Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Imaginá

Imaginá перевод на турецкий

4,380 параллельный перевод
Imagina mi sorpresa dado que no sabía que teníamos un traficante Vzakonye.
Ne kadar şaşırdığımı tahmin edin. Çünkü ben de Vzakonye satıcı ile bir şey yaptığımızı bilmiyordum.
Imagina una efémera. Vive por medio día.
Sadece yarım gün dünyada olan mayıs sinekleri var mesela.
Imagina eso.
Düşün işte...
Así que imagina que esto es una membrana, con las células de pigmento unidas, entonces inmediatamente tienes algo que pueda detectar la diferencia entre la oscuridad y la luz.
Yani bunu üzerinde pigment hücreleri bulunan bir zar olarak düşünün. İşte şimdi karanlık ve aydınlık arasındaki farkı gösterebilen bir düzeneğiniz oldu.
Bueno, imagina estar casado con ella.
Bir de onunla evli olduğunu varsay.
Pero imagina nunca haber estado en Londres.
Ama hiç Londra'ya gitmediğini bir düşünsene.
Imagina qué diría mi madre si pudiera ver a este chico.
Düşünsene, annem bu çocuğu görse kim bilir ne derdi.
Palo podrido. Astilla podrida. Imagina a la joven y malcriada Hollis Doyle drogada con pastillas, cocaína y anfetaminas.
Hap, kokain ve amfetamin kullanan güzel, genç ve şımarık bir Hollis Doyle tahayyül edin.
Así que imagina mi sorpresa cuando te vi allí, besándola.
Dolayisiyla seni orada onu öperken gördügümde... ne kadar sasirdigimi tahmin edersin.
Imagina mi sorpresa cuando me di cuenta de lo mucho que teníamos en común.
Ne kadar ortak noktamız olduğunu görünce nasıl şaşırdığımı bir düşün.
Imagina el escándalo... si un griego nativo, alguien conocido por contribuir a causas nacionales asesina al hijo favorito de Macedonia en las vísperas de la votación.
Referandum öncesi, Yunanistanlı, milliyetçi bağışlarıyla tanınan biri Makedonya'nın sevilen şahıslarından birini öldürürse, karmaşayı düşünsene.
No se imagina lo que se siente.
Nasıl hissettirir bilemezsin.
.. imagina eso..
Şu işe bakın!
Bueno, imagina tus testículos colgando como campanas de viento.
Testislerini o asılı rüzgar çanları gibi düşün.
Imagina a Tammy a sus 18 en bikini, llorando en tu hombro, diciendo "¿ por qué no todos los tipos pueden ser como tú?".
18 yaşındaki Tammy'yi, üzerinde ip bikini omzunda ağlarken ve "Niye tüm erkekler senin gibi olmuyor ki?" derken hayal et.
Imagina lo que vosotros dos podríais lograr si estuviéramos realmente trabajando juntos.
İkiniz birlikte çalıştığınızda neler başarabileceğinizi bir düşünsene.
Vale, si hizo eso por mí, entonces imagina lo que haría para proteger a sus propias hijas.
Eğer benim için bunu yaptıysa, kendi kızlarını korumak için neler yapabileceğini bir düşün.
- Y el cuerpo que uno se imagina bajo el...
Ve hayallerinizi süsleyecek vücudun ötesinde.
¿ Usted imagina que los cables telegráficos rodeando el globo son como arpas de ángeles rasgueando suavemente?
Telgraf telleri dünyamızı kuşattığında meleklerin arp telleri kibarca tıngırdatılıyor mu sanıyorsunuz?
Digamos, imagina, que pudieramos, tú y yo, entrar a un restaurante de carnes en el Camino Comercial y en ese restaurante... ponerle la mano en el hombro al hombre al que el mundo convirtió en el Destripador, saber sin equívocos que es el asesino, ¿ qué haríamos?
Düşün ki, biz, sen ve ben, ticaret yolunda bir et lokantasına giriyoruz ve bu et lokantasında biz, Karındeşen olduğunu düşündüğümüz adamı yakalıyoruz o olduğundan kesin olarak eminiz, ne yapardık?
Pero cuando está adentro, no imagina que alguien que mire por su ventana vea lo mismo.
Ama insan içerideyken evinin dışarıdan bu şekilde gözüktüğünü hiç düşünmez.
Imagina que estás en un tribunal y actúa como un poli, Rizzoli.
