Translate.vc / испанский → турецкий / Fortunate
Fortunate перевод на турецкий
22 параллельный перевод
Madre, querida, no somos de las afortunadas.
Oh mother, dear, we're not the fortunate ones
El ECS'Afortunado'.
o ECS Fortunate.
La nave de carga terrestre'Afortunado'.
Dünya Kargo Gemisi Fortunate.
'Afortunado', éste es el capitán Jonathan Archer de la nave espacial Enterprise.
Fortunate, ben Uzay gemisi Atılganın Kaptanı Jonathan Archer.
'Afortunado', por favor responda.
Fortunate, lütfen cevap verin. İletişim sistemleri çalışmıyor olabilir.
Después de eso me uní al'Afortunado'.
Fortunate ondan sonra geldim.
Quiero que retire todos los repuestos y equipos que instaló en el'Afortunado'.
Fortunate verdiğiniz tüm yedek parçaları ve kurduğunuz tüm donanımı geri almanızı istiyorum.
No quiero que el'Afortunado'se vaya.
Fortunate'dan ayrılmak istemiyorum.
El'Afortunado'ha disparado sus armas.
Fortunate silahlarını ateşledi.
Pero el'Afortunado'entró en warp.
Ama Fortunate biraz önce warp hızıyla gitti.
Si queremos encontrar al'Afortunado'necesitamos encontrar a los Nausicaanos.
Eğer Fortunate bulmak istiyorsak Nausicaan'ları bulmalıyız.
Hemos encontrado una leve estela warp que podría ser del'Afortunado'. Pero no lo sabremos con seguridad, hasta que nuestros sensores de largo alcance, vuelvan a estar en línea.
Elimizden geldiğince Fortunate'nın warp izini takip ediyoruz ama uzun mesafeli tarayıcımız geri gelmedikçe bundan emin olamayız.
Quizá esté dañada y el'Afortunado'sea demasiado para ellos.
Belki zarar verebilir ve Fortunate onlara denk olmaktan oldukça fazladır.
Es el'Afortunado', Señor, y tres naves más pequeñas.
Bu Fortunate, efendim, ve üç ufak gemi.
Le devolveremos a su hombre... y entonces usted permitirá al'Afortunado'continuar su camino.
Adamınızı geri vereceğiz sizde Fortunate'nın yoluna devam etmesine izin vereceksiniz.
Está deseoso de permitir que el'Afortunado'se vaya si usted devuelve a su tripulante.
Fortunate'nın gitmesine izin verecek... Tabii mürettebatı verirsen.
Mi familia ha estado en el'Afortunado'durante tres generaciones.
Ailem üç kuşaktır Fortunate'de
También besó y después le hizo una paja a Peter Fortunato.
Ayrıca Peter Fortunate ile de öpüşmüş ve sonrasında onu elle tatmin etmişti.
Además besó y luego le hizo sexo oral a Peter Fortunato.
Ayrıca Peter Fortunate ile de öpüşmüş ve sonrasında onu elle tatmin etmişti.
Algunos no parecen ser del'Afortunado'.
Bazıları Fortunate ait değilmiş gibi gözüküyor.
¿ Sus padres están en el'Afortunado'?
Ailen Fortunate'da mı?
Y estoy detectando descargas de armas.
Fortunate'nın içinde.