Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Flipper

Flipper перевод на турецкий

184 параллельный перевод
Me tomé una copa y jugué al flipper.
Kendime bir içki ısmarlayıp tilt oynadım.
Al menos, no cuando jugamos al flipper.
En azından tilt oynarken.
Me las pongo para leer, jugar al flipper, cosas así.
Okurken, tilt oynarken falan gözlük takarım.
Creo que sí, cuando jugó al flipper.
Galiba tilt oynarken gözlük takmıştı.
Mientras jugaba al flipper, se contoneaba para mover la máquina a su antojo.
Tilt oynarken... kalçalarıyla makineye vuruyordu.
Aquella noche estaba jugando al flipper con Barney Quill, ¿ no?
O gece Barney Quill'le tilt oynuyordu, değil mi?
Ha declarado que la Sra. Manion estaba chillando y saltando... y "contoneando las caderas" cuando jugaba al flipper.
Bayan Manion'un cıyaklayarak hoplayıp zıpladığını... ve kalçalarını tilt makinesine vurduğunu söylediniz.
Barney estaba pendiente de la Sra. Manion porque estaba jugando al flipper con ella.
Bayan Manion, Barney Quill'in de ilgisini çekmiş, çünkü onunla tilt oynuyordu.
Era un flipper por sus modos y salidas.
O uzaklardan gelen bir yunustu.
Es culpa mía, por ponerte en aguas infestadas de Flipper.
Seni, içinde yunus kaynayan sulara sokmak benim hatamdı.
Puesto 19, puesto 19, Flipper.
Batı Tank Takımı geri dön!
- ¡ Flipante!
- Flipper!
¡ Arreale, Flipper!
Hakla onu, Flipper!
Flipper, no empieces con esa mierda
Flipper, şu boka başlama yine.
Flipper es muy celosa, piensa que me siento en los retretes para hacerle competencia.
Flipper çok kıskanç, tuvalet olarak üzerime oturanları... rakipleri sanıyor.
- Voy a jugar al flipper.
- Langırt oynayacağım.
Algunos de los académicos... harían ver a un tiburón como Flipper.
Bu "akademisyen" denilen zevattan bazısı,... Jaws'ı sikik Flipper kılığına bile sokar!
Me quedé con su plutonio y les di una caja llena de piezas de máquinas flipper.
Plütonyum'u aldım ve onlara içi tilt makinesi parçaları ile dolu bir bomba verdim.
Tragué a Flipper.
Yutağım çalışıyor, mutluyum.
Papá mató a Flipper.
Flipper'i öldürdü.
Espero que sepas que me estás haciendo perder Flipper.
Sayende "Flipper" ı kaçırdığımın farkındasın umarım.
Yo no soy la que grira, Flipper. Eres rú.
Bağıran ben değilim Flipper, sensin.
- Flipper, dale una oportunidad.
Flipper, buraya geleli daha beş dakika oldu. Ona bir şans ver.
Flipper, ¿ cuál es el problema?
Flipper, mesele nedir?
- Vamos, Flipper, venga.
- Haydi Flipper, haydi.
Flipper, anda.
Flipper, haydi.
- La puse sobre la mesa.
Onu masaya yatırdım. Flipper, bunu yaptın.
- Flipper.
- Flipper.
¿ Flipper?
Flipper mı?
Ésre es el hermano pequeño del que re hablé.
Bu benim kardeşim Flipper sana ondan söz etmiştim.
¡ Flipper Purify, no quiero verte la polla nunca más!
Temize çıkmaya çalışan Flipper aramızda ki her şey bitti!
Siempre me pareció que Flipper era el marido ideal.
Flipper'ın her zaman ideal bir eş olduğunu düşünmüştüm.
Por eso se ha ido Flipper.
Flipper bu yüzden gitti.
- No, Flipper.
- Hayır Flipper, hayır.
Flipper, ¿ qué haces aquí?
- Flipper, buraya niye geldin?
¿ Te ha hablado Flipper de sus encanradoras mujer e hija? - Sí.
Flipper sana sevgili eşi ve çocuğundan söz etti mi?
En cuanro al hombre negro... como mi hijo, Flipper, que ya debería saberlo, riene una mujer y una hija, ruvo que pescar en el pozo del hombre blanco.
Ama oğlum Flipper gibi sevgi dolu bir eşi ve kızı olan siyah erkeklerin hâlâ beyazların lağım çukurunda balık avlanmaya gitmesini de aklım almıyor.
Drogara.
Bak, Flipper.
Asi que aqui enterraron a Flipper.
İşte Flipper'ı gömdükleri yer.
Se murio Flipper?
Flipper öldü mü?
Vamos a jugar flipper.
Biraz Pinball oynamaya gidiyoruz.
¡ Es el mismo "flipper" que escuché cuando me llamó por teléfono!
Telefonda buranın kodunu duydum!
- Como "Flipper"!
- Flipper da bir yunustu!
No me parezco a "Flipper"!
Banane! Flipper'la kıyas edilmek istemiyorum.
No dije eso!
- Senle Flipper'ı kıyaslamıyorum.
Podría haberme quedado en casa y ver la reposición de Flipper pero he decidido venir.
Bu durum altında, evde kalmayı ve gece kanalında... Flipper'ın tekrarlarını izlemeyi seçebilirdim... ama ben buraya gelmeye karar verdim.
¡ Flipper heredó más que yo!
Flipper da bile benden daha çok para var.
DJ Flipper estaba allí.
D.J. Flipper da.
Hola. Flipper. vámonos.
Selam Ayıbalığı, ileri!
Supongo que mi piel no es lo basranre clara para ri, ¿ no?
Demek ki derim, senin için yeterince açık renkli değilmiş, Flipper.
Flipper, ¿ has conocido a la familia de Angie?
Yemek masasında tartışmayın. Flipper, Angie'nin ailesiyle tanıştın mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]