Translate.vc / испанский → турецкий / Its
Its перевод на турецкий
158 параллельный перевод
"I can almost hear its whistle, yeah, yeah, yeah!"
"I can almost hear its whistle, yeah, yeah, yeah!"
Faltan quince minutos para una hora en KRML... y aquí está Its Not Unusual.
Burası KRML, saat başına on beş dakika var... ve şimdiki parçamız It's Not Unusual.
Es por el contrario su propia coherencia, en sí misma y con los hechos practicables, la que puede confirmar el antiguo núcleo de verdad que transmite.
Aksine, geri getirdigi önceye its own coherence, ait dogruluk cevherlerini geçerli kilan, kendi içsel tutarligi ve pratik faydasidir.
# Is on its way
* Yolda diye *
La cuenta regresiva para la hora del viaje.
Countdown Its getting to the flight time
I know time is gonna take its toll
# Biliyorum zaman bize yapacağını yapacak
Si el ejercito tuviera que volver, la lucha cambiaría de lado y bueno, Ud. sería el primer hombre en línea.
If the army has to turn around, fight its way back well, you'll be first in line.
Sofisticado pero vulnerable, si conoce sus debilidades.
Sophisticated but vulnerable if you know its weaknesses.
¡ Los Post-its!
Post-it!
Parece que tú inventaste los Post-its sola.
Yani, sanki post-it'leri sen tek başına icat etmişsin.
Bueno, créelo o no inventé los Post-its.
Peki, ister inan ister inanma ama... Post-it'i icat ettim.
Inventé los Post-its.
Iı, tamam. Ben Post-it'i icat ettim.
... ¿ cómo diablos pensaste tú en los Post-its?
Post-it gibi bir şey nasıl oldu da aklına geldi?
Tuvimos una gran pelea... sobre Post-its,
Post-it'ler yüzünden büyük bir kavga ettik.
Inventé los Post-its.
Post-it'i icat ettim.
Inventé los Post-its.
Ben Post-it'i icat ettim.
No debería haber dicho que no eres lo bastante lista para inventar los Post-its.
Senin post-it'i icat edecek kadar akıllı olmadığını söylememeliydim. Şey, yani, belki de değilimdir.
Romy y Michele alegaron haber inventado los Post-its.
Romy ile Michele... Post-it'i icat ettiklerini iddia ediyorlar.
Los Post-its deben ser muy lucrativos.
Post-it'ler çok karlı bir iş olmalı.
* Porque tiene una idea propia *
#'Cause it's got A mind of its own #
La sede de los suburbios de Illinois de la Fundación Derecho a la Vida... jugará su partido de softball semianual... contra la Liga del condado de cook... de La Libre Elección el domingo a las 2 : 00.
The greater Illinois Chapter of the Right to Life Foundation... will be holding its biannual soft ball game... against the Cook County... Pro-Choice League next Sunday at2 : 00.
"¡ Puta Madres, Todavia Es Miércoles!"
Holy Shit its Only Wednesday ( Lanet Olsun Sadece Çarşambaları ).
Hippity-hoppity Easter's on its way
Hippidi hoppidi Doğulular yolda
Hoppin'down the bunny trail Hippity-hoppity Easter's on its way
Tavşan patikasından aşağı sekerken hippidi hoppidi Doğulular geliyor.
# Power has its price El poder tiene su precio
Gücün bir bedeli var
That old black magic has me in its spell
That old black magic has me in its spell
And then, that elevator starts its ride
And then, that elevator starts its ride
El Señor, primero eche una mirada al its'el porche encantador.
Efendim, ilk önce evin muhteşem girişine bakın.
el día más negro de vida del his / its. "
Düğün için siyah renkler seç çünkü bu, nişanlının en kara günü olacak.
Supuesto, un hombre engaña a la esposa del his / its con uno, el sel es sólo medio tan atractivamente como el sel. Si el la esposa debe molestarse sobre él,
Diyelim ki, bir erkek karısını onun kadar güzel olmayan bir kadınla aldatıyor.
Sin embargo, los el quisieron que cada uno la mujer satisface la necesidad dele. El también se tiró con la esposa del his / its.
Ama o tek bir ihtiyacının bütün kadınlar tarafından karşılanmasını istiyormuş.
La mantienen conectada porque es histórica.
Tarihi amaçlar için çalışır durumda tutulan bir ITS makinesi.
Alguien se alzó el clan pierde su componente crucial y es descalificada.
Someone gets soared the party loses its point person and gets wiped out.
It had its prime.
En iyisiydi.
Post-Its
Post-it'leri.
¿ Post-Its?
Post-It'leri mi...?
Si robas 1000 post-its a 12 céntimos, estás sacando un beneficio.
Tanesi 12 penny'den bin kadar post-it çaldın... Kazanç sağladın.
¿ Y para qué iba yo a robar post-its?
Post-it'leri neden çalayım ki?
Primero, el precio de las bombillas bajo dos centavos... y Eric fue el empleado del mes... y para rematar, agregaron "Cheez-Its" a la maquina expendedora.
Öncelikle, ampullerin fiyatı 2 sent düştü. Sonra Eric, ayın elemanı oldu. Bu da yetmezmiş gibi.
"Y cuando hace una entrega necesita su propio código postal"
" And when it makes a delivery lt needs its own zip code
Quiero una copia de la cinta de seguridad de hoy entre las 8 : 50 y las 9 : 00 a.m. en el SIT cuando Jamey se suicidó.
Bu sabahki güvenlik kasedinin kopyasına ihtiyacım var, ITS'te 8 : 50 - 9 : 00 arası, Jamey intihar ettiği zaman.
Llámame en la ITS cuando llegue.
Gelince beni lTS'ten ara.
El entubado está estropeado y no sacamos 2 Its. Diarios por persona.
Kazıcının mili kırıldı, günde kişi başı iki litreye düştük.
Ni el zumbido de la rueda motriz
Or the humming of its driving wheel
Ni el zumbido de la rueda motriz
Or the singing of its driving wheel
¿ Chaa-duu-ba-its-iidan?
Chaa-duu-ba-its-iidan?
- Antonio, no ITS Ana! - ¿ Qué?
Pekala o zaman, ona sormalısın.
Romy inventó los Post-its.
- Etmedin.
Sí. Estamos en la ITS.
Tıbbi yardım gerekiyor.
Es nuestro mundo. its our world
Bu bizim dünyamız!
Its bound to have an impact.
Liderlik!