Translate.vc / испанский → турецкий / Koko
Koko перевод на турецкий
219 параллельный перевод
"El coche 1 iba por Koko Head".
"Bir numaralı arabayla, Koko Head yakınlarındaydık."
Pasquale Bella Oreja.
Kepçekulak Pasquale. Ciro "Koko".
- Sí, Koko. Adelante.
- Tamam Koko, silebilirsin.
¿ Por qué no ayudas a uno de los nuevos... y dejas que use tu escoba?
Haydi Koko, bu çaylaklardan birine bir kıyak çekip bugünlük süpürgeni ona versene.
Koko, ¿ de verdad vas a vender tu trabajo?
Hey Koko, gerçekten de işini satacak mısın?
Me voy con Koko.
Koko'ya gidiyorum.
Koko, papel.
Koko, bir kağıt getirsene.
Koko recoge el dinero.
Koko paraları topluyor.
Pues cállate y dale el dinero a Koko.
Şimdi kapa çeneni de paranı Koko'ya ver.
Eso es una apuesta, Koko.
Ortaya koydun bile Koko!
Lee la parte que Koko me ha subrayado.
Koko'nun altını çizdiği şu bölümü okuyuver.
Koko, ¿ quién me envía revistas?
Hey Koko, bana dergiyi kim yollamış?
¿ Quieres parar ya, Koko?
Koko, şunu keser misin artık?
Y después vamos a sacar a Koko de ahí.
Sonra Koko'yu da oradan çıkaracağız.
Tú y Koko podéis apañároslas sin mí.
Sen ve Koko bensiz de idare edebilirsiniz.
Hola, Coco.
Ne haber, Koko.
Te llamo Coco porque todos se llaman Coco en el periodismo.
Bütün gazeteciler birbirine Koko derler.
Un accidente ferroviario en los EE. UU., Coco.
ABD'de tren kazası meydana geldi, Koko.
Usted pregunte.
Hadi, iş başına, Koko.
Lo escucho, Coco.
Dinliyorum, Koko.
Si Ud. tiene estilo, sería editor en jefe en mi lugar, Coco.
Manşetin nasıl atılacağını iyi bilirim. İyi bilseydin benim yerimde olurdun, Koko.
No me llames más Coco.
Bana Koko deme.
Oye, cuando vuelvas de California, ¿ podrías traer un poco de coca para mí?
Bundan hoşlanmıyorum. Baksana! California'ya gitmişken bana biraz koko alıp gelir misin?
Cada vez que tomas coca pasa esto.
Koko alınca hep böyle oluyor.
Cada vez que tomo coca dices lo mismo, es el cuento de "Cada vez que tomo coca".
Bana koko aldığımda "Koko aldığında hep böyle oluyor" diyorsun.
Hay muchos tipos inteligentes que toman coca.
- Birçok zeki adam koko alıyor.
Sherlock Holmes toma coca y no es tan estúpido.
- Sherlock Holmes koko alıyor. O hiç aptal değil.
La próxima vez lo traeré de coco.
Bir daha sefere koko olanını getiririm.
Yo tomare la crema de hachis y la sopa de cebada.
Ben esrar kreması ile koko çorbası alayım.
El experimento ha sido un éxito, Coco está con nosotros en el estudio
Deney başarılı oldu, Koko stüdyoda bizlerle.
¿ Otro Coco-no-no?
Bir Koko-no-no daha?
Creo que es coca. No estoy muy seguro.
Emin değilim, ama koko galiba.
Sí, es puta coca.
Evet, koko bu.
Y tenemos sus pildoras, sus dosis de coca, inhaladores, pipas, y molinos.
Haplar, koko ekipmanı, hortumlar, kamışlar ve öğütücüler.
Coco sale.
Koko Mağazasından.
- ¿ Eres hijo de una adicta?
Annem sana hamileyken koko mu çekti nedir?
No tenemos té, pero tenemos Coca.
Çayımız yok ancak Koko var.
Soy Coco el Esquirol.
Adım Grev Kırıcı Koko.
Koko.
Koko.
Sí, Koko.
Evet, Koko.
Koko, el mono.
Maymun Koko'sun.
¿ Qué?
- Ne? - Koko.
¡ Koko!
Koko.
¡ Koko! ¡ Koko!
Koko...
- ¿ Koko?
- Koko?
- Koko.
- Koko.
¿ Tu apodo es Koko?
Senin takma adın Koko mu?
Ciro "le Koko"
Tam emin değilim.
¡ El tiburón!
Kö-kökö-köpe... Köpekbalığı!
Eso es lo que sucede.
Koko aldığında hep böyle oluyorsun.
Yo estoy primero. No tomaré coca nunca más.
Bir daha asla koko almayacağım!