Translate.vc / испанский → турецкий / Kilo
Kilo перевод на турецкий
10,119 параллельный перевод
Porque lo recibimos. Perdiste dos kilos.
Tamam, anladık. 3 kilo vermişsin.
¿ Unos 225 kg.? Tres.
- 250 kilo?
Necesitas perder 20 kilos y después aumentar 10.
Yirmi iki kilo verip ve dokuz kilo al.
Que me hayan cogido con medio kilo de cocaína es la mejor cosa que me podría haber pasado.
Kokain torbasıyla yakalanmak başıma gelen en güzel şeydi.
¿ Sabías que la cabeza humana pesa 4 kilos?
İnsan kafası üç buçuk kilo çeker.
Creo que está más gordo, pero definitivamente es él.
Hayır, yani biraz kilo almış ama kesinlikle o.
He escondido medio kilo de gambas sin cocinar por la oficina.
10 kadar çiğ karidesi ofisin değişik yerlerlerine saklıyorum.
¿ Qué onda expansiva tiene un arma nuclear de 10 kilotones que explote a pie de calle?
10 kilo tonluk nükleer bir silahın hasar alanı ne kadar?
- ¡ Ya he perdido 5 kilos!
- Şimdiden 5 kilo verdim bile.
Perdí 2,5 kg.
2,5 kilo verdim.
Pesa 5 kilos. Bonita.
5 kilo çekme ağırlığı.
Sabía que perder 4 kilos tan rápido era demasiado bueno para ser cierto.
Hızlıca 5 kilo vermek doğru olmayacak kadar güzeldi.
Había un tipo de 200 kilos en el escenario con un Mohawk gritando. Y, mi mente se desvaneció.
Sahnede kızıl dereli saçlı 200 kilo bir adam bağırıyordu ve benim aklım başımdan gitti.
Dos filetes de carne de medio kilo, perfectamente en su punto.
İki parça yarım kiloluk harika T-kemikli biftek.
Entre eso y las raciones para alimentar una división por seis meses, yo diría que tú y yo vamos a ser los únicos que engorden durante el apocalipsis.
Tüm bunlar ve koca bir birim için depolanan 6 aylık hazır gıdaları da düşünürsek bu kıyamet vaktinde kilo alacak tek kişiler bizleriz diyebilirim.
Sí, y mide seis pies, 220.
Ama 1.80 boyu var, 100 kilo.
54 kilos, un peso aceptable para una chica de un metro cuarenta.
1.65 boyundaki bir kız için kabul edilebilir kilo 54.
Eso es como una tarta de 84 libras.
38 kilo nedir be.
Nunca estaba suficientemente delgada, un kilo aquí, un kilo allá.
Asla yeterince zayıf değildi... Bir kilo şuradan, bir kilo buradan...
Si soy totalmente honesto, estaba engordando un poco.
Dürüst olacaksam, kilo almaya başladı. Hayır, almıyor... Bu delilik!
El agresor mide más o menos 1,80 metros y pesa 60 kilos.
Saldırgan yaklaşık 1,70 boyunda, 55 kilo.
Y pesa tres kilos y medio.
Neredeyse 3,5 kilo.
Huyeron con 50 lingotes de oro del Tesoro público.
- Amerikan Hazinesine ait 50 kilo altınla kayıplara karıştılar.
¿ Pero qué haces cuando encuentras 50 lingotes de oro...?
Ama 50 kilo altın bulsan ne yapardın?
Durante más de un siglo, 50 lingotes de oro puro han estado atrapados en esta fría y oscura tumba, esperando pacientemente a ser rescatados.
Bir asırdan fazla bir süredir 50 kilo saf altın külçeleri bu soğuk ve karanlık mezarda kurtarılmayı sabırla beklemiş.
El esqueleto que dejaste cuando cogiste esos 50 lingotes de oro.
Senin 50 kilo altını alıp giderken ardında bıraktığın iskeleti.
Ahí es cuando vendí mi alma... por 25 barras de oro.
Ben de o an 25 kilo altın için ruhumu şeytana sattım.
Lo mejor que conseguimos, es masculino, blanco, 1,75 de altura, cabello negro, 77 kilos, más o menos.
Tek bildiğimiz, beyaz, 1,75 boylarında, siyah saçlı, yaklaşık 85 kilo civarında olduğu.
