Translate.vc / испанский → турецкий / Larga
Larga перевод на турецкий
14,291 параллельный перевод
Yo creo que te ayudará a la larga, Frank.
Bence bu size uzun vadede yardım edecektir Frank.
Y, a la larga, la cosa se pone más fácil.
Sonra iş uzadıkça kolay gelir.
A la larga te ahorrará mucho dolor y mucho dinero.
Sana söylüyorum, bu seni para israfından ve acıdan kurtarır işte.
Bien, al parecer será una larga noche.
Ne diyeyim, uzun bir gece olacak gibi.
- Va a ser larga, ¿ no?
- Uzun bir gece olacak.
Sé que fue una clase larga, y tal vez no lo recuerdes, pero ¿ hubo algún momento en que pensaste : "Vaya, me pregunto qué sería tener vida propia"?
Şimdi biliyorum ki uzun bir dersti ve muhtemelen hatırlamazsın ama o ders sırasında kendine hiç "Tanrım, boş bir hayatım olmasa nasıl olurdu" diye sordun mu?
Estoy pasando por muchas cosas ahora. Es una larga historia.
Şu sıralar bir sürü saçmalıkla uğraşıyorum.
- No, es una larga historia.
- Hayır, uzun hikâye.
Es una larga historia.
- Ah, bu çok uzun hikaye.
¡ Armas de larga distancia!
Uzun menzilli silahlar!
¡ El toque para armas de larga distancia!
Evet! Uzun menzilli silah uyarı davulu!
Larga historia.
Uzun hikâye.
Ha sido la noche más larga. Debemos darla por finalizada.
Çok deli bir geceydi, bence eve dönmeliyiz.
Es una larga historia.
Uzun hikâye.
- Sí, larga historia. - ¿ Eh?
Evet, uzun hikâye.
Grainey tuvo una larga charla con su madre esa noche.
Grainey, o gece, annesi ile uzun bir konuşma yapmış.
- Bueno, es una larga historia.
- Uzun hikâye.
Larga historia...
Uzun hikaye.
- Larga historia.
- Ha? - Uzun hikaye.
larga historia, sí.
-... bir hikaye.
No tengo la propensión por la correspondencia larga.
Uzun mektuplaşmalara meyil gösteren bir yapıya sahip değilim.
Será una larga caminata.
O zaman bizi uzun bir yürüyüş bekliyor.
Pero portas una Colt larga calibre.45 del ejército.
Sendeki uzun namlulu Colt 45 silah askeri bir malzeme.
Tiene una larga historia de ser un desgraciado, ¿ no?
Uzun zamandır şahane bir bok çantası geçmene sahipsiniz, değil mi?
Ha sido una gira larga.
Kulağa uzun bir tur gibi geldi.
Todavía me espera una caminata larga, así que... más vale que me vaya.
Hâlâ önümde uzunca bir yürüyüş var, o yüzden... Sanırım gitsem iyi olacak.
Tu madre y yo tuvimos una larga conversación.
Annen ve ben uzun bir konuşma yaptık...
Una larga semana.
Uzun bir haftaydı.
Nunca comprendiste que enfrentarlo hacía más larga la paliza.
Karşı koymanın dayağın sonunu daha da uzatacağını asla anlamadın.
Tiene una larga melena... y sus dedos miden el doble que los nuestros.
Upuzun yele gibi saçı var, parmakları bizim parmaklarımızdan iki kat daha uzun.
La tripulación, como siempre, se porta admirablemente a pesar de los rigores de una larga estancia en el espacio y de los sacrificios personales que ha hecho.
Mürettebat, dış uzaydaki kalışımızın uzatılmasının zorluklarına ve yaptıkları kişisel fedakarlıklara rağmen her zamanki gibi müthiş bir azimle çalışıyor.
Una vida larga y próspera.
Uzun yaşa ve başarılı ol.
¡ Es una larga caminata!
Yürümek için az buz yol değil bu.
No puedes andar con Ia cara larga.
Sünepelik yapamazsın.
Las ganancias llegan a la larga.
Asıl para uzun vadeli oyunda.
Tengamos una larga charla sobre por qué crees que evado.
Neden oyalandığımı düşündüğünle ilgili uzunca konuşalım.
¡ Ella tiene la lengua más larga de la ciudad!
Şehirdeki en uzun dile sahip.
Es una larga historia.
- Uzun Hikaye.
"Media roja" es cuando tienes sexo anal sin protección y la capa interna del intestino sale del cuerpo, con apariencia de media roja larga ".
"Korunmasız anal ilişki sonrasında, bağırsağın iç duvarının... vücudun dışına çıkmasına kızıl çorap denir. Çünkü görünümü kırmızı bir çorap gibidir."
Tienes una larga lista de llamadas de atención.
Burada gerçekten uzun bir ceza listesi var.
Es una larga historia, James.
- Uzun hikaye James.
Yo solo quiero que ella tenga una vida larga y feliz.
Ben sadece bebeğimize uzun ve mutlu bir yaşam vermek istiyorum. Evet.
De pelo oscuro, barba- - Barba larga.
Koyu renk saçlı, sakallı... Uzun sakallı.
Solo deseo que ella tenga una vida larga y feliz.
Onun mutlu ve uzun bir yaşam sürmesi diliyorum. Evet.
Cifras para tener una larga carrera en la NFL con una guardia pura excepcional.
NFL'de uzun yıllar boyunca iyi bir bek oyuncusu olacağı görüntüsünü veren bir oyuncu.
Pero, a la larga, todas las cuentas quedan saldadas.
Fakat sonuçta her şey dengeye ulaşır.
Es una larga historia, pero si quieres vivir, comenzarás a escuchar.
Bu uzun bir hikaye ama yaşamak istiyorsan, dinlemeye başlayacaksın.
Y dormimos allí en nuestra ropa interior larga.
Ve üzerimize alıp uyuduk.
"con una larga cuchara cuando la abrazadera..."
"Dörtgen halat salladığında uzun bir kaşıkla..."
Es una larga historia, luego te cuento.
Uzun hikâye. Sonra anlatırım.
Es una larga, larga...
- Evet.