Translate.vc / испанский → турецкий / Gustav
Gustav перевод на турецкий
628 параллельный перевод
- Sólo un momento, cuando ha venido a buscarme Gustav...
" Yalnızca kısa bir an için, Gustav bana geldiğinde...
- ¿ Desde cuándo es Gustav su secretario?
"Gustav ne zamandan beri senin sekreterin?"
- Ahora, Gustav, tienes que demostrarme que puedo confíar en tí.
"Şimdi, Gustav, sana güvenebileceğimi... " bana ispat etmelisin! "
Por apuñalar a Gustave.
Gustav'ı bıçakladığı için.
Otra botella, Gustav.
Bir şişe daha.
Gustav quiere hablar.
- Bizim ayyaş Gustav'dır kesin.
GUSTAV ALBRECHT
GUSTAV ALBRECHT
Gustav.
Gustav.
- Ravel y Gustav Mahler.
- Ravel ve Gustav Mahler'i?
16 días antes de estallar la guerra, tenía que boxear con Gustav Rutting, un compatriota suyo.
Ama 15 gün önce, savaş ilan edildi, Ben de mecburen asker oldum.. Vatandaşın Gustav Rudin ile ringe çıkacaktım..
Este es Gustaf. Él le trajo aquí.
Bu Gustav.
Gustaf dio de comer a su caballo.
Gustav atını da besledi sen uyurken.
Gustaf, ¿ has visto a alguna joven?
Gustav! Buralarda hiç genç bir kız gördün mü?
Gustaf a veces se imagina cosas.
Gustav da bazen birşeyler gördüğünü hayal eder.
Además, Gustaf se ha ido unos días al lago.
Üstelik Gustav birkaç günlüğüne buralarda olmayacak.
Te advierte que no interfieras.
Seni uyarıyor Gustav. Bu işe karışmamalısın.
- Buenas tardes, Gustav.
- Merhaba, Gustav.
No, Gustav, ocúpate de tu despacho y olvídate del país. Ése es mi consejo.
Hayır, Gustav, kendi hukuk büronla ilgilen ülkene hizmeti de boş ver.
Adiós, Gustav.
Hoşça kal, Gustav.
Gustav, no voy a ser la esposa del ministro.
Gustav, ben bakan eşi falan olmayacağım.
Gustav ¿ Es necesario hablar de eso?
Neden bu meseleyi kurcalıyorsun?
Gustav, después de la conversación de ayer debes comprender que esa pregunta es absurda.
Gustav, dünkü konuşmamızdan sonra bu sorunun anlamsızlığını kavramış olman gerekirdi.
No sabes lo que dices, Gustav.
Ağzından çıkanı kulağın duymuyor senin.
Buenas noches, Gustav.
İyi geceler, Gustav.
Vamos, Gustav.
Haydi gel, Gustav.
Como resultado de eso, yo... Ofrezco mis servicios a la universidad de Leipzig para trabajar con el profesor Lindt, una eminencia en mi campo.
Bunun sonucu olarak da çalışmalarımı bu alanın ileri gelen isimlerinden Profesör Gustav Lindt'le birlikte yürütmek üzere Leipzig Üniversitesi'nin hizmetine sunuyorum.
Tengo que ver a un hombre, Gustav Lindt.
Bir adama ulaşmalıyım. Gustav Lindt.
¿ Carl Gustav?
Carl Gustav? Neredesin?
- Un poco. A ver si Carl Gustav trae los pasajes.
Eğer biletleri Carl Gustav getirirse.
Gustav Zeiff.
Gustav Zeiff.
Como sea, no estará sola, Gustav y los sirvientes estarán allí
Her neyse, kız yalnız değil. Gustave ve ekibi yanında olacak.
¿ Gustav?
Gustav?
Sí, Gustav, eso es precisamente lo que niego.
Evet Gustav, kesinlikle reddediyorum.
No, Gustav. ¡ No!
Hayır Gustav. Hayır!
La castidad es el don de la pureza, no el resultado doloroso de la vejez y tú eres viejo, Gustav.
İffet saflıktan gelir, yaşlılığın sancılı sonucu olarak ortaya çıkmaz... ve sen yaşlandın Gustav.
vuestro tío Gustav.
Bu amcanız Gustav.
Gustav, te preparo algo de cena.
Gustav, sana yemek getireyim.
El tío está a punto de llegar.
Gustav Amca geri gelebilir.
Ahora es nuestro tutor.
Gustav Amca bizim hamilimiz artık.
Weil y sus amigotes buscando mujeres.
Gustav Weil ve cesur tayfası kadınları arıyor.
Dicen que Weil tiene dos sobrinas guapas en casa. Gemelas.
Gustav Weil'in yanında kalan iki yeğeni olduğu söyleniyor.
Te asusta tu propia sombra y te da miedo el tío Gustav.
Kendi gölgenden bile korkuyorsun, Gustav Amca'dan ödün kopuyor. - Evet, öyle.
Ingrid, ¿ cuánto tiempo la gente decente aguantaremos el reino de terror de Weil y sus amigos sin hacer nada?
Ah Ingrid. Daha ne kadar iyi niyetli insanlar Gustav Weil ve onun dindar arkadaşlarının terör saltanatına seyirci kalıp onlara katlanacak?
Pero Gustav tiene sobrinas guapas y jóvenes.
Ama Gustav'ın genç ve güzel yeğenleri var.
- ¿ Qué? Que si quieres cortejar a la sobrina de Weil, no podrás acusarlo.
Eğer Gustav'ın yeğeniyle flört etmek istiyorsan onu gücendirmesen iyi edersin.
Llegas justo a tiempo.
Bu Gustav Amca. Tam zamanında geldin.
¿ Dónde está Gustaf?
Gustav nerede?
¿ Gustaf?
Gustav!
Gustav, ahora las cosas son diferentes.
Gustav.
Ven aquí, Gustav.
Gel buraya, Gustav.
- Gustav, las chicas.
- Gustav!