Translate.vc / испанский → турецкий / Fiber
Fiber перевод на турецкий
322 параллельный перевод
Fibra óptica. Fabuloso, ¿ eh?
Fiber optikler, harika değil mi?
La comunicación con el exterior, se hace mediante líneas telefónicas seguras, de fibra óptica y redes de alta velocidad. ¿ Podemos contactar con nuestras familias?
Dışarıyla iletişim güvenli fiber optik telefon hatları ve yüksek hızlı yerel ağla sağlanır.
Se sometió a una operación para implantar un complejo de fibras sensitivas en la corteza de su cerebro.
Beynine karmaşık fiber-algılayıcıların yerleştirildiği bir ameliyat geçirdi.
El plástico es transformado en spray a ese spray, señores, se le llama "Fibra de Hierba" y es marihuana pura.
Plastik daha sonra spreye dönüştürülür. Beyler bu spreye, fiber-ot adı verilir. Yani saf marijuana.
Se puede desviar el rayo a través de fibra óptica... usar un espejo para reflejarlo pero lo más fácil de hacer es sólo, uh... evitarlo.
Optik fiber yardımıyla ışının yönünü değiştirebilir yanıItmak için ayna kullanabilirsiniz ama bunun en kolay yolu ondan kaçınmaktır.
Con mi plástico y fibra óptica todo suena fantástico
Fiber optikler kablolar plastiktir. Doğal görünür ve fantastiktir.
El ADN de los implantes fibrilares está volviendo a la normalidad.
Mikro devre fiber cihazları etrafındaki DNA normale dönüyor.
La fibro-óptica.
Fiber optik.
Algunas mujeres, cuando ven a un hombre lo bastante valiente como para lanzarse a la oscuridad del infinito con un traje espacial...
Bazı kadınlar sentetik fiber giysiyle sonsuz karanlığa fırlatılacak cesur bir erkek görünce...
Es vidrio fibroso, cariño.
Çünkü bu fiber cam.
- Si no lo encuentra de metal utilice estuco de fibra de carbono.
- Eğer metalik koruma sıvası bulamazsanız- - - Uh-huh? -... karbon-fiber sıva kullanın.
Fibra óptica LLAMADA
Fiber Optik ARAYAN VAR
La llamaré después de las audiencias de mañana.
Şartlı tahliye görüşmesi bitince Fiber-optikleşiriz.
El material que hallaron en el laboratorio de Alan es fibra óptica.
Alan'ın laboratuarlarında bulduğumuz materyal bir çeşit fiber optikmiş.
Es ligera, tiene fibra óptica, control remoto.
Çok hafif, fiber optiği var, uzaktan kumandalı.
¿ Es una clase de fibra Fosfolípida?
Bir çeşit fosfolid fiber olabilir mi?
Antes del advenimiento de la tecnología del láser, se usaba una fibra para cerrar una herida para permitirle sanar naturalmente.
Varıştan önce ki lazer teknolojisinde, yara cerrahi fiber ile birleştirilip doğal yol ile iyileşmesi beklenirdi.
Por tiempo limitado le ofrecemos una actualización... a un sistema automático de fibra óptica.
Kısıtlı bir süreliğine, tamamı otomatik olan fiber-optik kontrol sistemini bedava sunuyoruz.
Fibra optica.
Fiber optikler.
Laringoscopio de fibra óptica.
Fiber-optik laringoskop verin.
El relé de fibra óptica estaba desfasado.
Fiber optik röle senkronize olmadı.
Conectas el mundo con fibra óptica a todos los impulsos del ego.
Dünyayı fiber optik kablolarla her hevesli dürtüye bağlarsın.
Encendiendo la fibra óptica.
Fiber optiğe geçiyorum.
Quité la mano de la fibra óptica.
Elimi fiber optikten çekti.
Parece estar hecho de fibra de carbono.
Yeni karbon fiber işine benziyorlar.
Hace unas 3 semanas un barco colocando cable de fibra óptica entre Honolulu y Sydney encontró una obstrucción a 300 metros bajo el agua.
3 hafta kadar önce fiber optik kablo döşeyen bir gemi 300 metre derinlikte bir engele çarptı.
- ¿ Algo de fibra o cabello?
- Peki ya saç ya da fiber?
Escuche esto... Esta ciudad, esta misma calle WI-FI por fibra optica.
