban preocupados por no poder tener un hijo durante tanto tiempo... así que añadieron a So Jung en el registro familiar.
Neymiş o? Soruşturmanın gizli bilgisi olduğundan bunu sana söyleyemem.
¿ Has contactado con su familiar más cercano?
En yakın akrabası ile iletişime geçtin mi?
Pero la... la puso como familiar más cercano en su ficha, así que...
Formlarda en yakın akrabası olarak onu göstermiş.
- Eso suena familiar.
- Bu çok tanıdık.
¿ Te suena familiar?
Tanıdık geldi mi?