Translate.vc / испанский → турецкий / Homie
Homie перевод на турецкий
644 параллельный перевод
Pasé el día entero sin escuchar a Maggie. ¿ Me la alcanzarías?
Homie, Maggie'yi bütün gün tutmadım. Onu bana verir misin?
- Ven a la cama, Homerito.
- Yatağa gel artık Homie. - Özür dilerim tatlım.
- Oh, Homerito.
- Homie.
Homerito, están mis hermanas.
Homie, kız kardeşlerim burada.
- ¿ Cómo está mi gran ejecutivo?
- Selam Homie, benim büyük ve önemli yöneticim nasılmış?
Ay, Homero, lo lamento tanto.
Oh, Homie. Çok çok üzgünüm.
Voy, ¿ has probado el ponche?
- Hey, Homie, içkiyi denedin mi?
Homer, creo que voy a vomitar.
Oh, Homie, sanırım hasta olacağım.
Entra en el coche.
Homie, arabaya bin.
Homero, deja de moverte.
Homie, sessiz ol.
¿ Por favor, Homi?
Lütfen, Homie.
Homi, por favor, tienes que estar bien.
Homie, lütfen, iyi ol.
¡ Oh, Homerito!
Oh, Homie!
- Homero, tienes muchos pelos.
- Homie, çok saçın var.
Por favor, Homero.
Lütfen, Homie.
- ¿ Qué hizo Homero?
- Homie ne yapmıştı?
- Homi, ven a la cama.
Homie, yatağa gel.
Homie, no me dieron el papel. Tenías razón.
Homie, rolü alamadım.
¿ No estás siendo un poco dura con Homie?
Bağırmaya devam et, seni koca maymun. Bizim ihtiyar Homie`ye biraz sert davranmıyor musun?
Homi, ¿ no vas a entrar?
Homie, içeri gelmiyor musun?
Homi, ven a la cama.
Homie, hadi yatağa gel.
Homi, haces muchas cosas bien.
Homie, iyi olduğun birçok şey var.
Ya te dejaré la ducha, Homie.
- Birazdan duşu sana bırakacağım, Homie.
¿ Comprendes? ¿ Sabes, Homie? En esta casa habrá el doble de amor del que hay ahora.
Bundan böyle, bu evde ki aşkımız ikiye katlanacak.
Homie, creo que el bebé ya viene.
Homie, sanırım bebek geliyor. Wow.
Homie, ¿ qué pasa?
- Homie, neyin var?
Vamos, Homie.
- Hadi, Homie.
- ¿ Te hiciste daño?
- Oh, Homie. Acıdı mı?
Homie, no vayas.
Homie, lütfen gitme.
Homie, estás a salvo, has recuperado a tu mejor amigo y sigues teniendo algo que para mí es muy especial.
- Oh, Homie, sağlığını kazandın en iyi arkadaşınla barıştın ve kesinlikle çok özel bir şeye sahipsin.
Hola, Homi.
Oh, selam, Homie.
No te preocupes, Homi.
Üzülme, Homie.
- Homi, ¿ cerraste el portón?
Homie, köpek çıkışını kapattın mı?
- No, Homi.
Hayır, Homie, hayır.
- Adiós, Homi.
Hoşçakal, Homie.
- Hola, Homi.
Naber, Homie.
- ¡ Oh, Homie!
- Homie!
Oh, Homie, me alegro mucho de oírte decir esto.
Homie, bunu duyduğuma çok sevindim.
Estoy tan orgullosa de ti, Homie.
Seninle gurur duyuyorum Homie.
Yo también te echaré de menos, Homie.
Ben de seni özleyeceğim, Homie.
- Qué pasa, Homi?
- Ne oldu, Homie?
- Eso es magnífico, Homie.
Bu harika, Homie!
Fue una idea maravillosa, Homero.
Bu harika bir fikirdi Homie.
Homie, ¿ bebes a solas alguna vez?
Homie, tek başınayken içiyor musun?
Homie, quiero que me hagas un favor.
- Homie. Benim için birşey yapmanı istiyorum.
No te preocupes, Homero.
Sorun değil Homie.
- Hola, Homie.
Merhaba, Homie.
- ¿ Cuánto tiempo piensas hacer esto?
Homie, bunu daha ne kadar yapmayı planlıyorsun?
Homi, ya volvimos.
Büyük bir kedi Wayne Shashefski. Homie, biz geldik.
Hola, Homie.
Selam, Homie.
Hola, Homero.
Selam, Homie.!