Translate.vc / испанский → турецкий / Hotdog
Hotdog перевод на турецкий
134 параллельный перевод
- Mira, el tío de las salchichas.
Hotdog yediğimiz yerdeki adam.
Archimedes. Hotdog.
Arşimed, sosisli sandviç.
Un "hotdog", por favor.
Bir hot dog Iütfen.
- ¿ Hot dogs y juego de basquétbol?
Ve hotdog ve maç?
Estaba pensando en hot dogs y en un partido de basquétbol.
Ben daha ziyade hotdog ve maç diye düşünmüştüm.
Era un hotdog. ¿ Un hotdog?
Gerçek değil mi?
Las "Hot Dog en un Palo" del centro comercial van a trabajar allí.
J.C.'in perili evine gideceğim. Markette çubukta hotdog satan kızlar çalışıyor.
No puedo creerme que las chicas del "Hot Dog en un Palo" nos hayan visto.
Çubukta hotdog satan kızların bizi gördüğüne inanamıyorum.
- Tengo ganas de un perro caliente. - ¿ Gigante?
Hotdog yiyesim geldi Uzunlardan mı?
A Masoso le gusta el rock, y un perro caliente lo descontrola.
Dowey ise Rock'n Roll'dan hoşlanır, hotdog ile de kendinden geçer
¡ Hay perritos calientes para todos!
Herkese yetecek kadar hotdog var!
Porque no corres y me traeme un hotdog y unos nachos?
Grace, anla... Hadi bir koşu gidip sosisli ve cips al.
En Miami, los llamamos perros calientes.
Miami'de bunu hotdog diye satıyorlar bize.
Donna, ¿ quieres un hot dog?
Hey, Donna, hotdog ister misin?
Sí. Nunca se sabe cuando una dama va a querer medio hot dog.
Evet, bir bayanın ne zaman yarım hotdog isteyeceğini asla bilemezsin.
Es más interesante que la del hotdog que rompe con la dona.
O diğer, hot dog'ın donut'tan ayrıldığından daha ilgi çekici.
- Los mejores chili dogs de la ciudad.
- Şehirdeki en iyi hotdog.
A las 8 : 30 AM llaman del puesto de hotdogs.
SAbah 8 : 30 da Hotdog Standından arıyorlar.
Bueno, me gusta poner un hotdog en el extremo de un palo, y luego tragarlo...
Şeyy, sopanın ucuna bir sosis koyardım, ve çalılıkların arkasına saklanırdım....
¿ Quién te otorgó la licencia para vender salchichas?
Ya sana hotdog satma lisansını kim verdi, Sonny Jim?
Un perrito caliente, idiota.
Hotdog, pislik.
Hotdog, 141, alto y claro.
Hotdog 141, açık ve net bir şekilde duyuluyor.
Están rompiendo la formación, Hotdog, pegado a mi.
Düzeni bozuyorlar. Hotdog, benimle kal.
Hotdog, los Raiders están a tus 8, voy por ellos.
Hotdog, Raider solunda, saat 8 yönünde.
Apollo, Hotdog ¡ aquí vienen!
Apollo, Hotdog. İşte geliyorlar!
De acuerdo, recibido, Hotdog
Pekâla, anlaşıldı, Hotdog.
Hotdog, tú eres el primero.
Hotdog, ilk sen.
Líder, Hotdog.
Hotdog'dan Lidere.
Hotdog, puedes hacerlo mucho mejor.
Hotdog, çok daha iyisini yapabileceğini biliyorum.
Líder, Hotdog, ejecutando pasada.
- Gözle atış talimine başlıyorum.
Hotdog está autorizado para esta pasada.
- Saldırı sırası Hotdog'da. - Ne?
¿ Qué? ¿ Hotdog?
Hotdog mu?
Hotdog, ¡ eres un maldito idiota!
Hotdog, seni ahmak! Neredeyse beni öldürüyordun!
Apollo, Ofensiva Hotdog 3 a la Derecha, 5 a las Dos.
Hotdog'dan Apollo'ya, sağda üç, saat iki yönünde iki tane.
Tally, Hotdog, cuenta conmigo.
Anlaşıldı, Hotdog! Kat, benimlesin.
¡ Kat Hotdog!
Kat, Hot Dog!
Dame el hotdog, baby
- Yolla şu sosislimi yavrum!
Nunca mas, es como poner una hamburguesa con un hotdog.
Tıpkı bir sosisli ekmeğine hamburger eti koyamayacağım gibi.
A los perros calientes, a los cigarrillos, a los explosivos.
- Hotdog, sigara, patlayıcılar mı?
Le compré un hotdog en la tienda. Yo fui el que llamó a la policía.
Ona o marketten sosisli almıştın.
Galactica, Hot Dog.
Hotdog'dan Galactica'ya.
Hot Dog, mira a las seis, está justo detrás de ti.
Hotdog, kendini kolla. Tam arkanda biri var.
Hotdog, Redwing, veo amigos localizados afuera de la puerta del embarcadero.
Hot Dog, Kızıl Kanat. Tersane kapılarının önünde kıstırılmış dostlar görüyorum. Anlaşıldı.
- Hotdog, aquí Starbuck.
Starbuck'tan Hotdog'a.
Hotdog, la Adriatic está a la vista.
Hotdog konuşuyor.
Negativo.
Hotdog, sen misin?
Negativo, Hotdog.
Olumsuz.
Hotdog, Hotdog, tranquilo con ese control, amigo.
Hotdog, uçağı bu kadar zorlama. Zorlama.
- ¡ Flyboy! - ¡ Hotdog!
Blackwood.
Hotdog lleva esto al Centro de Mando.
Hot Dog. Bunu komutana götür.
Tengo a Hotdog.
Hotdog'u hakladım.