Translate.vc / испанский → турецкий / Hain
Hain перевод на турецкий
4,578 параллельный перевод
¡ Jodido traidor! ¿ Sabes quién es ella?
Aşağılık hain, bu kim biliyor musun?
¡ Eres un traidor!
Lânet olası hain.
Parece ser que hay un traidor entre nosotros.
Aramızda bir hain var.
Parece que hay más de un traidor en el Palacio.
Sarayımızda sadece bir hain yokmuş demek ki.
¡ Ella no es una novata, es una profesional!
Gerçekten efsanevi düzeyde bir hain.
¡ Lee, traidor!
Lanet olası hain!
Ladrona traidora.
Hain hırsız.
¡ Traidora!
Hain!
Eres la mayor traidora.
Asıl hain sensin.
¡ Maldito traidor estúpido!
Aptal, hain orospu çocuğu!
¡ Usted hembra traidora!
Seni hain kaşar!
Jack Bauer es un traidor y un psicópata.
Jack Bauer bir hain ve bir psikopat.
Su marido resulta ser un traidor vendiendo secretos a los chinos y está a punto de ser transferida de regreso a los Estados Unidos.
Kocasının bir hain olduğu ortaya çıkmış, Çinlilere devlet sırlarını satıyormuş. Amerika'ya tekrar gönderilmek üzere.
¡ Eres un canalla traicionero!
Seni hain haşarat!
Siendo razonables, eso Ie convertiría en un mártir, no en un traidor.
Makul insanlar onu şehit olarak görürdü bir hain olarak değil.
¿ Sabe qué le convierte en un traidor?
Onu ne hain durumuna düşürür biliyor musun?
Dijeron que era un traidor.
Hain olduğunu söylediler.
Tu hija bastarda debería estar honrada de que siquiera conozco su nombre. ¡ Que la dejo vivir, a pesar de su madre traidora!
Piç çocuğun hain annesine rağmen ismini bildiğim yaşamasına izin verdiğim için bile onur duymalı.
El traidor aquí eres tú, no yo.
Hain olan sensin Tom, ben değilim.
- ¿ En verdad es lo que queremos hacer?
- Yapmak istediğiniz gerçekten bu mu? - Hain.
Se parece mucho a lo que dijo Peeta, y todos lo llamaron traidor.
Söylediklerin siz ona "hain" diye bağırırken Peeta'nın söylediklerine benziyor.
¡ Víbora traidora!
Seni hain yılan!
Estúpida traidora.
Seni salak hain...
¡ Traidor! ¡ Mentiroso!
Seni hain, seni yalancı.
Los humanos son unos traidores malnacidos.
İnsanlar, bir avuç hain çakal.
Vete al infierno, apestoso traidor.
Cehenneme git, seni iğrenç hain.
Smythe, jódete en el infierno. ¡ Apestoso, apestoso, traidor!
Smythe, baksana, Cehennemin dibine git seni lanet olası hain pislik.
Traidor.
Hain.
- Traidor.
- Hain!
¡ Ella es una puta traidora!
O sikik bir hain.
Puto traidor.
Seni sikik hain.
No soy un traidor.
Ben hain değilim.
Esta es la rata.
Hain bu.
Luego me di cuenta.. .. que el traidor estaba en la casa.
Sonra fark ettim ki hain evin içindeydi.
Gene lo había hecho de nuevo, ese mañoso bribón.
O hain tavşan Gene yine yapmıştı yapacağını!
Y ahora todo el mundo en el mundo no es un delincuente, la mentira, punaladas por la espalda, hijo culo-cubriendo de puta.
Dünyadaki herkes, serseri, yalancı hain ya da onun bunun çocuğu değildir.
Debe haber un espía en el ejército, vendiendo nuestra inteligencia a piratas japoneses.
Ordu içinde, Japon korsanlara bilgi sızdıran bir hain olmalı.
¡ Don Nadie malagradecido! ¿ Don Nadie?
- Kimsenin seni siklediği yok, hain göt!
"La media que tiene los zapatos afeminados no me quiere por venir."
"Efemine ayakkabılı hain adam gelmemi istememişti."
Con toda certeza, arrastrándose ante los nazis. Cada variedad de refugiado, traidor, fascista, traficante de armas, estraperlista que se pueda imaginar.
Oldukça fazla miktarda Nazi, her çeşit göçmen, hain, faşist, silah tüccarı, ve karaborsacı, ne hayal ederseniz.
Me acabo de enterar estaba en una película con mi esposa...
Aptal! Hain! Seni iki yüzlü, silahın oğlu!
Tú no crees que ella fuera una traidora, ¿ verdad?
Onun bir hain olduğuna inanmıyorsun, değil mi?
- Sí, tal vez eso debería hacer- - ser un abogado traicionero y ganar mucho dinero.
Evet, belki de yapmam gereken hain bir avukat olup iyi para kazanmak.
Eso es porque es un traidor miserable con una vida personal caótica.
Kişisel hayatı çorba olmuş, şerefsiz bir hain olduğu için o.
- Eres una traidora y una espía.
Bir hain ve casussun.
¿ Por qué le preguntó al traidor Jatami si habría fraude electoral?
Neden hain Khatami'ye seçimlerde bir hile olup olamayacağını sordun?
¿ Extra traidor?
X-Hain mi?
Si hay un traidor entre nosotros, lo encontraré.
Eğer aramızda bir hain varsa, onu bulacağım.
Nadie sabe que estamos aquí, a menos que esa persona ya está aquí.
Bu hain dışında...
- ¡ Traidor!
- Hain!
Traidor.
Seni hain.