Mahkemedeymiş gibi düşün ve polis gibi davran, Rizzoli.
Quiero decir, imagina si realmente el sexo fuese así.
Yani, normal seksin böyle olduğunu düşünsene.
Imagina intentar volver de una espiral como esa.
Öyle bir şeyin sonrasında duygularını açmaya çalıştığını düşünsene.
Imagina que esto era un fardo de heno, y ella llevaba una falda de campo. Oh. Sería todo un flashback.
Saman balyasının üzerine otursaydı ve uzun fırfırlı bir etek giymiş olsaydı anım tamamen canlanacaktı.
Imagina que quisieras revelar la verdad acerca del mundo superior a los humanos. Podría poner una carta a la vez.
İnsanlık için daha ileri bir Dünya hakkındaki gerçeği, meydana çıkarmak istediğimi düşünün.
Imagina eso.
Düşünsene bir.
Se imagina por qué el alma de un hombre puede enfermar brindando absolución.
Bir adamın neden hasta ruhunu bağışlamasının gerektiğini düşünebilirsiniz.
No imagina la presión del trabajo y las historias que la gente cuenta.
Üzerimizdeki baskıya ve insanların anlattıkları hikâyelere inanamazsınız.
Imagina el... dinero... ¡ Vaciándose de mi cuenta bancaria mientras hablamos!
Hayal etsene... biz konuşurken... benim hesabımdan akıp giden parayı!
Ahora, imagina que estás oliendo unas... empanadas increíbles.
Şimdi... Biraz şey kokusu hayal et... Gerçekten harika çıtır patates.
Así que imagina mi confusión cuando tienes la audacia de aparecer aquí después de todo lo que has hecho.
Yani yaptığın her şeyden sonra buraya gelme cesaretine ne kadar şaşırdığımı tahmin et.
Imagina que el hip-hop se mezcla con los poetas de ritmo.
Hip-hop'ın tempo şiirlerle buluşması gibi düşün.
Bueno, imagina que si y que no puedes soportar su sabor.
Yediğini düşün ve gerçekten iğrendiğini.
La gente imagina que los están atacando criaturas extrañas.
İnsanlar acayip yaratıklar tarafından saldırıya uğradıklarını düşünür.
¡ Imagina lo gigante que debe ser el mundo exterior!
Dış dünya surların içerisinden çok daha büyük olmalı!
Si solamente imagina que yo intervine, me arrancará la cabeza.
Benim dâhil olduğumu öğrenirse, işimi bitirir.
Imagina que alguien literalmente tomó tu vida lejos.
- Birinin hayatını elinden aldığını düşün.
Imagina el mundo sin la novena sinfonía.
Bir de dünyayı dokuzuncu senfonisi olmadan düşün.
Imagina que era mi trabajo.
Hâlâ benim görevim.
¡ Imagina lo que pagará la industria hubot!
İnbot sektörünün ödeyeceği paraları düşün!
Imagina que número apareció.
Tahmin et kimin numarası çıktı.
Imagina que ves a Alicia patinando en la pista.
Alicia ile birlikte buz pateni sahasında kaydığını hayal et.
Imagina que cada vez que Ginger Rogers saltara Fred Astaire le pegara en la cara.
Ginger Rogers her havaya sıçradığında Fred Astaire'in onu yumrukladığını düşün.
Imagina un mundo donde todas las estirpes se mantuvieran puras.
Bütün soyların temiz kaldığı bir dünya hayal et.
Cada uno imagina lo que puede ser.
Ne olduklarını kimse tahmin edemez.
Imagina que eres un árbol y contar sus anillos, querido corazón.
Artık yaşın geçiyor, hayatım.
Imagina que había una mujer que trabajaba demasiado.
Çok ama çok yoğun çalışan bir kadın olduğunu farz et.
Cierra los ojos, imagina que soy otro cualquiera.
Gözlerini kapat. Başka biri olduğumu hayal et.
Creía que quizás tendríamos que quedarnos en chozas o, ya sabes, imagina qué podría ser.
Belki kulübelerde kalabilceğimizi düşünmüştüm, bilirsiniz, nasıl olacağını hayal etmiştim.
Imagina que Wolverine fuera un mapache maestro en estrategia con un arma láser y una mochila cohete.
Wolverine'in usta bir stratejist rakun olduğunu düşün. Bir lazer silahı ve roket motoru ile.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]