Translate.vc / испанский → турецкий / Keating
Keating перевод на турецкий
615 параллельный перевод
Sí, ahora somos Francon y Keating.
Francon ve Keating olacak artık.
Me tomé la libertad de traerle algunas muestras de lo mejor de Peter Keating.
Ben... Size Keating'in en iyi bir kaç çizimini getirme cüretini gösterdim.
La grandeza de la personalidad de Keating es que no hay personalidad... -... estampada en sus edificios.
Peter Keating'in kişiliğindeki mükemmellik çizimlerine mührünü vurduğu bir kişiliği olmamasındadır.
Creo que no lo estoy convenciendo con Peter Keating.
Sanırım Peter Keating'i size pazarlamakta başarısız oluyorum.
Su Keating no vale nada así que probablemente es el adecuado para ese edificio.
Keating değersiz birisi yani bu binanın tasarısı için en uygun kişi.
¿ Debo entender que escogerá a Peter Keating?
Bundan Peter Keating'i seçeceğinizi mi çıkarmalıyım?
Ellsworth Toohey está muy ansioso por darle la comisión a Peter Keating.
Ellsworth Toohey işi Peter Keating'in alması için can atıyor.
Peter Keating es un arquitecto de tercera.
Peter Keating üçüncü sınıf bir mimar.
- ¿ No está comprometida con Keating?
- Peter Keating ile nişanlı değil misiniz?
Me gustaría conocer a Peter Keating.
Peter Keating ile tanışmak isterim.
Tal vez esa sea la frase correcta.
Doğru bir teşhis olsa gerek, Bay Keating.
- Bien, señor Keating.
- Güzel, Bay Keating.
Estuve comprometida con Peter Keating porque fue la persona más segura e insignificante que pude encontrar.
Peter Keating ile nişanlıydım çünkü o bulabileceğim en önemsiz insandı.
"Después de dos años intentando resolver problemas sustanciales el diseño presentado por Peter Keating es una sorprendente hábil solución que ofrece la mejor vivienda concebida hasta ahora, al menor costo".
İki yıl süren, sorunları çözmeye yönelik beyhude denemelerden sonra Peter Keating'in sunduğu en düşük maliyetle mesken imkânını sağlayan tasarım, şaşırtıcı derecede maharetli çıktı.
Peter Keating.
Peter Keating.
Por favor, señor Keating, dejemos de discutir.
Lütfen, Bay Keating, bizimle tartışmayın.
- Usted es anticuado, Keating.
- Eski kafalısın, Keating.
Keating admitió que Roark diseñó Cortlandt.
Keating, Cortlandt'ı Howard'ın tasarladığını itiraf etti.
Ellsworth Toohey obtuvo una confesión de Peter Keating.
Ellsworth Toohey Peter Keating'e itiraf ettirmiş.
La confesión de Peter Keating dejó claro que Howard Roark es un egoísta despiadado que destruyó los Hogares Cortlandt por su propio motivo egoísta.
Peter Keating'in ifadesi, Howard Roark'un kendi çıkarları için Cortlandt Evleri'ni yıkan insafsız bir egoist olduğunu ortaya koydu.
Keating... bueno.
Keating, iyi.
Jackson, Pearson, Keating.
Jackson, Pearce ve Keating.
Hughes, Keating, por favor.
Hughes, Keating, buyurun.
Más tarde tendrán la oportunidad de conocer a su sucesor el Sr. John Keating un graduado de esta escuela.
Yerine gelen Bay John Keating ile daha sonra tanışma fırsatınız olacak. Kendileri bu okulun onur dereceli mezunudur.
En esta clase puede llamarme "Sr. Keating". O si se atreven, "Oh Capitán, Mi Capitán".
Derste bana "Bay Keating" de diyebilirsiniz ya da az buçuk cesaretiniz varsa "Oy reis, koca reis" de.
No oigo que estén arrancando. Sr. Keating.
- Yırtma sesi duyamıyorum.
Sr. McAllister.
- Bay Keating. Bay McAllister.
Una clase muy interesante la que dio hoy, Sr. Keating.
Bugünkü dersiniz hayli ilginçti Bay Keating.
Keating.
Keating.
"El Subversivo", el Sr. Keating era un buscapleitos.
Kalça hastası mı? Bay K, ne fesat adammış.
¿ Sr. Keating?
Bay Keating?
Oíste a Keating.
Keating'in ne söylediğini duydun.
Keating dijo que todos tomaban turnos para leer y yo no quiero hacerlo.
Keating, herkesin sırayla okuduğunu söyledi ama ben öyle yapmak istemiyorum.
Keating marcó muchas otras páginas. Muy bien, receso.
- Keating daha bir sürü sayfa işaretlemiş.
Nada de lo que el Sr. Keating ha dicho te importa, ¿ verdad?
Bay Keating'in söyledikleri sana hiçbir şey ifade etmiyor, değil mi Todd?
¿ Me permite unas palabras, Sr. Keating?
Biraz konuşabilir miyiz, Bay Keating?
Sr. Keating.
- Bay, Keating.
¿ Este tal Keating?
Keating miydi adı?
Keating, no te acerques a mi hijo. Neil!
Oğlumdan uzak dur, Keating.
Al Sr. Keating, por supuesto.
Bay Keating tabii ki.
¿ El Sr. Keating? ¿ Responsable por Neil?
Neil'in başına gelenden Bay Keating mi sorumluymuş?
El Sr. Keating nos metió en todo esto, ¿ no?
Bu belayı başımıza Bay Keating sarmadı mı?
A no ser por él, Neil estaría en su habitación ahora estudiando química y soñando en ser doctor.
Bay Keating olmasaydı, Neil şu anda odasında rahat rahat kimya çalışıp... -... doktorluk hayalleri kuruyor olurdu!
- Piensen lo que quieran. Yo digo que echen a Keating.
- İstediğine inan ama bence bırak Keating yansın.
No pueden salvar a Keating. Pero sí pueden salvarse a sí mismos.
Keating'i kurtaramazsınız ama kendinizi kurtarabilirsiniz.
Explica cómo su profesor, el Sr. Keating los alentó a organizar este club y a usarlo como fuente de inspiración de comportamiento imprudente y desenfrenado.
Öğretmeniniz Bay Keating'in, böyle bir kulüp kurma ve laubali ve kafanıza göre davranışlarınızın ilham kaynağı olarak kullanma hususunda sizi nasıl cesaretlendirdiğini anlatıyor.
Explica cómo el Sr. Keating, dentro y fuera de clase alentó a Neil Perry a seguir su obsesión de actuar sabiendo en todo momento que desobedecía las órdenes explícitas de sus padres.
Bay Keating'in, hem derste hem de ders harici Neil Perry'i, anne-babasının kati talimatlarını çok iyi bildiği halde oyunculuk tutkusuna engel olmaması hususunda nasıl cesaretlendirdiğini anlatıyor.
El flagrante abuso de su posición de profesor fue la causa directa de la muerte de Neil Perry.
Neil Perry'nin ölümüne neden olan Bay Keating'in, öğretmenlik mevkiini apaçık şekilde kötüye kullanmasıydı.
Lléveselas ahora, Sr. Keating.
Şimdi alabilirsiniz, Bay Keating.
- A la naciente estrella de la profesión Peter Keating.
- Mesleğin yükselen yıldızı Peter Keating'i.
¿ Qué le pasará al Sr. Keating?
Bay Keating'e ne olacak?