Translate.vc / испанский → турецкий / Haller
Haller перевод на турецкий
189 параллельный перевод
El judío Haller y su revista.
Yahudi Haller ve revü topluluğu.
- Soy Haller, el doctor Fritz Haller.
Adım Haller, Dr. Fritz Haller.
Me está pasando algo que no entiendo.
Sence ne? Bana bir haller oluyor ama ne olduğunu bilmiyorum.
¿ Me oyes?
Şu konuşana da bakın hele! Ona bir haller olmuş.
Algo está mal con la cerradura.
Kilidine bir haller oldu.
No sé qué le pasa últimamente.
Son günlerde ona bir haller oldu.
¡ No sé qué te está pasando, Mac!
Sana da bir haller oldu Mac.
" Sólo en circunstancias extraordinarias se procederá a relevar de su puesto a un Comandante.
" Gemi komutanının görevden alınmasını gerektirecek olağanüstü haller olabilir.
Algo le pasa a esta ciudad por la noche.
Gece bu şehre bir haller oluyor.
El dueño de esta cabaña es sospechoso.
Bu evin sahibinde şüpheli haller var.
Tiene ese aire de cuando ha hecho algo que no debía.
Yine o tuhaf haller var üzerinde, bilirsiniz. Bir dolap çevirirkenki hava var üzerinde.
De hecho, quería hablar contigo.
İsmim Graham Haller.
Considéralo un tónico Dr Haller para los nervios.
Bunu Dr. Haller'ın sinir ilacı gibi düşün.
Es Graham, cariño.
Bu Graham, canım. Dr. Graham Haller esasında.
Es el Doctor Graham Haller. Es amigo de Jackie.
Jackie'nin küçük arkadaşlarından biri.
Son imaginaciones suyas, Frau Haller.
Sizin kuruntunuz, Frau Haller.
- Liz Haller, para empezar.
- Liz Haller, mesela...
Además, Liz Haller dijo que eras "súper".
Bu arada, Liz Haller senin yatakta süper olduğunu söylemişti.
ÁREA restringida Comandante Mailer, Capitán Hyde.
Binbaşı Haller, bu Yüzbaşı Hyde.
No te levantas una mañana y dices, "Rayos, hay algo aquí que no funciona."
Bir sabah uyanıp da "Lanet olsun, üreme organıma bir haller olmuş" denmez.
Y me di cuenta que había estado 18 años sin sentir nada, excepto en las situaciones más extremas.
Ve bir anda fark ettim ki, çok olağanüstü haller dışında hiçbir şey hissetmeden 18 sene geçirmişim. Bir yere kadar işimle yaşayabilme kabiliyetim halen vardı.
Mr. Fishpaw, soy Jerry Haller del Channel 12 News.
Bay Fishpaw, ben Jerry Haller Kanal 12 Haberden.
¿ Es así como se comporta un agha?
Bu haller bir ağaya yakışır mı?
Joe no podría encontrar su propio trasero ni aun cuando alguien le echase radio y le diesen un contador Geiger.
Joe Haller kıçını zor bulur. Vücudu radyum bile dolsa sayaç bile fayda etmez.
Y Joe Howard no lo está haciendo.
Joe Haller, bu işi beceremez.
Podemos hacer de Joe un atrapa-perros. Nada grande, solo pequeños.
Joe Haller avcı değil.
Deja a Joe tratar la investigación. ¡ Investigación!
Joe Haller bu soruşturmayı halleder.
¿ Porque no se va a Harmony Hill, Sheriff Heller?
Neden mezarlığa gitmiyorsunuz Şerif Haller?
El sheriff digo que investigaría. ¿ Y adivinen que?
Şerif Haller pederi kontrol edecekti.
- ¿ Qué pasa, Haller?
- Ne oldu Haller?
- ¿ Cómo va a funcionar bien si registra actividad cerebral normal?
Beyin aktivitesini normal okuyorsa nasıl sağlam olabilir, Haller?
- Hola señora Haller.
- İyi misiniz?
Soy yo, Sr. Heller.
Benim, Bay Haller.
¿ Y no le podéis sonsacar por qué asume este extravío?
Görüşmelerinizde onun neden böyle karmaşık haller takındığını bulabildiniz mi?
UNIVERSIDAD DE YALE, CHAMBERLAIN HALLER
YALE ÜNİVERSİTESİ, CHAMBERLAIN HALLER
Todos de pie ante Su Señoría el Juez Chamberlain Haller.
Herkes ayağa kalksın. Yargıç Chamberlain Haller.
SU SEÑORÍA CHAMBERLAIN HALLER - JUEZ
CHAMBERLAIN HALLER, YARGIÇ
Soy el juez Chamberlain Haller.
Alo. Ben Yargıç Chamberlain Haller.
¿ Que mierda te sucede?
Bu haller de ne böyle?
Verá, justo después que se fue, descubrimos que algo había pasado con ella.
Sen gittikten hemen sonra ona bir haller oldu.
O el que hace "Ahhhh" cada vez que te ve.
Ya da seni her gördüğünde bir haller olan şu adam.
No hace "Ahhhhh".
Ona bir haller olmuyor.
Se van a obsesionar con ellos mismos de formas del todo nuevas.
Artık kendilerine olan takıntıları bambaşka haller alacak.
Chicos, ¿ notaron algo extraño en Kenny las últimas semanas antes de la combustión?
Çocuklar, yanışından önceki haftalarda Kenny'de garip bir haller var mıydı?
Le pasa algo.
Ona bir haller olmuş.
Hoy simplemente algo te invadió, ¿ no es cierto?
Bugün sana bir haller oldu, değil mi?
Sr. Graham...
Sümer Tapınakları, yazan Fritz Haller.
- Es el profesor Haller.
Profesör Haller!
Algo tiene que ocurrir.
O zaman, sana bir haller olmuş demektir.
¿ Qué te ocurre?
Karaya indiğimizden beri sana bir haller oldu, Sam?
Es que algo te ha afectado últimamente, Andy.
Sanki son zamanlarda sana bir haller oldu, Andy.