Translate.vc / испанский → турецкий / Hr
Hr перевод на турецкий
389 параллельный перевод
En la época del rey Arturo y los caballeros de la Tabla Redonda... el rey cristiano de Escandinavia fue destronado por un traidor vikingo... y escapó con su esposa e hijo... por el Mar del Norte, hacia Bretaña.
Kral Artur ve yuvarlak masa şövelyeleri döneminde, Bir hrıstiyan krallıgı olan İskandinavya tahtına viking bir asi tarafından el konulmuştu. Esi ve çocuğuyla kaçan kral, Britanyanın kuzeyine sığındı.
Fue en mi primera semana en el campamento cristiano.
Hrıstiyan kampındaki ilk haftamdı.
Le gusta enterarse de todo.
Hr zaman olanı biteni öğrenmek ister.
Patada más rápida con K.O. : 115 Km / hr
Nakavt Eden En Hızlı Yumruk - 12 saniye
También dice que lucharemos bajo sus órdenes cuándo y con quién estime conveniente, entre otras seductoras propuestas cristianas.
Ve burada diyor ki ; Majesteleri kimle ve ne zaman isterse onun emri altında savaşacağız. Ayrıca başka övgü dolu Hrıstiyan tasavvurları da var.
¿ Someternos a los paganos... o a los cristianos?
Kafirlere mi yoksa Hrıstiyanlara mı itaat etmeliyiz?
Nuestros hermanos cristianos del otro lado del Danubio, los búlgaros y los serbios, fueron derrotados... y sus países conquistados.
Tuna'daki Hrıstiyan kardeşlerimiz, Bulgarlar ve Sırplar yenildi. Ülkeleri fethedildi.
¿ Y los hermanos cristianos no te ayudaron?
Hrıstiyan kardeşlerimiz sana yardım etmediler mi peki?
Pero quien, que haya escuchado alguna vez la voz de Dios viaja a más de 200 km / hr en la carretera interestatal
Fakat size soruyorum : Tanrı'nın dünyasında saatte 110 km hızla tüm ülkenin dolaşıldığını kimse duymuş mudur?
Tres de ellas : Shorga, Risbinee y, eh, Kayanee...
üçü : shoghakat, hrıpsıme ve, eee, gayane?
La parte donde tengo que huir como una fugitiva para tener 1 hr. de privacidad?
Bir saatlik bir mahremiyet için... bir firari gibi kaçmak zorunda kaldığım kısım mı?
Borró la conversación entre el presidente Nixon y H.R. Haldeman cuando transcribía la cinta.
Kasetin kopyasını çıkarırken, Başkan Nixon ile HR Haldeman arasında geçen bir konuşmayı silmiş.
H.R. Haldeman reiteró la versión de la Casa Blanca, según la cual Woods...
... HR Haldeman, Beyaz Saray açıklamasını yinelemekte.
Esos imbeciles deben haber ido a mas de 160 km / hr.
O. çocukları böyle bir pislik için 150'den hızlı gidiyor olmalılar.
Y que fue lo que robo para que lo persiguiera a mas de 160 km / hr?
Saatte 150 ile gitmene neden olabilecek ne çaldı?
Si viajan a 65 km / hr y si realmente se dirigen a Imisli estarán por aquí, en Dagestán.
65 millik bir hızla yol alıyorlarsa hedefleri lmisli ise ve direkt yoldan gidiyorlarsa onlar burada, Dağıstan'da olmalılar.
Volando bajo, a 175 km / hr.
Düşük irtifa, saatte yaklaşık 1 75 kilometre hızında.
Enviaremos una sonda a las 1 300 hr.
Sondayı 13 : 00'te oraya yollayacağız.
Con tanto entusiasmo cristiano podría crear su propio país.
Kendi ülkesini kuracak kadar yeterli bir Hrıstiyanlık coşkusu var.
Ya hace cerca de 1 hr. que el trasbordador ha desaparecido de nuestros sensores.
Mekiğin, sensörlerimizde kaybolmasından bu yana, bir saat geçti.
Que es muy probable que aquí residan cristianos, O'Neill.
Muhtemelen burada hrıstiyanlar yaşıyor, O'Neill.
Es el primer rastro de cristianismo que hemos encontrado, señor.
Bu karşılaştığımız ilk hrıstiyanlık işareti, efendim.
