Translate.vc / испанский → турецкий / Hablándo
Hablándo перевод на турецкий
81,105 параллельный перевод
Estamos hablando de veneno de diseño, aquí.
Kişiye özel bir zehirden bahsediyoruz burada.
- y te golpee con ella hasta que mueras. - ¿ De qué estás hablando?
- Sen neden bahsediyorsun?
No sé de qué estás hablando.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
No tengo ni idea de lo que estás hablando.
- Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Si bueno, hablando de jugar limpio.
Hep bana rabbena olmaz.
Hablando de eso...
Demişken...
Escucha, aquí sabemos de lo que estamos hablando.
Dinle burada neden bahsettiğimizi biliyoruz.
Y hablando de eso...
Bundan bahsetmişken...
¿ Quieres decirme de qué cojones está hablando?
Bana neden bahsettiğini söyleyecek misiniz?
Espera,? de que estais hablando?
Bekle siz neden bahsediyorsunuz?
Vale, bien, si esta es la verdadera Tasha, entonces, ¿ con quién cojones estábamos hablando ahí arriba?
Tamam gerçek Tasha bu ise yukarıdaki ne?
Esos cazadores con los que has estado hablando, ¿ uno de ellos es Terry Marsh?
Konuştuğun avcılardan biri Terry Marsh mıydı?
No se siente seguro hablando de ello por teléfono.
Telefondan konuşmanın güvenli olmadığını söyledi.
Hablando de ello, ¿ os dais cuenta de que atacándome, invitáis a la venganza a todos los Hombres de Letras británicos?
Lafı açılmışken bana saldırarak bütün İngiliz Harflerin Adamları'nın misillemesine maruz kalacağınızı biliyor musunuz?
Hablando del rey de Roma.
İyi insan lafın üstüne gelir.
Y hablando de eso... ¿ sabes dónde está tu amiguito Castiel?
Bu arada dostunuz Castiel nerede biliyor musun?
¿ De qué diablos estás hablando?
Sen neden bahsediyorsun?
La gente ya está hablando.
- İnsanlar konuşmaya başladı bile.
Así que, estuvimos hablando con tu controladora de radio.
Şefinizle konuşuyorduk da.
Dios sabe cuánto tiempo he pasado hablando de ello,
Ne kadar konuştuğumuzu bir ben bir Tanrı bilir.
No voy a prometer nada hasta que no sepa de lo que estás hablando.
Neyden bahsettiğini anlatana kadar sana hiçbir konuda söz veremem.
Hablando en serio, por favor come.
Bu konuda ciddiyim. Bir şeyler yemelisin.
No sé de qué estás hablando.
- Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Estaba teniendo una supervisión, y estábamos hablando del caso de Trish.
Denetim sırasında Trish'in dosyasını tartışıyorduk.
No, viste a dos amigos hablando.
- Hayır iki arkadaşın sohbetine denk geldin. - Bundan fazlası var gibi görünüyordu.
¿ Sabes con quién estás hablando?
Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?
- No sé de qué están hablando.
- Neden bahsettiğinizi bilmiyorum.
No puedo soportar a la gente hablando de nosotros.
İnsanların bizden bahsetmesine katlanamıyorum.
Todo el mundo está hablando de tu caso.
- Herkes davayı konuşuyor.
¡ Hablando de no entender una palabra de lo que dicen!
Birinin söylediklerini anlamamaktan bahsetmişken!
Del que estás hablando es de Chris hijo.
Siz Küçük Chris'ten bahsediyorsunuz.
Hablando del rey...
Hazır lafı açılmışken...
¿ Estás hablando con el fiscal? ¿ Eh?
Savcıyla mı konuşuyorsun?
- Sigue hablando.
Devam et.
¿ De qué estás hablando, Joan?
Ne diyorsun sen Joan?
¿ Están hablando de mí? - No.
Benim hakkımda mı konuşuyorsunuz?
A menudo fantaseaba con que nos quedábamos despiertas hasta tarde hablando de Bob y, bueno, de todos los otros hombres que hemos conocido en nuestras vidas.
Biliyor musun, çoğu zaman iki kız arkadaş gibi sabahlara kadar oturup Bob ve karşımıza çıkmış diğer tüm erkekleri çekiştirdiğimizi hayal ederdim hep.
Oye, hablando de eso... ¿ siguen intentando reemplazarte por allí?
- Bu arada orada yerine birini bulmaya çalışıyorlar mı hâlâ?
Vaya, lamento si hubo alguna confusión. Pero estaba hablando... Estaba hablando de un espacio mucho más corto para lo de pensarlo.
Karışıklık için kusura bakmayın ama karar vermek için çok daha kısa bir zaman olur diye düşünüyordum.
Como si estuviera hablando con un amigo.
Sanki bir arkadaşına konuşuyormuş gibi.
Solo un par de tipos hablando.
İki adam muhabbet ediyorsunuz.
- No sabes de qué estás hablando.
Ne konuştuğunu biliyor musun ki sen?
Solo estamos hablando.
Sadece makara yapıyoruz?
¿ Estás hablando de eso?
Ondan mı bahsediyorsun?
- Estuve hablando con él y mencionó que le encantaría que fueras a hablarles a sus estudiantes. - ¿ Sí?
- Peki...
¿ De qué estás hablando, Howard?
Ne diyorsun sen Howard?
Los asistentes a la convención llevan diez horas seguidas hablando de maquinaria agrícola... y ahora quieren irse de fiesta.
Fuara gelen o tipler 10 saattir durmadan tarım malzemesi konuşuyor. Şimdi parti yapmak isteyecekler.
- ¿ Y por qué estamos hablando de esto?
- Ee neden bunu konuşuyoruz?
Seguimos hablando con los demás.
Hala görüşüyoruz.
Haga una declaración hablando de los retos que plantea la seguridad ciudadana, y muestre su apoyo a mi administración.
Polis koşuşturmasının zorluğu ve benim yönetimime verdiğiniz destek hakkında bir deneme yazın.
¿ Bien? No estoy hablando solo del distrito 13.
Sadece 13. mıntıka hakkında konuşmuyorum.