Translate.vc / испанский → турецкий / Heller
Heller перевод на турецкий
565 параллельный перевод
Diez hellers.
10 Heller.
10 hellers, o sea una corona con veinte.
10 Heller, bir nokta yirmi Crown eder.
setenta y cinco hellers.
75 heller ( Çek kuruşu ).
Tras la guerra, se casó con Greta Heller.
Savaştan sonra, Greta Heller ile evlendi.
No me atrapaste acostado con Marty Heller.
Marty Heller'le yatarken yakalanan, ben değilim.
Sargento Heller, de Homicidios.
Ben cinayet masasından, dedektif Heller.
Tanto el Sr.Heller como el Sr.Salvino han sido acusados por presuntas coimas... campañas publicitarias que solo han demostrado su habilidad..... de calumniar al rival y derrochar dinero.
Mr Heller ve Mr Salvino para ile ilgili skandallara karıştığı....kurnazca, reklam kampanyaları ki, şimdiye kadar sadece onların yeteneklerini gösterdi. .. Birbirlerine iftira atarak ve reklam yardımlarını çarçur etmek
Me figuro que votar a Salvino o Heller es disparatdo.
Salvino yada Heller'e oy vermek te en az onların aday olması kadar aptalca.
"Heller y Salvino solo son una dupla de ratas"
"Heller ve Salvino ikisi de bir çift aşırı gelişmiş iskele sıçanıdır."
Eso esta muy bien, Heller, muy bien.
Bu çok iyi, Heller.Çok iyi.
Todos los pagarés tienen que estar conformados, son las normas... por Louis Palo como gerente... y por el cajero Marxie Heller.
Üstüne onay alan senetler - ki kuraldır - o Louis Paul, yardımcı müdür. Fişleri veren de, Marxie Heller.
¿ Y dónde están Louis y Heller?
Peki, Louis ve Heller nerede?
Heller debe estar en Los Ángeles, tiene allí a su esposa.
Heller, Los Angeles'da. Karısı orada yaşıyor.
Entonces lo primero que habrá que hacer... es encontrar a Marxie Heller.
Yani, yapılması gereken ilk iş Marxie Heller'ı bulmak.
Heller lo mató sin duda, así que hay que matar a Heller.
Heller onu temizlemediyse sıra Heller'da.
¿ Dónde está su mujer, Sr. Heller?
Karınız nerede Bay Heller?
¿ Dónde está el dinero, Marxie Heller?
Para nerede, Marxie?
Marxie se ha ido, Sra. Heller.
Marxie evde değil, Bayan Heller.
¿ Tú la mujer de Marxie?
Marxie Heller'ın karısı.
¿ Estás casada con Heller?
Sen Marxie Heller'la evlisin.
¿ Es esa la forma como tú pides los divorcios, Sra. Heller?
Boşanma konusunu açan biri böyle mi konuşur hiç? Bayan Heller?
En todos los años que viví con Marxie... jamás me levantó la voz, ni me pegó... ni me sacó dinero.
Marxie Heller'la birlikte olduğum sürece bana hiç bağırmadı, beni hiç dövmedi. Paramı da çalmadı.
Pude recuperar 360.000 dólares.
Heller öldü. 360 bin dolar geri getirdim.
Lo apreté a Heller, pero se obstinó en no decirme nada.
Heller'a sordum, bana bir şey söylemedi.
Me mostró el dinero que había en un maletín... que por lo visto llevó cuando regresó a su casa.
Heller geldiğinde elindeki çantayı görmüş. Paranın onda olduğunu düşünerek çantayı bana verdi.
Si Marxie Heller sabía tanto de todo... ¿ cómo es que se ha dejado matar?
Marxie Heller bu kadar zekiyse neden o şekilde öldü peki?
Recuerda lo que un día te dijera el gran Marxie Heller.
Büyük Marxie Heller'ın sözlerini hatırlasana.
Los 540.000 que les dio para el Don... más los 360.000 que tomé cuando maté a Marxie Heller.
Baba için sana verdiği 540 bir de Marxie Heller'ı hallettiğim için olan 360.
¿ Porque no se va a Harmony Hill, Sheriff Heller?
Neden mezarlığa gitmiyorsunuz Şerif Haller?
Soy yo, Sr. Heller.
Benim, Bay Haller.
Soy yo, Clayton Heller. Tom
Benim, Clayton Heller.
- Tanya Heller.
- Tanya Heller.
Mi jefe de seguridad, el Coronel Heller.
Ve bu bay güvenlik bölümü başkanım Albay Heller.
Te vi en lo de Heller.
Seni Heller'in ofisinde gördüm.
Le garanticé inmunidad si recupera los Stingers.
- Felix düğünde mektup verdi. Stingerleri geri çekerse, Heller'e dokunulmazlık verilecek.
Entonces, Sánchez se te escapó. Heller se asustó, rompió el trato y dijo que si me volvía a ver, era mujer muerta.
Sonra sen Sanchez'i ıskaladın ve Heller paniğe kapıldı ve anlaşmayı bozdu.
- ¿ Dónde está Heller?
- Heller nerede? - Bilmiyorum.
- No lo sé. Jamás volverás a ver a Heller o a tus Stingers.
Bu Heller'i ve Stingerleri son görüşündü.
- Oh, Dios, es Heller.
- Oh, Tanrım. Bu Heller. - Evet.
Llamaré a Lee Heller.
Lee Heller'i ara.
Comunícame con Lee Heller.
- Güzel. - Bana Lee Heller'i bul.
Lee Heller.
Lee Heller.
Sr. Heller, habla Sam Bowden, de Broadbent Denmeyer.
Bay Heller, Broadbent ve Denmeyer'den Sam Bowden.
Se ha acordado que el Sr. Sanders hablará primero y será interrogado por el Sr. Heller.
Taraflar, ilk önce Bay Sanders'ın konuşması... ve Bay Heller'ın sorularını yanıtlaması konusunda anlaştılar.
¿ Sr. Heller?
Bay Heller?
Dr. Heller, usted es brillante.
Dr. Heller, siz harikasınız.
¿ La policía dijo si el Dr. Heller fue asesinado aquí o si sólo lo dejaron aquí?
Polis Dr. Heller'ın burada öldürüldüğünü mü yoksa buraya atıldığını mı söyledi?
Weller.
- Heller.
¿ Qué tiene que ver contigo y Heller?
- Bunun sen ve Heller'le ne ilgisi var?
¡ Ve a ayudar a Heller!
- Git Heller'e yardım et.
¡ Ve a ayudar a Heller!
- Git Heller'e yardım et dedim.