Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Freaky

Freaky перевод на турецкий

85 параллельный перевод
- Ella escribió un libro de recetas freaky.
- Manyak bir yemek kitabı yazdı.
Freaky Deaky, Bob con Trish.
Seni gidi, Bob Trish'le takılıyordu.
Parecio una escena sacada de Freaky Friday.
Bayağı garip bir Cuma günü oldu orada.
No hablo Klingon "freaky"
Klingon dilini bilmiyorum seni ucube!
Extraño.
Freaky.
Qué mañana de viernes tan rara fue ésa, ¿ no?
Aynı Freaky Friday'deki bir sahneyi yaşadık az önce.
Podría resultarte más fácil superar tu miedo a echar raíces... si tuvieras a alguien a tu lado ayudándote.
Wow. Sevgilim burada. "freaky - deaky" alalım.
¿ Peculiar?
Freaky-kaçık bir rap?
Junto con mi ayudante especial, Freaky, el Mono de Nieve.
Yanımda da özel yardımcım, Çılgın Karadamı.
¿ Qué es freaky?
- Nasıl mesafeli?
Él es freaky.
Mesafeli.
Está normal, y de repente se convierte en "La extraña Phoebe".
Bir dakika o normaldi. Sonraki, o Freaky Phoebe gibidir.
Sí, ¿ como la extraña Phoebe?
Evet, Freaky Phoebe gibi?
¿ Qué es esto, "Viernes Insólito"?
Nedir bu... Çılgın Cuma ( Freaky Friday )?
- Porque es muy freaky
- Çok garip göründüğünden.
bebidas gratis, puedo pedir prestado alguno de estos trajes freaky cuando quiero.
istediğim herhangi bir uçuk kıyafeti giyebiliyorum
Si quieres marihuana, ganji o alguna cosa bien rara, tienes que ir a una cafetería.
Eğer marihuana, kenevir veya freaky-deaky istiyorsan, kahvehaneye gidersin.
Tenemos que aceptar el hecho de que Fox tiene que hacer lugar para mejores programas como : "Dark Angel" "Titus", "Undeclared", "Action", "That 80's Show", "Wonderfalls" "Fastlane", "Andy Richter Controls the Universe", "Skin", "Girls Club" "Cracking Up", "The Pits", "Firefly", "Get Real", "Freaky Links" "Wanda at Large", "Costello", "The Lone Gunman" "A Minute with Stan Hooper", "Normal Ohio", "Pasadena" "Harsh Realm", "Keen Eddy", "The Street", "American Embassy" "Cedric the Entertainer", "The Tick", "Louis"...
Fox'un bazı mükemmel diziler için yer açması gerektiği gerçeğini kabul etmeliyiz. Mesela ; Dark Angel, Titus, Undeclared Action, That Eighties Show Wonderfalls, Fastlane, Andy Richter Controls the Universe Skin, Girls Club, Cracking Up The Pitts, Firefly, Get Real Freakylinks, Wanda at Large, Costello, The Lone Gunmen A Minute with Stan Hooper, Normal Ohio, Pasadena Harsh Realm, Keen Eddie, The Street, American Embassy Cedric the Entertainer, The Tick, Louie ve Greg the Bunny gibi.
Bueno, me incomoda mucho el momento Freaky Friday que tenemos ahora porque significa que yo iría a Yale, tú dirigirías el hotel y...
- Tamam, şu anda Çılgın Cuma filmindeki gibi yaşadığımız şeyden çok rahatsızım. Çünkü o zaman ben Yale'a gitmek zorunda kalırım. Senin de oteli işletmen gerekir.
Estereotipo doctora de ciudad Sí, y muy pronto, tu Freaky Deaky estará en pantalla completa.
Kısa süre sonra da delirmiş halin ortaya çıkar.
Odio decepcionarte, Lavon, pero no tengo un Freaky Deaky en mí.
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem Lavon ama benim delirmiş diye bir şey yok.
No soy una persona Freaky Deaky.
Delirmiş hali olan insanlardan değilim.
¿ Qué eres, una freaky?
Sen deli misin?
- ¿ Dónde está la bomba, freaky?
- Bomba nerede, ucube?
Esta vez cruzaste la línea Marc.
Hey, belki ben de bir moda dergisini yönetebilirim. Freaky Friday gibi olur.
No, es un freaky
Hayır, çıldırmış.
Brian es un poco Freaky.
Gerçekten mi?
- Mi biblioteca personal... no tiene el libro de Freaky Friday.
- Filmleri tercih ederim. - Şahsi kütüphanemde Freaky Friday'in kitap versiyonu yok gibi.
Jacob Freaky!
- Jacob bir ucubedir.
Freaky! Basta!
- Ne yapacaksın bana ucube?
Casi dejé ciega a Jamie Lee Curtis, ¿ sí?
Freaky Friday filminde az kalsın Jamie Lee Curtis'i kör ediyordum.
Es un freaky loco.
Kaçık deli adam.
Freaky, freaky!
Garip, garip!
Freaky a la vista.
Bak, ucube geliyor.
Muévete y el freaky muere. Está bien.
- Kıpırdarsan moronu vururum.
No me dejé llevar por mi lado freaky porque me gustas.
Ucube tarafımı göstermek istemedim çünkü senden hoşlanıyorum.
Bien, suerte para ti. Soy un poco freaky.
O zaman şanslısın ki ben de biraz ucubeyim.
No Freaky Friedman. Vamos, cariño.
Freaky Friedman'a gerek yok şimdi.
Parece Freaky Friday.
Çılgın Cuma gibi oldu.
Sí, porque Thornburg es freaky.
Evet, çünkü Thornburg ürkütücü.
¿ Y lo de Freaky Friday?
Peki bu "Freaky Friday" saçmalığı?
Y ese freaky de la naturaleza será la llave para nuestra vacuna.
Artık aşımızı geliştirebiliriz.
Tu eres... una maravillosa freaky, Abby.
Siz... güzel bir ucubesiniz, Abby.
Esta es una historia freaky, Jeff.
- Çok korkutucuydu Jeff.
Ja, ja dame amor que es mi mente freaky
Aşkını verdi aklımı aldı.
Lo sé. Es jodidamente freaky, ¿ no?
- Çok korkunç, değil mi?
Puedes Cierra el pico, freaky.
Sen çeneni kapat uyuz herif.
- Super-ultra-freaky malo.
- İnanılmaz ötesi kötü.
Freaky.
Tuhaf bir şey.
A mí me parece freaky.
- Ben, onu mesafeli buldum.
Freaky!
- Ucube!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]