Translate.vc / испанский → турецкий / Hallmark
Hallmark перевод на турецкий
141 параллельный перевод
Aquí está Hallmark.
Hallmark da gidiyor.
Pero la próxima semana cuando no tengamos a Hallmark encima de nosotros tendremos una cita.
Ama haftaya boynumuzda nefes alan Hallmark olmayınca, çıkarız.
.. otro momento "Hallmark" inolvidable.
Bir Hallmark anı daha.
Otro momento Hallmark.
Hallmark'a layık bir an daha.
Excepto para algunos tontos como tú que viven en escenarios ideales.
Lanet olası Hallmark kartıyla yaşayan sulugözler gibi olur.
- ¿ Es lo que realmente crees de mí?
- Ne? Hayatım bir Hallmark kartı?
Se parece a una de esas tarjetas Hallmark.
Şu Hallmark kartlarından birinden çıkmış gibi.
Es de una de esas tarjetas Hallmark.
Şu Hallmark kartlarından birinden çıkmış gibi.
No hay tarjetas Hallmark para esa ocasión.
Bu durumu örtbas edecek Hallmark kartları da yoktur.
¡ Otro invento de los grandes almacenes para que nos gastemos los sueldos!
Sadece kart satmak için tezgahlanmış başka bir Hallmark tatili.
¿ Saben qué? Odio arruinar esta escena de postal.
Bilirsin, bu Hallmark anlarını bozmaktan nefret ederim.
" Como no sé lo que siento, le pagaré a un extraño para que esta prostituta de Hallmark haga el trabajo por mí.
"Sana karşı duygularımı bilmiyorum, o yüzden hiç tanımadığım birine bir papel verip benim yerime işi halletsin diye bu küçük Hallmark orospusunu yaptırdım."
Es de Hallmark.
Hallmark'dan gelmiş.
Fue adquirido por una OPA hostil de Hallmark y Disney fue homogeneizado y vendido pieza a pieza.
O Hallmark tarafından düşmana ait bir ele geçirmede elde edildi ve Disney homojenleştirdi ve parça parça elden sattı.
Véndeselo a las tarjetas Hallmark.
Dediğini kartlara yaz gönder, kardeş.
Ahorrémonos el melodrama.
Hallmark sahnesini geçelim.
Habla Mathew Hallmark, del Servicio Secreto.
Ben Matthew Hallmark, Gizli servisten. Başkan Yardımcısını verin.
¿ Hallmark?
Hallmark mı?
Yo soy Hallmark. ¿ Tienes prueba?
Kimliğin var mı?
- Mataron a Hallmark.
- Hallmark öldü. - Sen kimsin?
"Para Roz, que creyó en mí desde el principio". Sí, es de la sección "ironía" de Hallmark.
"Başından beri bana güvenmiş olan Roz'a"
Si necesita zapatos, vaya a la tienda Hallmark.
Ayakkabıya ihtiyacınız varsa Hallmark'a gideceksiniz.
Sí, Donna. Forman quiere conseguir la tarjeta familiar de Hallmark.
Evet, Donna, Forman HaIImark kartlarında ki gibi bir aile istiyor.
¿ Trabajas haciendo tarjetas?
Hallmark'ta mı çalışıyorsunuz?
Y ahora nuestra presentación... Hallmark orgullosamente presenta...
Hollowmark filmleri gururla sunar..
Un día festivo inventado por Hallmark pero el primero, es lo mismo.
Hallmark'ta harika bir tatil ama ilk olarak hep aynılar.
- Ve a Hallmark.
- Hallmark gibi bir yere git.
- ¿ Hallmark tiene de todo?
- Hallmark'ın elinde hepsi var mıdır?
¿ Dónde queda el Hallmark?
Hallmark nerede?
No saben dónde queda el Hallmark.
Hallmark'ın nerede olduğunu bilmiyorsunuz.
No sabia que había tarjeta para esa ocasión.
Onun hakkındaki Hallmark kartını almadım henüz.
Hallmark hizo un gran trabajo. - ¡ Como sea!
Üstüne basılı olanlar iyiydi zaten.
Hace que Shakespeare suene a novela de Hallmark.
Shakespeare onun yanında tekerleme gibi kalıyor.
No sé qué esperaba ver cuando fui allí... pero no fue la casa de libro de cuentos, ni las fotos en la chimenea... ni la barbacoa del jardín
Oraya gittiğimizde ne görmeyi umduğumu bilmiyorum... ama Hallmark karton evi, ya da şöminedeki resimleri değil, ya da arka bahçedeki barbeküyü değil.
La venganza puede ser la mejor tarjeta de Hallmark.
İntikam en büyük tebrik kartı olsa gerek.
Hallmark dijo que mostró potencial, lo que es muy bueno.
Hallmark potansiyeli var dedi, bu çok iyi.
Solo una esta semana, pero tengo el presentimiento que voy a perder mi racha de pérdidas con Hallmark.
Bu hafta bir tane var, ama Hallmark'ın bu sefer kabul edeceğini hissediyorum.
Estuve tratando de que publiquen mis cosas por años pero Hallmark es una galletita dura de romper.
Yıllardır yazılarımı yayınlatmaya çalışıyorum ama Hallmark'ı ikna etmek çok zor.
- Una carta de Hallmark.
- Hallmark'tan mektup.
Scarlett, por favor. Te estás pareciendo a una cursi tarjeta de amor.
Hallmark okuma kartı gibi tehlikeli bir şeye bırakmışsın kendini.
Wow. Entonces, como dicen las tarjetas Hallmark, serias fácil de complacer.
O zaman seni Hallmark kartlarıyla bile mutlu etmek kolay.
- Deja la basura de Hallmark.
Bu saçmalıkları bırak.
Hace seis meses, me puse sentimental cuando veía la TV... Los comerciales de Hallmark.
Altı ay önce, TV izlerken biraz duygulandım- -
No son sólo lo de Hallmark, son reales
Sadece Hallmark şey. Sanki gerçek. l benim gördüm.
La gente de Hallmark pensó en ti?
Hallmark'takilerin senden haberi var mı?
Habla Mathew Hallmark, ¿ cuál es la situación?
Evet? McCord? Hallmark, Gizli Servis.
Eres McCord.
Sen McCord'sun. Bende Hallmark.
¿ Lo despediste bien?
- Umarım Hallmark'a karşı naziktin.
- Es una tarjeta Hallmark
Bu bir tebrik kartı.
No lo hagamos un momento Hallmark.
Fazla değil, dokuza sıfır.
- ¿ Hallmark?
- Hallmark mı?