Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Fascismo

Fascismo перевод на турецкий

297 параллельный перевод
Ya sabes, comunismo, fascismo, vuduismo, hoy en día, todo el mundo tiene un "ismo".
Bilirsin, komünizm, faşizm... vuduizm, bugünlerde herkesin bir "izm" i var.
Muchos cometen el error de agrupar a Pareto y a Spengler al mismo tiempo porque ambos creen que la democracia es completa, por el contrario Spengler personifica la ideología misma del fascismo.
Birçok insan Pareto ile Spengler'ı ikisi de demokrasinin bittiğine inandığı için aynı kategoriye koyma hatasına düşüyor. Oysa aslında Spengler, faşizmin felsefi temelidir.
Hace que me sienta bien que los italianos y los alemanes hayan ido a luchar contra el fascismo en España.
İspanya'da İtalyan ve Almanların faşistlere karşı savaştığını bilmek beni iyi hissettirirdi.
Yo lucho contra el fascismo.
Faşizme karşı savaşırım.
Adios. Y despues a las 5 : 45 de la mañana del 7 de Noviembre de 1.936... 18 años despues, 500 de nuestros alemanes caminaron por las calles de Madrid para luchar contra el fascismo en el rio Manzanares.
Veda ve sonra 7 Kasım 1936'da sabah saat altıya çeyrek kala 18 yıl sonra, bizim taraftan 500 tane Alman Madrid sokaklarında yolumuzdaki faşist domuzlarla savaşmak için Manzanares Nehri Boyunca yürüyorlar.
Ha sido recaudado aqui y en Mejico de los centavos y nickels la gente pobre a la que no le gusta el fascismo y que creen en el trabajo que hacemos.
Burada ve Meksika'da faşizmi sevmeyen ve bizim yaptığımız şeye inanan fakir insanların kuruşlarıyla toplanan para.
Sin duda, las llamadas "víctimas del fascismo".
Kesin öyledir, sözde "Faşizmin kurbanları."
Escribí un artículo sobre el significado de la guerra... la pelea contra el fascismo y por qué todos debían colaborar.
Savaşın gerçek anlamı üzerine bir makale yazdım. Her Amerikalının faşizmle mücadeleye katılması gerektiğini anlattım.
Y no dejen que nadie les diga... que fueron tontos al luchar en una guerra contra el fascismo.
Ve kimsenin size... faşizme karşı savaştığınız için aptal demesine izin vermeyin.
todas las caras del fascismo.
Faşizmin tüm figürleri.
El hecho de que el socialismo sea mejor que el fascismo... no nos mantendrá con vida.
Gerçek şu ki sosyalizm faşizmden iyidir. Ama bunun bize bir faydası olmuyor!
" Después de siete meses del fin de la guerra, estamos de nuevo en el escenario que fue teatro de las trágicas vivencias de la guerra y el fascismo.
Savaşın bitiminden 7 ay sonra, faşizmin ve korkunç trajedilerin yaşandığı bu yerdeyiz.
Camaradas, amigos, trabajadores, cada uno de Mayo, con fascismo o sin él, siempre hemos venido aquí.
Yoldaşlar, dostlar, işçiler her 1 Mayıs'ta Faşizm olsa da, olmasa da hep buraya geldik.
Durante el fascismo.
Faşist yönetimden.
Todos están decididos a vencer al fascismo y morir por la República.
Hepsi faşizmi yıkmak, cumhuriyet için ölmek istiyordu..
Bidault lleva el fascismo en el corazón.
Bidault'ın kalbinde henüz faşizm var,
El 25 de abril del año pasado el fascismo terminó y es... "
" Geçen yılın 25 Nisan'ında faşizm sona erdi ve onun...
El fascismo, Franco, el racismo...
Faşizm, Franco, ırkçılık.
Raya en el fascismo.
Yüzde yüz faşistin teki.
EL FASCISMO COTIDIANO
Sıradan Faşizm
El fascismo ordinario.
Sıradan Faşizm
En aquel período, en un antiguo pueblo alemán, se crea un ejemplar único del "Mein Kampf" de Adolf Hitler, libro sagrado del fascismo alemán.
Faşizmin İncili sayılan "Kavgam" kitabı özel bir itina ile hazırlanıyordu.
EL FASCISMO ORDINARIO
Kısım Sıradan Faşizm
20 millones de personas, este es el precio que pagaron los soviéticos para eliminar el fascismo.
