Translate.vc / испанский → турецкий / Hilton
Hilton перевод на турецкий
727 параллельный перевод
Luego ve al Asilo Hilton y sigue de cerca a Van Meer.
Sonra da Hilton Bakımevi'ne git ve Van Meer'in yanından ayrılma.
Le recogimos en Hilton Street.
Onu Hilton Sokağında bulduk.
Dr. Hilton.
Dr. Hilton.
- El jefe acaba de tomar el Hilton Corea.
- Kore Hilton'u almayı başardık.
- En el Hilton Corea.
- Kore Hilton.
Conrad Hilton habría estado orgulloso.
Conrad Hilton ona sahip olmaktan gurur duyardı.
Quiero hablar con el gerente del Hilton de Berlín.
Ve Berlin Hilton'un müdürüyle konuşmak istiyorum.
¿ El gerente del Hilton de Berlín?
Kim? Berlin Hilton müdürü mü?
Llénelas y llévelas a la suite de novios en el Hilton.
Şunları doldur ve Hilton balayı süitine götür.
Quiero hablar con el maitre d'del Hilton.
Ingeborg, Hilton Oteli'ni bağla.
Esta vez en eI hilton no han sido comprensivos.
Hilton'dakiler bu sefer hiç anlayışlı davranmadı.
¡ El hotel Hilton de Berlín!
Berlin Hilton oteli!
¿ Le conoce la I? No, pero usted lega. La i tráigale para encontrarle.
Galiba sana Acapulco Hilton'da bir iş buldum.
Quizá piensas que podría comprar el Hilton con ese dinero, ¿ no?
O paraya Hilton'u alabileceğini falan düşünmüyorsun ya?
Este reportero habló con el amigo de toda la vida y productor de Wally Brandford, el Sr. Caryl Fergusson en su oficina, una suite ubicada en el hotel Beverly Hilton.
Wally Bradford'un uzun yıllar dostu olan ve yapımcılığını üstlenen Caryl Fergusson'la Beverly Hilton Oteli'ndeki ofisinde konuştuk.
Lleva el coche al Hotel Hilton, en Estambul.
Arabayı İstanbul'daki Hilton Oteli'ne götüreceksin.
¿ Iba a usar el tejado del Hilton? ¿ Uno de los balcones?
Hilton'un çatısını mı kullanacaktın, yoksa balkonlardan birini mi?
- ¿ Recuerda las órdenes para el Hilton?
- Hilton için bütün talimatları hatırlıyor musun?
¿ El Hilton?
Hilton mu?
Sé... Que se hospeda en el Hilton con un grupo de americanos.
Onun Hilton Oteli'nde bir grup Amerikalıyla kaldığını biliyorum.
Usted debe recogerlos En la Kahala Hilton.
Onları hemen Kahala Hilton'dan alman gerekiyor.
Guste ahora mismo. El Kahala Hilton.
Orada çalışan bir kız tanıyorum.
¿ En el Hilton?
Hilton'da mı?
- Botones en el Hilton.
- Hilton'da uşaklık.
Seguimos con la entrega de los Premios Grammy, desde el salón de baile del Hotel Hilton, en el corazón de Nueva York.
Grammy Ödül Töreni'ni sunmaya devam ediyoruz. Yayınımız New York'un göbeğindeki Hilton Otel'in büyük balo salonundan devam ediyor.
- En el Hilton.
- Hilton'da.
No sé si conoce usted ese hotel, pero hace esquina... y desde mi ventana veía mejor cuando él salía, cuando entraba...
Londra'daki Hilton köşede bir yerdeydi. Ve pencereden iki kapıyı da görüyordum.
En el Hilton, donde tendrá lugar un banquete en honor a Glenn y a sus compañeros un millar de personalidades se han reunido para aclamarles mientras todo Boston brinda por la hazaña de Al Shepard y Johnny Glenn.
New England'daki Hilton'da, Glenn ve astronotların şerefine düzenlenecek yemekte bin kişilik, şehrin ileri gelenleriyle Boston Al Shepard ve Johnny Glenn'e bir kez daha "Bravo size!" diyor.
Creo que estaba frente al Hotel Statler Hilton.
Galiba Statler Hilton Otelinin önündeydim. Evet.
Yo estaba frente al Hotel Statler Hilton un poco atrás, entre la muchedumbre.
Statler Hilton Otelinin önünde, kalabalığın biraz arka tarafında duruyordum.
lgual tendremos que llevarlo al Hilton dentro de poco.
Onu bizim Hilton'a götürmek gerekebilir.
¿ Hay allí alguna ley bajo la cual el alcalde pueda ser obligado a suspender el estado de terror policial perpetrado éste minuto con los chicos en frente de Conrad Hilton?
Belediye Başkanı Daley'in şu anda Conrad Hilton'ın önündeki çocuklara uygulanan polis terörünü durdurabileceği bir kural var mı?
La barricada policial ha sido cortada en todo el frente del Hilton.
Bir polis hattı Hilton'un önünü tamamen kesmiş.
Parte de Statler Hilton viendo a esa gente siendo arrastrada dentro de los coches policía.
Statler Hilton'ın içinde. İnsanların polis vagonuna sürüklendiğini görüyorlar.
Así que le dije, "El Hilton Hotel".
Ben de "Hilton Hotel." dedim.
-... delante del hotel Hilton.
-... "Herkes Hilton'a!"
No olvides llamarme todos los días a las doce al bar del hotel Hilton.
Her öğlen Hilton'un barından ara beni.
¿ Conoces la oficina de correos del Hilton?
- Hilton'daki emanet dolabını hatırlıyor musun?
¿ Y los policías del Hilton de hoy?
- Hilton baskınıyla alakan var mı peki?
¿ Estuviste en el Hilton? Sí, como Zacharia.
- Hilton'da enselediler mi seni?
Será el próximo Conrad Hilton.
Yeni Conrad Hilton olacak.
Vea Hilton para grabaciones, cantantes, radio, instrumentos musicales, y todo lo referido con la música desde el Beat hasta al Bach y vuelta.
Plaklar, pikaplar için Hilton'a bir uğrayın. Radyolardan, müzik aletlerine hatta Bach'a kadar ne ararsanız Hilton'da!
¡ Sr. Hilton!
Bay Hilton.
Lo estamos esperando desde la mañana Desde las 11 : 00.
Bay Hilton sabahtan beri sizi bekliyoruz.
¿ Te acuerdas del señor Hilton, al que quería ver?
Haberler bomba!
Lo vi hoy. Dice que quiere grabar un tema mañana.
- Şu görmeye çalıştığım adamı, Hilton'ı hatırlıyor musun?
Hey, eres de la editora Hilton.
Eh işte, bildiğin gibi. Elimde bu albüm var. Benim için çalar mısın?
No, en realidad, solo use el estudio.
Ver de bir bakayım. Hilton'ın markası var bunun üzerinde.
Veamos. Pero, yo trato directamente con Hilton, hombre
Aslında onun stüdyosunu kullandım.
No parece un Hilton.
- Hilton'a benzemediği kesin.
Todo los hits están en Hilton.
Albümlerinizi Hilton'dan alın.