Sí, me acuerdo. Fueron como 25 kilos de cerdo y todo eso.
Evet, hatırlıyorum. 20 kilo et ve biraz ıvır zıvır çalmıştık.
La cosa es que, cuando lo estaba compartiendo, había como unos siete kilos de filetes de primera calidad.
Ama olay şu ki, etleri paylaştırırken orada 7 kilo kadar et vardı.
Dos kilos.
İki kilo.
Ahora... esta evidencia contra él eran dos kilos de cocaína, que desaparecieron después de que el acusado, el Sr. Agos, los removiera de la sala de evidencias.
Onun aleyhine olan kanıt, iki kilo kokainmiş,... davalı Bay Agos'un ardından kaybolmuştur,... kanıt odasından götürmüştür.
¿ Dónde encontró los dos kilos de cocaína,
İki kilo kokaini nerede yakaladınız, -... memur Sprayberry?
- ¿ De cuántos kilotones hablamos?
Kaç kilo tondan bahsediyoruz?
De cerca de tres kilotones en una zona densamente poblada.
Yüksek popülasyonlu toplumda üç kilo tona yakın.
Está bien, en Texas City en 1947 hubo una explosión... de 2,7 kilotones de nitrato de amonio y petróleo.
1947'de Teksas'da 2,7 kilo ton nitrat ve petrol patlaması oldu.
"239"
Hmm. 108 kilo mu? Kimi kandırıyor bu?
¿ Ah, sí? Estás echando tripa. Cuídate.
Sonuçta oldukça yaşlısın, kilo da aldın.
Un kilo y medio.
Ee, bir buçuk kilo civarı.
Hablemos de los dos kilos de cocaína que nunca devolviste a pruebas.
Peki şimdi iki kilo kokainden bahsedelim. Hani şu kanıt olarak geri götürmediğin.
Parece que estamos lidiando con un explosivo plástico... C4, aproximadamente 2 kilos.
Görünüşe göre karşımızda bir plastik patlayıcı var C4, yaklaşık 2 kilo.
Mantén tu distancia.
Bu herif kilo almış.
Tu temperatura corporal es casi normal, 36,7ºC tu frecuencia cardíaca de de 60 y estáis solo a medio kilogramo de tu peso ideal.
Vücut sıcaklığın neredeyse normal, 36.6 derece. Günlük kalp atışın 60'larda ve hedeflenen kilodan sadece yarım kilo uzaktasın.
Es realmente impresionante para una chica joven que llegó aquí con 37,5 kilogramos.
Buraya 41 kilo gelen bir genç hanım için oldukça etkileyici.
Sí, hace poco que he perdido peso con esta dieta cavernícola.
Evet, son zamanlarda bu mağara adamı diyetiyle birkaç kilo verdim.
¿ Alguna vez has resecado un colon infartado a alguien de 130 kilos, oficial?
Hayatında hiç 126 kilo bir astsubaydan işlevini yitirmiş bir bağırsak çıkardın mı?
Estaba discutiendo los pros y contras de Lacey posando desnuda mientras la esposa del carnicero está en la casa comiendo torta de arroz ¡ solo para perder un par de kilos antes de la temporada de bikinis!
Sadece Lacey'nin kasap eşleri yaz sezonu için birkaç kilo vermek için pirinç patlağı yerken kasap reyonundaki et gibi çıplak poz vermesinin eksi ve artılarından bahsediyordum!
La roca parece ser de unos 100 kilos.
- Kaya yüz kilo civarında görünüyor.
Bueno, tenemos a un hombre que pesa 72 kilos, con un alcance de brazos de 175 cm y una altura de 1.82 metros que se inclina en un ángulo de 90 grados para levantar a un hombre que pesa 90 kilos... ¿ podrías levantarlo?
Pekala, 70 kilo ağırlığında, kol açıklığı 1.7 metre, boyu 180 cm ve aşağı doğru 90 derecelik açıyla sallanan birini tutan, 90 kiloluk bir adam onu yukarı çekebilir miydi?
Si me pediste que viniera para asistir a un raro espectáculo de marionetas... 225 kilos.
Eğer beni buraya saçma bir kukla gösterisi için çağırdıysan... 225 kilo.
- Un kilo y medio.
- Bir buçuk kilo.