Translate.vc / испанский → турецкий / Kendal
Kendal перевод на турецкий
212 параллельный перевод
Buenas tardes, Bwana Kendal.
İyi günler, Bwana Kendall.
La primera persona interesante es el Sr. Stools de Kendal, Westmorland.
İlk ilginç kişi Westmorland, Kendal'dan Howard Stools.
De hecho... Alan Stools de Kendal, Westmorland, de 2 centímetros de altura.
Westmorland, Kendal'dan Howard Stools, bir buçuk santim boyunda.
Señora Kendal, John Merrick.
Bayan Kendal, bu John Merrick.
" Kendal, que siempre da la nota en cuanto a moda y estilo, fue vista saliendo del London Hospital.
" Her zaman tarzı ve modası ile göz önünde olan Bayan Kendal,.. ... önceki gün Londra Hastanesi'ni terkederken görüldü.
Pero ahora que la señora Kendal dio el primer paso, otros seguirán.
Bilindiği gibi, Bayan Kendal'ın gittiği yere diğerleri de gidecektir.
La señora Kendales muy amable por haberme prestado el vestido.
Bayan Kendal'ın bana bu elbiseyi vermesi çok nazik bir hareket.
¡ Señora Kendal!
Bayan Kendal!
- Íbamos a ir a Kendal, pero...
- Bir haftalığına Kendal'a gidecektik ama...
Kendall, que debe ser absuelto por demencia.
Kendal, bence savunmamızı bu yönde yapmalıyız.
Joey Gillman, Bill Kendal y Rick Midgen entraron, también.
Joey Gillman, Bill Kendal ve Rick Midgen da karışmış.
- Si esta escrito. Es Kendal, con una sola L.
- evet. bu kendal. tek "l" var.
- Felicity Kendal todo el tiempo. - Oh, no me jodas!
- Felicity Kendall'ı kimseye değişmem.
No me contrataste para pillar a Kendal engañando a tu padre ¿ verdad?
Beni tutmanın sebebi Kendall'ın babanı aldatması değildi. Doğru mu?
Kendal ¡ Flash Gordon!
Kendal'ın gururu Flash Gordon!
¿ Y por qué ha venido a Kendal?
Ve niçin Kendal'a geldi?
La unica conexión que podría tener con Kendal sería... mi padre.
Kendal'la aradaki olabilecek tek bağlantı babam.
Así que se los mandé a Kendal, y dice que proceden de múltiples razas de perro,
Bende hepsini Kendall'a gönderdim ve farklı köpek cinslerine ulaşıldı.
¿ Me seguiste, Kendal?
- Beni buraya kadar takip mi ettin Kendal?
Es horrible decirle eso a alguien.
Bu söylediğin korkunç bir... Bırak beni, Kendal.
Creo que estás teniendo otro día malo.
Kendal? Sanırım kötü bir gün geçiriyorsun.
¿ Estás bien, Kendal?
İyi misin, Kendal?
¡ Caray, Kendal! ¿ Qué?
- Lanet olsun, Kendal!
Quizá deje de haber robos si averiguo qué pasó con Kendal Casablancas y mi dinero.
Kendall Casablancas'a ve parama ne olduğunu bulursan belki hırsızlık olayları sona erebilir.
¡ Hola!
Kendal!
¡ Hola, Kendall!
Kendal!
¡ Kendall, hola!
Kendal!
Felicity Kendal no es quien es por haberse quitado la ropa.
Felicity Kendal olduğu yere soyunarak gelmedi.
Perdón, ¿ esto es la sala de una comisaría o el mostrador de maquillaje de Kendal's?
Üzgünüm, burası soruşturma odası mı yoksa Kendal'ın makyaj gişesi mi?
Hola, Sr. Kendal.
Merhaba bay Kendal.
Un armario lleno de hojas y tarta de menta Kendal.
Yapraklardan giysiler ve naneli kekler...
Vamos con la chica en el sitio, Jasmine Kendal.
Kızlarımızın görüntülerini izleyelim, Jasmine Kendal.
Kendal Strickland no solo era la chica más guapa de Waverley, era una leyenda.
Kendal Strickland Waverley okulundaki sırf en güzel kız değildi bir efsaneydi de.
Cuando Kendal apretó "enviar", apareció un mensaje de Ryan.
Kendal gönder tuşuna bastığı anda, büyülü bir şekilde Ryan'dan mesaj geldi.
Después de pasar el verano fuera de la escuela, Kendal miró a sus compañeros y pensó : " ¿ Yo mejoré tanto, o todos simplemente empeoraron?
Waverley okulunun dışında yazı geçirmekteyken Kendal sınıf arkadaşlarına baktı ve düşündü ki ben gerçekten bu kadar iyi mi oldum yoksa herkes kötüleşmeye mi başladı?
Kendal Strickland jamás se sintió amenazada.
Kendal Strickland kendini asla tehdit altında hissetmezdi.
Sí, Kendal Strickland era atractiva.
Evet, Kendal Strickland çekici biriydi.
Otras chicas eran muy inseguras. Se estresaban por sus rostros y figuras. Kendal, no.
Diğer kadınlar yüzleri ve görünüşleri hakkında endişelenirler ama Kendal öyle değildi.
¿ Cómo podía asegurarse de que su perfección no asustara a Ryan el amor de su vida?
Kendal, kendi mükemmeliyetinin Ryan'ı yani hayatının aşkını, korkutup kaçırmayacağından nasıl emin olabilirdi ki?
No fue la primera desilusión para Kendal Strickland.
Bu Kendal Strickland'in ilk kez yüzüstü bırakılışı değildi.
Claro. Pero Kendal conocía la soledad de ser especial demasiado bien.
Elbette ama Kendal özel olmaktan gelen yalnızlığın sınırlarını fazlasıyla iyi biliyordu.
Y quizá era injusto para la nueva novia. Pero Kendal iba a pensar en sí misma para variar.
Muhtelemen yeni kız arkadaşı için haksızlıktı ama Kendal Strickland kendini değiştirmeyi düşünüyordu.
¿ Quién estaba cuidando de Kendal?
Kim Kendal'a önem veriyordu ki?
¿ Era justo que la gente subestimara su inteligencia por su belleza?
Sırf çok güzel diye milletin Kendal'ın zekasını yanlış değerlendirmesi adil miydi?
No, la vida no era justa, y sólo Kendal podía arreglar las cosas.
Hayır. Hayat adil değildir ve öne çıkıp işleri yola sokmak Kendal'a düşmüştü.
La graduación resultó ser una ceremonia agridulce para Kendal.
Mezuniyet, Kendal için acı-tatlı bir tören olmuştu.
Kendal sintió que se le quitaba el peso del bachillerato al vaciar su casillero.
Kendal, dolabını boşaltırken lise yıllarındaki o ağırlığın omuzlarından kalktığını hissediyordu.
Kendal Strickland estaba lista para el mundo.
Kendal Strickland gerçek dünyaya hazırdı.
La Señora Kendal aún está siendo investigada.
Bayan Kendal hala soruşturma altında.
Suéltame, Kendal.
Bak, sadece...
Sargento McCluskey, IIB. Y Kim Kendal, tengo algo que preguntarle, venga conmigo. Yo solo...
Ann Kendal, benimle birlikte gelmezi istemek zorunda kalacağım.