Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Kazik

Kazik перевод на турецкий

54 параллельный перевод
Kazik no estará de regreso para la cena.
Kazik akşam yemeğine gelmeyecek.
Kazik, respóndeme.
Kazik. Kazik, konuş benimle.
Kazik.
Kazik.
- No queremos que Kazik pierda su empleo.
- Kazik'in işini kaybetmesini istemeyiz.
Kazik ¿ cómo recibiste el encargo de conducir mi auto?
Ee, Kazik nasıl arabamın şoförü olmayı başardın?
- Kazik.
- Kazik.
¿ Qué te hizo dejar tu auto lujoso y unirte a la resistencia?
Ee, Kazik, nasıl oldu da cici arabanı bırakıp dayanışmaya katıldın?
Toma las armas.
Kazik, silahları al.
Viatia, soy Kazik.
Viatia, ben Kazik.
- Zachariah, ve con Kazik.
- Zachariah, Kazik'le git.
- Kazik, ¿ podemos sacarlo?
- Kazik, onu çıkartabilir miyiz?
- Kazik, ¿ cómo lo sacaste?
- Kazik, onu nasıl çıkarttın?
- ¿ Son tus hombres, Kazik?
- Bunlar senin savaşçıların mı, Kazik?
Kazik, quiero que vayas.
Kazik, senin gitmeni istiyorum.
Tuvia no pudo, entonces mandamos a Kazik.
Uvia'nın başaramadığı işe Kazik'i gönderiyoruz.
Kazik, ¡ está bien!
Kazik, bir şey yok!
Apostaría a que Kazik encontró una salida.
Bahse girerim Kazik dönüş yolu bulmuştur.
Kazik, ¿ cómo entraste?
Kazik, Sen nasıl içeri girdin?
Kazik, vamos.
Kazik, gel.
- Kazik, ¿ estuviste en el otro lado?
- Kazik, diğer tarafa gittin mi?
Sigan a Kazik rápido y en silencio.
Çabuk ve sessizce Kazik'i takip edin.
Salgan en silencio y rápido, y hagan lo que Kazik les diga.
Çabucak ve sessizce gelin, ve Kazik'in talimatlarına uyun.
Mira, Kazik cómo respiran.
Bak, Kazik nasıl da nefes alıyorlar.
JUGUETES CARETTl
TOYS'R'KAZIK
El destino de la Republica esta en juego!
Cumhuriyetin kaderi kazik üstünde!
DEPÓSITO DE PICAS
KAZIK DEPOSU
Y en ese momento siento un golpe en la espalda y Jozek me susurra al oído :'Kazik, haz algo!
"Tam o sırada, sırtıma vurulduğunu hissettim." "Jozek, kulağıma fısıldıyordu : 'Kazik, bir şey yap!"
Kazik, ¿ estamos bien?
Kazik, biz iyi miyiz?
Janek y Kazik están ensayando.
Janek ve Kazik provadalar.
A Kazik...
Kazik'i bekliyorum.
El viejo de Kazik también trabaja allí.
Kazik'in babası da orada çalışıyor.
¿ Sabes por qué Kazik no ha llegado a la escuela?
Kazik neden okula gelmedi biliyor musun?
No, a Kazik.
Kazik için.
Yo y Kazik quieremos tomar una tienda de campaña e ir al Jastrzebia Gora, pero nada seguro, todavía..
Ben ve Kazik bir çadır alıp Jastrzebia Gora'ya gitmek istiyoruz, Fakat henüz ayarlamadık...
No le claves una estaca.
Kalbine kazik falan saplama.
Ayúdame, Kazik.
Yardım et Kazik.
Y él es Kazik.
Ve bu da Kazik.
¿ Kazik?
Kazik?
¡ Kazik!
Kazik!
Pobre Kazik, siempre con problemas en los pies.
Zavallı Kazik, ayaklarından hep dert yanardı.
Buscaba algo enorme, algo tan especial que haría que un reactor nuclear luciera igual a una pila triple A.
bir sey çok büyük, bir sey mi ariyorsunuz o kadar özel bir reaktör yapacak Bir nükleer kazik gibi parlayan Üçlü A.
- Déjame clavar una estaca aquí en el suelo. Prevengamos.
- Burda bir kazik cakmama izin ver, tedbirli ol.
¿ Vienes a Kazik el sábado?
Cumartesi Kazik'e gelir misin?
Y así fue que de esta rama Judas Iscariote se ahorcó.
Bu kazik, Yehuda Iscariot'un kendini astigi agacin dalindan.
Me jodiste, y tú ¿ por qué?
BANA KAZIK ATTIN, NE UĞRUNA?
No me jodas otra vez.
Bir daha bana kazik atma.
No deberías haberme jodido.
Bana kazik atmamaliydin.
- Es mi yerno, el contador Kázik.
- Damadım. Muhasebecidir.
Kazik, ve tú.
Kazik, sen tek gideceksin.
Vamos, Kazik.
Gel, Kazik.
Kazik ayudaba a miles de judíos escondidos.
Kazik, savaş bitene kadar binlerce Yahudiye baktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]