Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Junuh

Junuh перевод на турецкий

118 параллельный перевод
Junuh podría vencer a Jones y a Hagen con los ojos cerrados.
Jones ve Hagen'ın iyiliğinden bana ne. Junuh onları gözü kapalı yener.
Ganó tres veces seguidas.
Junuh sıralamada bunu üç kere kazandı.
Cada ciudad tenía sus héroes y el nuestro era Rannulph Junuh un atleta que nació para campeón.
Benim yçocukluğumda, her kasabanın bir kahramanı vardı. Bizimki de Rannulph Junuh'dı. Kazanmak için doğmuş bir atletti.
Damas y caballeros Junuh ante el golpe más difícil de la historia.
Bayanlar, baylar, Junuh golf tarihinin en zor vuruşunu yaptı.
Nunca le había visto jugar pues fue antes de nacer yo pero Junuh estaba en camino de ser el mayor golfista del país.
Bütün bunlar ben doğmadan önce olmuştu. Ben onu hiç seyredemedim. Ama Junuh'un bu ülkenin en iyi golfçüsü... olduğunu söylerler.
Junuh creía, como todos en la ciudad, que su destino era conducir a la batalla a los jóvenes de Savannah.
Junuh ve kasabadaki herkes onun Savannahlı gençlerin... savaştaki lideri olacağını biliyordu.
Junuh desapareció simplemente con la esperanza de olvidar y de ser olvidado.
Junuh unutmayı, ve unutulmayı umarak... ortadan kayboldu.
Yo tenía 10 años cuando volvió Junuh.
Junuh eve geldiğinde on yaşındaydım..
Junuh podría con los dos.
- Junuh ikisini de haklar.
Junuh no podría no con un oposum muerto metido en un saco.
- Siz delirmişsiniz. Junuh ölü sincabı çuvala tıkamaz.
¿ Y el capitán Junuh? - ¿ Quién?
- Ya Yüzbaşı Junuh?
Según mi padre es el jugador más grande que ha tenido Savannah.
Yüzbaşı Junuh. Babam Savannah'ın en iyi golfçüsü olduğunu söyler.
- Junuh nació y se crió en Savannah.
- Junuh Savannah'da doğdu ve büyüdü. - Kesinlikle!
¿ Capitán Junuh?
Yüzbaşı Junuh?
¿ Cuánto es emborracharse lo suficiente?
Peki, ne kadar sarhoş olmak yeterli olacak, - Yüzbaşı Junuh?
¡ Y yo llevaré a Junuh!
Ben de Junuh'u taşırım!
Allanándola, pero por un asunto muy importante para Savannah.
- Geçerken uğradım, Junuh. Ama aslına bakarsan Savannah'dan daha önemli bir şey yok.
Ésta es una oportunidad que sólo aparece una vez, Junuh.
Bu hayatta bir kere başına gelecek bir şans, Junuh.
Savannah le necesita.
Bunu yapman lazım! Savannah'ın sana ihtiyacı var, Junuh!
Creo que sabes a qué he venido.
- Sanırım neden burada olduğumu biliyorsun, Junuh.
¿ Con eso lo conseguiría, Junuh?
Bu işe yarar mı, Junuh?
Bueno, eso está bien, Junuh.
İyi bari Junuh.
Espero no haber dado la impresión de que lloro por nosotros porque no es así.
Umarım bundan bizim için ağladığım izlenimine kapılmazsın Junuh, Çünkü bizim için ağlamıyorum.
No, por supuesto que no, Junuh.
Hayır, kesinlikle istemedin, Junuh.
Y así, dicen Bagger Vance se convirtió en caddy de Junuh.
Ve diyorlar ki, Bagger Vance nasıl Junuh'nin yardımcısı oldu.
En lo referente a Junuh, supongo que se acabó.
Junus işi bence olmayacak.
El Sr. Rannulph Junuh.
Bay Rannulph Junuh...
El Sr. Junuh ganó el Georgia Amateur a la edad de 16 años. El más joven que lo haya conseguido.
Bay Junuh Georgia Amatör'ü 16 yaşında kazanarak, bugüne kadar bu ödülü alan en genç kişi oldu.
El Sr. Junuh regresó de la guerra como héroe condecorado con la Medalla del Honor por sobrevivir a una mortal misión donde la mayoría el resto de la compañía fue trágicamente vencida.
Bay Junuh savaştan Onur Madalyalı, bir asker olarak döndü... Çünkü ölümcül bir görevi... şeyde... Şeyde...
Damas y caballeros : ¡ Bobby Jones, Walter Hagen y nuestro Rannulph Junuh!
Bayanlar ve baylar, Bobby Jones, Walter Hagen... ve bizden Rannulph Junuh!
¿ Va a necesitar estos zapatos?
Gittiğiniz yerde bu ayakkabılar ihtiyacınız olacak mı Bay Junuh?
Yo no he venido por Jones o Hagen sino por Rannulph Junuh.
Ben Jones ya da Hagen için gelmedim. Ben Rannulph Junuh için geldim.
¿ Ha venido desde Nueva York para ver a Junuh?
Ta New York'tan Junuh'ı görmek için mi geldin?
Lo vi jugar una vez, y luego desapareció.
Junuh'ı bir kere seyrettim Sonra ortadan kayboldu.
- ¡ Que vean lo que es el infierno!
- Junuh, onları cehenneme yolla!
Creo que quieres ser el 2 caddy de Junuh.
Junuj'un baş yardımcısı olmaya talipmişsin diye duydum.
Sí. Cuando limpies los zapatos del Sr. Junuh hemos de tomar medidas del campo.
Sanırım Bay Junuh'ın ayakkabılarını temizlemek istersin.
Junuh sabía que si quería tener alguna oportunidad no tenía otra opción que llegar a un acuerdo con sus demonios.
Junuh biliyordu ki bu turnuvada bir şansı olması için, içindeki iblislerle yüzleşmesi lazım.
La única pregunta en su mente era qué demonio le irritaba más :
Junuh'ın aklındaki soruysa, hangi iblisin işi zorlaştırdığıydı :
¿ Cree que Junuh puede ganar?
Sence Junuh kazanabilir mi?
Hola, Sr. Junuh.
- Merhaba, Bay Junuh. Nasılsınız?
Damas y caballeros según el sorteo el Sr. Jones golpeará primero después el Sr. Hagen y por último el Sr. Junuh.
Bayanlar ve baylar. Çektiğimiz kuraya göre ilk vuruşu Bay Jones yapacak, Bay Hagen ikinci, ve sonra da Bay Junuh.
Junuh hizo un drive prometedor y yo tenía claro que ganaría.
Junuh başarılı bir açılış vuruşu yaptı, emindim ki böyle devam edecekti.
¿ Y Junuh? Bueno, hasta ahora sigo sobresaltándome al pensarlo.
Ve Junuh, şimdi bile aklıma geldikçe ürküyorum.
Al final del hoyo 5, Junuh iba cinco golpes por detrás y aún quedaban 67 hoyos.
Beşinci delikten sonra, Junuh beş vuruş geride... ve daha 67 delik var.
- El capitán Junuh.
- Kim?
Olviden a Rannulph Junuh.
Rannulph Junuh'u unutun, nerede olduğunu bulabileceğinizi sanmıyorum.
Junuh va a jugar.
Junuh oynayacak.
¡ A por ellos, Junuh!
Ez onları, Junuh! Yakala!
¡ Dios te bendiga, Junuh!
Tanrı seni korusun, Junuh!
- ¡ A por ellos!
- Ez onları, Junuh!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]