Si eran cristianos al dejar la Tierra, parece que este Goa'uld se hace pasar...
Eğer bu insanlar Dünya'dan ayrıldıklarında hrıstiyandıysa, o zaman bu Goa'uld da...
Si lo desean, recibirá cristiana sepultura.
Dilerseniz, ona hrıstiyan cenazesi yapılabilir.
Unos 136, 137 km / hr.
85, 86.
Lo es cuando los demás lanzan 144 km / hr.
Eh, diğer adamlar 90'la atıyordu.
Acabas de lanzar a 167 km / hr. No.
Hadi canım.
¿ Sabes cuánta gente puede lanzar la bola a 167 km / hr?
Saatte 98 mil hızla kaç kişi top atabilir biliyor musun? Çok değil.
166 KM / HR Ese no tiene nada de malo.
Bunda bir bozukluk yok.
Practicaba con sus estudiantes cuando descubrió que lanzaba a 167 km / hr. Más rápido de lo que lanzaba en su juventud.
Okulda çocuklara beyzbolda vuruş dersi verirken, saate 95 mil hızla topu - - yıllar öncesinden daha hızlı attığını keşfetti.
8 hr para perforar. 4 para evacuar.
Kazmak için 8 saat. Yerleştirmek için 4 saat.
Con Recursos Humanos, para la petición de las enfermeras.
HR ile olan. Bilirsin, hemşirelerin isteği.
- Sí, y si un carro del'78 corre a 450 km / hr.
Hep haklıdır zaten.
¿ No oíste a los Beatles promocionando empresas?
-... HR Block'a satmadı mı?
Un estado árabe fuerte podría ser más peligroso para la Cristiandad que un estado otomano fuerte.
Güçlü bir Arap devleti, Hrıstiyan alemi için güçlü bir Osmanlı devletinden daha tehlikeli olabilir.
- Queríamos confirmarlas.
- HR taramalarını onaylıyoruz.
HR 2562, conocido como el Proyecto de Ley de Bruiser, representante Victoria Rudd, patrocinadora, que propone prohibir los experimentos en animales... en la industria cosmética.
HR-2562, yani Bruiser Tasarısı. Victoria Rudd'un hayvanların tıpta denek olmamaları konusuna destek vermesi.
Petición para descargar HR 2652, el Proyecto de Ley de Bruiser, aceptada sin objeciones.
Karşı dava HR-2652, Bruiser Tasarısı itirazsız olarak uygulanmıştır.
Quien fuera que estaba en su oído, también estaba en la máquina de hielo.
Adamın kulağındaki hr neyse buz makinesinde de var.
Cada día parece más cristiano.
Her geçen gün, daha çok Hrıstiyanlaşıyor.
"La isla de Britania, ha sido famosa por criar las mejores" conchas " de la Cristiandad
"Britanya adasında, uzun zaman önce meşhur bir büyük, Hrıstiyan aleminin en iyi orospusunu doğurmak için..."
A nadie le gusta un bastardo astuto..
Ve tüm Hrıstiyanlara karşı. Kimse akıllı adamı sevmez.
Tiene suficiente celo cristiano para crear su propio país.
Kendi ülkesini kuracak kadar yeterli bir Hrıstiyanlık coşkusu var.
- ¿ Es una sucursal de HR Blochian?
HR Blochian şubesi misin?
A más de 180 Km / hr no pueden alcanzarte y ni se molestan.
Saatte 180 km. basarsan, sana yetişemezler. Denemezler bile.
El fundamentalismo cristiano está en ascenso entre el electorado de la única superpotencia del mundo, incluyendo a su Presidente.
Kökten Hrıstiyanlık dünyanın süper gücü olan bu ülkede... seçmenler arasında yükselişte, hatta başkan bile öyle.
Y Lance, un directivo de HR, él no necesitaba molestarse por mí
Lance, İnsan Kaynakları şefiydi. Benim için zahmete girmesi gereksizdi.
Con el jefe de RRHH entonces.
Patron HR ile görüşün.
Escrita por la mano de quién en corazón, alma y voluntad es su más leal y más seguro servidor HR.
Kalbi ve vücuduyla sana daima sadık kalacak olan hizmetkarın, Hr.
¿ H y R Block?
HR firması mı?
Cristianos.
Hrıstiyanlar.