En iyi 20 milyon insanımızı, Faşizmin yeryüzünden silinmesi uğruna verdik.
Murieron creyendo que el fascismo no se repetiría en ninguna parte del mundo, en ningún país nunca más.
Dünyanın hiç bir ülkesinde, Faşizmin kalmaması inancı ile hayatını verdi.
¿ Qué saben sobre el fascismo estas muchachas más grandes?
Bunlar Faşizm hakkında ne biliyorlar?
¿ Qué saben sobre el fascismo estos jóvenes parisinos?
Bu genç Parisliler Savaş ve Faşizm hakkında ne biliyorlar.
El alcalde de Berlín Willy Brandt invita a no hablar más del fascismo, que han pasado 20 años y que la paciencia tiene un límite, que basta de invocar a los fantasmas, que el nazismo ya no existe.
Batı Berlin belediye başkanı Willy Brandt, insanların Faşizm hakkında konuşmayı bırakması gerektiğini söylüyor. " Aradan 20 yıl geçti, Geçmişte yaşamayı bırakma vakti.
Alemania, el fascismo, Hitler ganaron la Segunda Guerra Mundial.
Almanya. Faşizm. Hitler İkinci Dünya Savaşı'nı kazandı.
Pero la publicidad es un elemento fascista, y tú sirves al fascismo.
Öyle ki artık faşizmin silahı haline geldi ve faşizme hizmet ediyor.
He venido, porque quiero luchar por Italia sin el fascismo.
Geldim ; çünkü İtalya için faşizmsiz mücadele etmek istiyorum.
El Fascismo está acabado.
İtalyan faşizmi sona erdi.
Véndelas al Daily Worker. "Víctima del Fascismo."
Onları "Daily Worker" a satın!
Hablaban de revolución. Para gente como nosotros, realmente no había elección. No íbamos a elegir a los Comunistas, así que tuvimos que elegir al otro partido revolucionario, que era el fascismo.
Fransa'daki savaş öncesi siyasi çekişmenin geçmişinde önemli bir tarih olan Şubat 1934'te kaç yaşındaydınız?
Muy pocos lo hacen por fe en el fascismo.
Faşizme inanç çok enderdir.
¡ A decir que Mussolini, en el fondo, es mejor que Hitler y que el fascismo es mejor que el nazismo!
Bizim Mussolini, Hitler'den daha iyi Faşizmimiz de Nazizmden, öyle değil mi?
Recuerden : el fascismo continuará.
Unutma... Faşizm devam edecek.
- El fascismo está adentro.
Faşizm artık insanların içine işlemiş.
Será un espectáculo de muerte dramática... que se grabe en la imaginación del pueblo. Para que continúen odiando, odiando siempre... el fascismo.
Halkın zihninde kazınacak muhteşem görkemli bir ölüm sunacağız ki bu sayede faşizmden sürekli olarak daha çok nefret etsinler.
Será un espectáculo, una muerte dramática... que se grabará en la imaginación popular... para que continúen odiando, odiando... siempre más el fascismo.
Halkın zihninde kazınacak muhteşem görkemli bir ölüm sunacağız ki bu sayede faşizmden sürekli olarak daha çok nefret etsinler. Faşizm.
Este país está cayendo en el fascismo, ¿ no lo ves?
Bu ülke Faşizme doğru sürükleniyor, görmüyor musun?
Cáncer y fascismo están estrechamente relacionados.
Kanser ve faşizm birbiriyle yakından ilişkilidir.
El fascismo es el frenesí de los coitos sexuales.
Faşizm, seks kötürümlerinin coşkusudur.
Llevó al fascismo y al día del juicio final.
Faşizme ve kıyamete yol açtı.
¡ Muerte al fascismo!
Faşizme ölüm!
¡ Muerte al fascismo machista!
Erkek faşizmine ölüm!
Fascismo, Comunismo, Victoria...
Faşist. Komünist. Zafer.
Sus métodos... son la guerra, el fascismo, la tortura.
Oysa yöntemleriniz. Savaşlar, faşizm, işkence.
El fascismo nació con la arrogancia de un pueblo que se cree mejor que otro por el único hecho de ser alemán.
Faşizm büyük bir ihtimalle milliyetçilik azametinin başladığı yerde başlıyor.
Fascismo es un término italiano.
Mussolini bu selamı buldu.
"El fascismo es hambre y guerra"
"Faşizm açlık ve savaş demektir." veya Ernst Thaelmann'ı görmüşlerdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]