Bu kasabaya, bu sokağa fiber optik kablolar döşenmiş.
Quiero cambiar mi conexión de 28.8 kilobaudios por una de fibra óptica T1 de 1.5 megas.
Sana nasıl yardımcı olabilirim? 28.8 kbps'lik Internet bağlantımı 1.5 megabit'lik fiber optik T-1 bağlantıyla değiştirmek istiyorum.
Esta información es enviada por cables de fibra optica enterradas por Bagdad y las ciudades fronterizas.
Bu veri Bağdat'la sınır kasabaları arasındaki ADH ( Ana Destek Hattı ) boyunca döşenmiş olan fiber-optik kablolar üzerinden geliyor.
Una, localizar y destruir el cable de fibra optica por el lado norte ;
Bir, kuzey ADH boyunca uzanan fiber-optik kabloları bulup yok etmek ;
Un chico en el escuadron D solia instalar fibra optica para una compañia.
D bölüğünde bir eleman bir telekom firması için fiber optik döşeme işinde çalışmıştı.
precaución - TELÉFONO SUBTERRÁNEO DE fibra óptica
Dikkat, yeraltından fiber optik telefon kabloları geçmektedir.
Me dijo que vino a Nueva York... en una búsqueda desesperada de carácter.
Bana New York'ta son çare olarak fiber araştırması yaptığını söyledi
Se quedó conmigo casi cinco semanas... y luego un día dijo : "Escucha, cariño, eres fenomenal en muchos sentidos... pero ¿ cuánto carácter puede tolerar una persona?".
Benimle nerdeyse beş hafta odamda kaldı sonra bir gün "Dinle tatlım, sen bir çok yönden harikasın ama bir insanın midesinde ne kadar fiber olabilir?"
Una de esas cabinas de fibra de vidrio.
Su fiber tuvaletlerden birine.
Le hice un placaje a esa cabina mejor que cualquiera de las que hacia Scott en la cancha y la cosa se va rodando por una barranca, hasta un arroyo.
O fiber tuvalete öyle bir indirdim ki eminim o kimseyi sahada öyle indirmemiştir. Ve tuvalet tepeden aşağı yuvarlandı ve dereye düştü.
El amor de mi vida, rodando por una barranca en un cagadero portátil.
Hayatımın aşkı, fiber bir tuvalette yamaçtan aşağı yuvarlanmıştı.
Está hecha de... fibras ópticas.
Fiber optikten yapılmış.
Vamos a hacer el intubado con fibra óptica. 50 miligramos de Solu-Medrol.
Fiber-optik boru takımı yapalım. 50 mg Solu-Medrol.
Sólo retiré la mano de la fibra óptica.
Elimi fiber optikten çekti.
Está llevando mucho tiempo conectar las fibras ópticas.
Fiber optik kabloları oraya bağlamak uzun sürebilir
Ciertamente, las únicas protecciones que ellos tenían... era apenas una lámina de aluminio, del espesor de un papel, literalmente... y sus trajes, hechos de fibra de vidrio, fibra de aluminio y silicona.
Belli ki sahip oldukları tek kalkan kağıt kadar ince alüminyumdu, ve giysileri plastik fiber, biraz alüminyum fiber ve plastik silikondan meydana gelmiştir.
El se Llamó Phiber Optik.
O kendisine Fiber Optik derdi.
Phiber culto por explorando.
Fiber, hayatı yaşayarak öğrendi.
Ellos nunca trataron de probar eso Phiber Optik hackeado en cualquier equipo.
Fiber Optiğin bilgisayarları hack etmediği ihtimali üzerinde hiç durmadılar.
Hicimos una ultima parada Antes de dejar un Phiber.
Fiber'i bırakmadan önce son bir kez daha duraklamıştık.
Pero Bernie tenía las bolas Para obtener un policía Frackville... a posar con Phiber.
Ama Bernie Frackville polisiyle Fiber'in fotoğrafını çektirecek kadar cesurdu.
Phiber llego a casa hace 10 meses despues, el héroe de las Naciones Unidas.
Fiber, 10 ay sonra evine kahraman olarak döndü.
Hensel está actualizando su web.
Hensel internet sitesini, fiber optiklerle güncelleştiriyor.
Es todo teoría.
Bir yerlerde batarya ve fiber optiklerin böyle bir durumda çalışabileceğini okumuştum.