Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Fen

Fen перевод на турецкий

1,086 параллельный перевод
- ¿ Por qué? - No tiene dinero. Es maestro durante el día y lucha por salvar el pantano por las noches.
Sabahları fen dersi verip akşamları bataklığı kurtarmaya çalışıyor.
Voy a la Escuela de Ciencias del Bronx.
- Gerçekten mi? - Bronx Fen Lisesi'ne gidiyorum.
Ud. es el Dr. Roy Tam. Profesor de ciencias de la universidad de NY.
Sen Dr. Roy Tam'sın, New York Üniversitesi'nde Fen Bölümünde profesör.
Jin-Fen llamó desde América.
Jin-Feng, America'dan aradı.
Si escuchas a mi madre, Jin-Fen es una mala hija... y si escuchas a Jin-Fen, mi madre le hacía la vida imposible... e iba acabar divorciándose.
Annem, Jin-Feng'in, kendisine, gereken saygıyı göstermediğini söyledi. Jin-Feng ise, eğer annem onlarla kalmaya devam etseydi, kesin boşanacaklarını söyledi. Eğer Jin-Feng de boşanırsa, annem bunu kaldıramaz.
Pero Jin-Fen debería hacerse cargo de ella.
Ben hala, annene Jin-Feng'in bakması gerektiğini düşünüyorum.
Espero que Jin-Fen acabe divorciándose también.
Her gün soğanlı hamburger yiyor.
Era amiga de Jin-Fen.
O, sanırım Jin-Feng'le takılırdı.
- ¿ Conoces a Jin-Fen?
Jin-Feng'i tanıyor musun?
Okay, terminemos tu proyecto de ciencias.
- Fen projeni bitirelim. - Perşembe günü teslim edilecek.
- ¿ Intentas cambiar las notas con la mente?
- Fen testin mi?
"Heckles, me haces reír mucho".
" Fen derslerinde gülmekten çatlıyordum.
Paso la mayor parte del tiempo enseñando ciencia lo cual es cómico porque no era mi especialidad.
Zamanımın çoğunu fen öğreterek geçiriyorum ki bu benim esas alanım bile değil.
¿ Ya no enseñan ciencias en las escuelas?
Okullarda artık fen bilgisi dersi yok mu?
Uno de los asistentes de investigación, del Departamento de Ciencias.
Merhaba, ben Jeremy. Ben fen bölümündeki araştırma asistanlarından biriyim.
Los de Seguridad están revisando el edificio de Ciencias. Bueno, ¿ dónde más podría estar?
Güvenlik fen binasını kontrol ediyor.
Los de Seguridad creen que terminaron de evacuar, el edificio de Ciencias.
Güvenlikler fen binasını temizlediklerinden eminler.
Ella era investigadora, en el edificio de Ciencias.
Fen binasında araştırmacıydı.
Ya habrán terminado de evacuar ese edificio.
Fen binasını zaten boş.
El tercer piso, del edificio de Ciencias, está en construcción.
Fen binasının üçüncü katı tadilatta.
- Los profesores de ciencias.
- Onlar fen öğretmeniydiler.
Era profesor y yo estudiante de ciencia.
Üniversitede hocamdı. Fen okuyordum.
Me decidí por la botánica, pero prefería las ciencias...
Botanik yerine fen üzerine uzmanlaşmaya karar vermiştim...
Puedo enseñar francés a los niños ciencias... física... fisiología...
Çocuklara Fransızca fen bilimleri, fizik, fizyoloji dersleri verebilirim. Şapkam!
Pruebas tempranas indicaron predisposición muy alta hacia la ciencia y las matemáticas.
Erken yaştaki testler fen ve matematiğe yüksek kabiliyetini gösteriyor.
Os daré biología, matemáticas y ciencias.
Biyoloji, matematik ve fen bilgisi öğreteceğim.
¡ Nieve! Lo aprendí en la clase de Ciencias.
Fen dersinde öğrendim.
PARRILLADA A LO BUGS BUNNY. PROFESORA HEROICA SALVA A SU CLASE DE INCENDIO.
KAHRAMAN ÖĞRETMEN FEN SINIFINI YANGINDAN KURTARDI
- Pensé que enseñaba ciencias.
- Fen öğrettiğinizi sanmıştım.
A mí me enseñaron que si metía una rana en agua hirviendo, saltaría.
Lise birinci sınıftaki fen öğretmenim... kurbağayı kaynayan suya atarsan hemen dışarıya sıçrar demişti.
¡ Ciencias es un requisito académico, imbéciles!
Fen'den notumun yükselmesi gerek sizi geri zekalılar!
Somos del edificio de matemáticas.
Matematik ve Fen binasındayız.
Porque el profesor era religioso.
Bilirsin, kelime çağrışımı. Ve "başlangıç" kelimesi de bana fen dersinden kaldığım zamanı hatırlatıyor.
- Snyder, mi madre y otros cuatro están encerrados en la sala de ciencias.
- Müdür Snyder, annem ve 4 kişi daha koridorun karşısındaki fen sınıfında.
Está en el viejo laboratorio de ciencia.
Eski fen laboratuvarında.
Busco Ciencias 109.
- Fen 109 sınıfını arıyorum.
Hay en el laboratorio.
Fen laboratuvarından alabiliriz.
Y manténganla lejos del laboratorio.
Ve fen laboratuvarından uzak tutun.
Mi proyecto de ciencias en quinto iba sobre cometas.
5. sınıf fen projem kuyrukluyıldızlar üzerineydi.
Y por eso debes llevarla contigo en todos tus viajes porque, como yo, al principio parece rudo e insoportable pero una vez que pruebas su comodidad, no vives sin ella.
Okul bittikten bir kaç gün sonra gittim. Baksaydın, fen, tarih ve İngilizceden kaldığını görebilirdin. Üç tane kırık, Pacey.
Sirve para estudiar matemáticas. No la tomen para escribir trabajos porque no tendrán sentido.
Matematik ya da fen çalışırken iyidir ama İngilizce ödevi yaparken deneme, insan saçmalıyor.
De ciencia y filosofía.
Fen, felsefe.
- Tuve una "A" en ciencias. - ¿ En ciencias?
- Fen bilimlerinden A aldım.
Muy pocos estudiantes estaban estudiando ciencias e ingeniería.
Pek az öğrenci fen ve mühendislik eğitimi almaktaydı.
¿ Por qué no ciencias liberales?
Neden fen bilimleri değil?
Según la ciencia, la Tierra se mueve del orden al desorden. El caos.
Fen bilimleri fakültesi dünyanın düzenden düzensizliğe doğru gittiğini söylüyor... kaos..
- Jin-Fen era mi novia.
Benim sevgilimdi!
¿ Estás en el edificio de Ciencias? Todos los pasillos y huecos de escaleras están vacíos.
Fen binasında mısın?
Y tommy, como te fue con experimento
- Peki Tommy, fen dersin nasıl geçti?
- ¿ Qué?
- Fen mi?
¿ Esta es su tarea?
Ödev mi yapıyorsun? Evet, fen ödevi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]