Translate.vc / испанский → турецкий / Ick
Ick перевод на турецкий
41 параллельный перевод
lck, el hielo te ha salido genial.
Ick, buz harika olmuş!
- lck, ¿ qué le pasa al hielo?
- Ick, buza ne oluyor?
¡ lck, me estoy derritiendo!
Ick, eriyorum!
lck, lo de explotar era una broma, ¿ verdad?
Hey, Ick. Patlama konusunda şaka yapıyorsun, değil mi?
¿ lck?
Ick?
lck soltará un nuevo virus en la habitación de Kent.
Ick yeni bir virüs buldu. Kent'in odasına koyacağız.
Mick Jagger.
M m... M ick Jagger.
¿ Nick? Algo que sonaba a "ick".
İçinde "ick" olduğuna eminim.
¡ Ay, Dios!
- Ick! Lordy!
Estas sola? Ick!
Tek başına mı?
Yo soy un lck-san Jang
Adım Ick-san Jang.
Eh... agg.
Uh, ick.
Tengo punto blanco. - Tú también podrías tenerlo.
Daha yeni ick olduğumu öğrendim, yani sana da bulaşmış olabilir.
Les dije que no se contagiarán mientras no me toquen.
Bana dokunmadıkları sürece, ick olmayacaklarını anlattım.
Averigüé en línea que hay una cura para el punto blanco.
İnternette araştırdım ve ick için bir tedadvi olduğunu buldum!
Sabías que había una cura.
Ick için bir tedavi olduğunu biliyordun. Ne?
¡ Sí, Ick!
İğrenç. Evet, iğrençti.
Bueno, estamos seguros de ick.
Peki buna katılıyoruz.
- ¿ Puedo conseguir que, uh...
- Sana bir ick...
Asqueroso y / o ick, ¿ y está ella...?
İğrenç ve / ya da iyyk, şimdi o....?
- Asqueroso y / o ick... - ¡ ¿ Verdad? !
Yani iğrenç ve / ya da iyyk - - Evet, değil mi?
No, somos Kateick.
Yok, Kate-ick'iz.
Ya no más llamarnos Asqueroso y Repulsivo.
Pew ve Ick çağırmaktan kurtulduk.
Ick.
İğrenç.
- ¡ Ick!
- Ick!
Asquerosas.
Ick.
Jane, tú...
Jane, işte içk- -
Quiero decir que esta gente ha sido estupenda conmigo y con Mel Patiño. La comida, el grog... Nos dieron un desayuno con fruta fresca y el melón más delicioso.
Splasmore'daki özel haftamızın bugün son günü söylemek istediğim, bu insanlar benim için süper ve Sideshow Mel için yiyecek, içk... taze meyvelerle yapılmış bir branç uzattılar, hemde en lezzetli kavunla beraber en çok özleyeceğim şey bu özel Mt.
Hermandad Republicana Irlandesa.
İrlanda Cumhuriyet Kardeşliği ( İCK ).
Enviado allá con otros ocho miembros del IRB después de las bombas de Clerkenwell.
Clerkenwell'in bombalanmasından sonra İCK'nın üye sayısını sekize indirdik.
El IRB ha abandonado sus armas.
İCK silahlarını verdi.
Un IRB con gusto por la destrucción de sangrienta de vida inocente. La mirada en tus ojos... tú mismo tienes un gusto por ello. Tú vienes a hablar.
İCK masum hayatın kanlı yok oluşu dışında bir hiçtir.
Michael Donovan, IRB.
Michael Donovan, İCK.
El IRB ahora es reconocido como un partido político que negocia con su gobierno.
İCK artık hükümetinizle arabuluculuk yapan politik bir parti olarak tanınıyor.
Así es. ¿ Pero por el IRB?
Öyle. Peki İCK tarafından mı?
Pero me gustaría saber quién más, además del IRB, podría celebrar su muerte.
İCK'dan başka kim onun ölümünü kutlar bunu öğrenmek istiyorum.
No va a poder confiar en el IRB para tal apoyo.
İCK'dan destek alamıyor.
Porque tiene un gusto por matar ingleses cuando el IRB dicta que tales acciones son del pasado.
Çünkü geçmişte İCK o tür şeyleri dikte ederken o, İngilizleri öldürmeyi istiyordu.
mantenía a salvo a los hombres del IRB y los secretos fuera de la calle.
İCK adamlarını ve sokakların sırlarını açığa çıkardı.
Y buscado por nosotros como un colaborador del IRB en las bombas de Clerkenwell.
Ve Clerkenwell bombalamasında İCK işbirlikçisi olarak tarafımızdan arandı.
¿ Quién quiere ponche de huevo?
İçk isteyen?