Translate.vc / испанский → турецкий / Florence
Florence перевод на турецкий
965 параллельный перевод
Bueno, de acuerdo, Florence Nightingale.
Pekala, Florence Nightingale.
Señoritas, en el momento de recibir su diploma de la noble profesión de enfermera, me gustaría recitar el juramento de Florence Nightingale.
Pekala, genç bayanlar asil hemşirelik mesleğinin eğitimini tamamlamak üzere olan sizler Florence Nightingale'ın andını ezberden okuyacaksınız.
- ¿ Dónde murió Florence Nightingale?
- Florence Nightingale ne zaman öldü?
¿ Quién es esta maravilla? , pregunté, ¿ Florence Nightingale?
Kim bu kendini beğenmiş dedim, Florence Nightingale mi?
- ¡ Vaya, Florence Nightingale!
Eh, eğer bu Florence Nightingale değilse!
- Antes era Florence Nightingale.
Kısa bir süre önce Florence Nightingale'dim
Ya ve, Case, mi problema es que nunca he podido decidir... si quería ser Juana de Arco, Florence Nightingale o John L. Lewis.
Yani benim sorunum Case, Jan D'Ark mı... Florence Nightingale mi yoksa John L. Lewis mi olacağıma karar verememek.
Florence Nightingale tenía treinta enfermeras para todo un ejército.
Florence Nightingale 30 hemşireyle çalıştı.
Pues, estabamos charlando, cuando Florence...
Biz birşeyler içerken, Florence...
Florence poso para mi en algunas ocasiones.
Birkaç kez Florence ile çalışma şansım oldu.
El acompañante de Florence aparecio.
Florence'a eşlik eden kişi geld.
Se opuso a que Florence me hablara, pero ella le dijo que la dejara.
Florence'in masama gelmesini istemedi. Florence abartmadan, ısrar etti.
Las cosas se complicaron. Tony le pego a Florence y yo, a Tony.
Bu durum başka birşeye yol açtı ve Tony, Florence'ı tokatladı ben de Tony'i.
Florence se puso furiosa.
Florence, kavgayı durdurmaya çalıştı.
Agnes araño a Florence.
Agnes Florence'i cırmaladı.
Phoenix, Florence.
Phoenix, Florence.
Una noche a Florence Almore, la esposa del médico, la encontraron muerta.
Bir gece, Florence Almore, doktorun karısı, ölü olarak bulunmuş.
¿ Nadie sospechó que a Florence la asesinaron?
Florence Almore'un öldürüldüğünü düşünen olmuş mu?
A su hija, Florence, la mató Mildred Havelend.
Bence kızınız öldürüldü ve onu Mildred Havelend öldürdü.
¿ Cómo sabía que iba a visitar a los padres de Florence?
Florence Almore'un ailesini ziyaret edeceğimi nereden biliyordu?
¿ Florence Elmore?
Florence Almore?
Sí, estaba loco la noche que Florence murió y te aprovechaste de mí.
- Evet başımda değil. Florence Almore öldüğünde ve beni aptal yerine koyduğunda da değildi.
Lo de Florence ya pasó.
Almore davası tekrar açılmayacak.
Ella mató a Florence, Chrystal, y Chris Lavery.
Almore'un karısını, Crystal Kingsby'i ve Chris Lavery'i öldürdü.
Tardé tres días y 58 km de travesía... en poner en marcha al sheriff de Florence, Arizona.
Üç gün süren 58 kilometrelik zorlu bir yürüyüş sonunda... Arizona'daki Florence şerifini harekete geçirebildim.
Pasó la infancia en Florence Junction.
Çocukluğu Florence Junction'da geçmiş.
Cuando era una niña en Florence Junction, me asustó.
Florence Junction'da küçük bir kızken beni korkutmuştu.
Cuando volvamos, vayamos a Phoenix en lugar de a Florence Junction.
Dönüşte, Florence Junction'dan geçip Phoenix'e gidelim.
Quiero presentarte a una vieja y querida amiga mía, la Sra. Florence Burnett.
Kızım, seni kadim dostum Bayan Florence Burnett ile tanıştırayım. - Çok memnun oldum.
¡ Florence Nightingale!
Florence Nightingale!
Misma destinataria, pero en Florencia.
Aynı alıcı. Bu sefer Florence'a.
Bueno, sólo tendrás que dejar de mirarme como si fuese George Washington... Babe Ruth y Florence Nightingale los tres en uno.
Beni George Washington, Babe Ruth ve Florance Nightingale hepsi bir kişide toplanmış gibi görmemelisin.
Rick, Mary Lou, Florence y yo.
Rick, Mary Lou, Florence ve ben.
Florence es mi prima.
Florence benim kuzenim.
Florence...
Florence.
Florence está esperando...
Florence bekliyor.
Florence Carala. ¿ Como Carala?
Florence Carala.
Ésta es mi esposa, florence.
Bu, karım Florence.
Hola, Florence.
Selam Florence.
¿ Quién?
Florence mı?
Charles, Florence.
Charles, Florence.
Florence, Charles.
Florence, Charles.
No creo, Florence, que yo...
- Çünkü Florence, ben de... - Ne?
No, Florence, sé lo que soy.
Hayır, Florence. Ne olduğumu biliyorum.
Háblame, Florence, para que pueda decir lo mismo de ti.
Konuşun Florence, böylece aynı şeyleri sizin için söyleyebileyim.
En este punto, un auténtico imbécil, Florence.
Bu konuda gerçek bir aptalım Florence.
Te amo, Florence.
- Sizi seviyorum Florence.
¿ Porque vi a David con Florence Nightingale?
David'i Florence Nightingale'le gördüm diye mi?
Florence...
Florence...
Es Florence.
O Florence.
¡ Oh, Florence!
Ah Florence!