Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Franken

Franken перевод на турецкий

92 параллельный перевод
Soy el teniente Franken.
İsmim, Teğmen Franken.
- Frankenvaca.
- Franken-inek.
¿ No deberías estar sacando una espada de Al Franken, o quien quiera que sea?
Al Franken ya da adı her neyse ondan kılıcı çekip çıkarman?
O sea, Frankenfruity es lo mejor.
Franken Fruity süperdir.
- Frankenstean.
- Franken-schteen.
Con nuestro servicio de cirugía estética podemos convertir el Frankenstein que ves en el espejo en un Fran-qué-bién.
Kendi mekanımızdaki kozmetik cerrahimiz, aynadaki Frankenstein'ınızı bir Franken-güzelliğe çevirebilir.
Ustedes van después de Al Franken. Los guardias habrán usado la mayoría de sus balas.
Al Franken'dan sonrasınız, nöbetçiler mermilerinin çoğunu harcadığı zaman.
Y también el exitoso escritor Al Franken.
Çok satanlar listesinin müdavimi Al Franken de keza öyle.
Heidi. El gracioso Al Franken nos visitará.
- Komik adam Al Franken uğrayacak.
¡ No mis "Franken Berries"!
Ne? Hayır. Böğürtlenli kurabiyeler olmaz.
Y ahora un poco de música.
Şimdi müziğe ihtiyacımız var. Franken!
Franken entró y me ofreció un trabajo.
- Franken bana bir iş teklifinde bulundu.
Con un hombre como Franken?
Franken gibi biriyle mi?
Franken.
- Franken?
Franken está al acecho, luego los mata y le roba a los cadáveres.
Franken onları bekliyor, onları öldürüyor ve paralarını çalıyor.
- Vamos a matar a ese Franken.
Bence Franken'i öldürelim.
Si matan a Franken, 20 o 30 rehenes serán fusilados.
- Kesinlikle olmaz. Onu vurursak, onunla birlikte 30 rehine de vurulur.
Franken no debe ser liquidado.
Franken öldürülmeyecek.
- Oh, ya veo. Por eso que Franken y Müntze estaban peleando.
Bu öğleden sonra Franken'le Müntze arasındaki tartışma.
Franken le disparará igual a los judios.
- Franken'in haberi olur. - Bizi vuracak.
Si desaparece, Franken pensará que ha escapado.
Eğer ortadan kaybolursa Franken, kaçtığını düşünecek.
Y cuando comienza a trabajar para nosotros, el mejor agente de Franken recibe un disparo.
Ve buradaki ilk gününde Franken'in en iyi muhbiri öldürüldü.
No hagas tonteras, yo te voy a entregar a Franken. Y me dices todo.
Şimdi konuşsan da konuşmasan da sabah seni Franken'e teslim edeceğim.
Mis disculpas, Franken.
Özür dilerim Franken.
Las familias de las víctimas de Franken querrán venganza, o la resistencia nos va a matar.
Franken'in işkence yaptığı fakir ailelerin hepsi gelecek ya da direniş bizi öldürecek.
Ahora se despide.
Obersturmführer Franken veda ediyor.
Franken nunca nos agarrará vivos.
Bizi canlı yakalayamayacaklar.
Obersturmführer Franken.
Obersturmführer Franken.
Pensé que Franken la había ejecutado.
Franken'in seni vurduğunu sanmıştım.
¿ Franken?
Franken mı, bana mı?
Para robarles las cosas y guardárselas, junto con Franken.
Sen ve Franken size emanet edilenleri çalmak istediniz.
- Usted alertó a Franken sobre el micrófono.
- Ona mikrofondan bahsettin.
- Franken trató de huir con él.
- Franken, bununla Almanya'ya kaçmaya çalıştı.
Ese hijo de puta de Franken.
Franken ne aşağılık adamdı.
Luego llamó Franken y los envió con él.
Sonra Franken'i aradı ve onları içeriye yönlendirdi.
Franken los envió con van Gein, y dos días después estaban muertos.
Franken, Van Gei'ı aradı ve iki gün sonra öldüler.
Dr. H. Akkermans, detenido en Febrero de 1944, y ha firmado G. Franken.
Doktor H. Akkermans, Şubat 1944'te tutuklandı. Ve G. Franken tarafından imzalanmış.
Hizo un trato con Franken.
Franken'le bir antlaşma yapmış.
Creo que es hora de que a Franken-Rachel le duela el corazón como a ti.
Franken-Rachel'ın da senin hissettiğin kalp ağrısından hissetmesinin zamanı geldi.
Bueno, sí, Franken Berries.
Aslında ettim, meyveli gevrekle.
Geiss ha llenado la Junta de Directores con la colección más confiable de aduladores, como esos del tipo de Al Franken.
Geiss yönetim kurulunu en güvenilir dalkavuklarını yığarak oluşturdu.
Sus compañeros de golf, sus amigos del ejército, varios miembros de la familia inempleables y sus perros de caza.
Al Franken'in imza günü gibi... golf arkadaşları, ordudan kankaları çeşitli işsiz aile üyeleri ve av köpekleri.
Mezclar un puñado de especies para crear un franque-rino...
Franken-Rhino yaratmak için bir düzine hayvanı bir araya getirmek doğal değil.
Tiene que ser Franken Berry, es lo que comí en ese momento.
Franken Berry olmalı, o zamanlar bunu yerdim.
Encontré un Franken-Blob.
Burada bir kasetcik buldum.
Llamaron de la asociación de monstruos.
Franken Berry aradı.
Estoy muy confiado de poder reponer tu cabeza A este cuerpo
Ve ben, dürüstçe benim, bu Franken vücuda senin başını tekrar bağlayabileceğimden eminim.
Todavía no sabemos qué le golpeó o quién o dónde ocurrió. Bueno, el modulo de diagnostico en el franken-porsche de Trevor nos dio poca cosa
Trevor'ın deli-porsche'sinin diyagnostik modülü bize şu gördüğünüzü verdi.
¿ Franken Berry?
Franken Berry'mi?
A través del micrófono en el despacho de Franken.
Franken'ın üzerine yerleştirdiğiniz mikrofon sayesinde.
Estimado Sr. Kuipers, El Obersturmführer Franken
Sevgili Kuipers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]