Translate.vc / испанский → турецкий / Kristina
Kristina перевод на турецкий
689 параллельный перевод
Ya ves, Sigbritt y Charlotta hicieron un tapete, Angélica hizo un pastel, Anna ha pintado un cuadro muy bueno y Kristina y Birgitta compusieron una melodía que van a cantarle.
Biliyorsun, Sigbritt ve Charlotta bir duvar halısı yaptı ve Angelica kek pişirdi, ve Anna gerçekten iyi bir resim hazırladı, ve Kristina ve Birgitta ona söylemek için bir şarkı yazdılar.
Kristina ha garabateado :
Kristina şöyle yazmıştı :
Kristina Cecilia Ellius, de soltera, Lindgren.
Kristina Cecilia Ellius, kızlık soyadım Lindgren.
¡ Kristina!
Kristina!
- Se los pediré al padre de Kristina.
- Kristina'nın amcasından borç alabiliriz.
No podría, Kristina.
Ben yapamam.
Yo nunca te he echado la culpa.
Sen hiç suçlamadım Kristina.
Sabes que tú y los niños sois lo más importante para mí.
Benim için bu dünyadaki her şeyden daha değerli olduğunu bilmiyor musun Kristina? .
Por ahora puedes ir a casa de los padres de Kristina en Duvemåla.
Kristina'nin Duvemåla'daki ailesine git.
"Ve a ver a Karl-Oskar, marido de tu querida sobrina."
"Sevgili yeğenin Kristina'nın eşi Karl Oskar'a git."
- Kristina ¿ por qué estás tan enfadada?
- Neden bu kadar alınıyorsun?
¡ Vamos a aclarar esto de una vez!
Korpamoen'li Kristina, kendine gel!
Kristina, me estás acusando. ¡ Me acusas de llenar el barco de piojos! ¡ Me acusas de tener alimañas!
Beni bu gemiye bit getimekle suçluyorsun!
Kristina debe pedirme perdón de rodillas.
Kristina dizlerinin üzerine...
- Nunca pisaré América. - ¡ Kristina!
Amerika'ya ayağımı basamayacağım.
¡ Dios bendito, Kristina!
Aman Tanrım, Kristina!
¡ No digas eso, Kristina!
Böyle konuşma Kristina.
Querida Kristina. ¿ Kristina?
Canım, Kristina. Kristina!
¿ Me perdonas Kristina?
Yani beni affediyor musun? Kristina?
¿ Estás dormida, Kristina?
Uyuyor musun Kristina?
Espera aquí, Kristina.
Burada bekle Kristina.
Tú no podías venir, Kristina, así que tuve que elegirlo yo.
Buraya gelemezdin Kristina ; karar vermek zorundaydım.
- Confía en mí, Kristina.
- Güven bana Kristina.
- ¿ Kristina?
- Kristina?
Ulrika. Vamos, pequeña Kristina.
Ulrika...
Vamos a celebrar el nacimiento, Kristina.
Doğumu kutlayalım, Kristina.
A mí no me preocupa, Kristina.
Benim merak ettiğim yok, Kristina.
¡ Kristina, no puedo explicarlo!
Kristina, açıklayamam!
- Tienes que probártelo, Kristina. - ¡ No, no!
- Bir denesene, Kristina?
- ¿ Cómo estás, Kristina?
- Nasılsın, Kristina?
Estás triste, Kristina.
Üzülüyorsun, Kristina.
Que duermas bien, Kristina.
İyi uykular, Kristina.
Tú no tienes nada que ver con Kristina.
Kristina'dan ne istediğiniz var?
- Querida Kristina hemos venido hoy con amor cristiano y nos has recibido con insultos,... pero te perdono.
- Sevgili Kristina... Hıristiyan sevgisiyle geldik. Sen bizi hakaretle karşıladın.
Kristina, ¿ no creerás que tengo miedo a morir?
Kristina, ölmekten korktuğumu mu sanıyorsun?
¿ Me entiendes, Kristina? No soy arrogante.
Ne dediğimi anlıyor musun, Kristina?
¡ Querida Kristina!
Sevgili Kristina!
Kristina, ¿ no quieres que lo haga?
Kristina, bunu yapmama karşı mı çıkıyorsun?
Pero tengo que hacerlo. ¡ Para tener la conciencia tranquila, Kristina!
Ama, iç huzurum için gitmeliyim, Kristina!
Le han hecho un reconocimiento a Kristina.
Kristina muayeneden geçti.
Kristina está rota por dentro.
Kristina'nın içi parçalanmış.
Cuida a Kristina, Karl Oskar. No la dejes embarazada.
Kristina'ya iyi bak, Karl-Oskar.
- ¿ Estás enferma, Kristina?
- Hasta mısın, Kristina?
Kristina.
Kristina?
Mira esto, Kristina.
Şuna bak, Kristina.
- ¿ Qué te pasa, Kristina?
- Neyin var, Kristina?
Ayúdame.
- Sakin ol, Kristina'cığım. - Yardım et.
Vienen otras dos familias. - Ahí tienes, Kristina.
- Gördün mü, Kristina?
Porque lo estaba guardando para ti y Kristina.
Sen ve Kristina için biriktirmiştim.
¿ Qué te parece, Kristina?
Buna ne derdin, Kristina?
El próximo embarazo será la muerte de Kristina.
Yeni bir gebelik Kristina'yı öldürür.