Translate.vc / испанский → турецкий / Leto
Leto перевод на турецкий
127 параллельный перевод
En aquella ocasión... ¿ Quién es la chica que acompaña a Clive?
Bize söylenenler, Leda, Leto, Danae onlara merhametini sundun.
Apolo, hermano gemelo de Artemisa, hijo del dios Zeus y Leto, una mortal.
Apollo ölümlü, Artemis'in ikiz kardeşi, tanrı Zeus ve Leto'nun da oğlu.
lncluso hace 5.000 años, los dioses tomaron a humanos para amarlos y cuidarlos, como Zeus tomó a Leto, mi madre.
5.000 yıl önce bile, tanrılar ölümlüleri aşk için, sevdiği için aldı, tıpkı Zeus'un Leto'yu alması gibi, benim annemi.
Sin duda se refiere a su padre, el Duque Leto Atreides.
Aslında Dük Leto Atreides'i, yani babasını kastettiniz.
En Caladan, Jessica, una miembro de la hermandad y la concubina destinada al Duque Leto Atreides había recibido órdenes de tener hijas solamente.
Caladan'da, Jessica, kardeşliğin bir üyesi aynı zamanda Dük Leto Atreides'in kayıtlı odalığı sadece kız doğurması için görevlendirilmişti.
El barón está impaciente por la respuesta de Leto.
Leto'nun cevabı konusunda sabırsızlanmaya başladı.
Los Atreides partirán de Caladan pronto, barón y aquí tengo la respuesta del Duque Leto.
Atreideler'in biraz sonra Caladan'dan ayrılacaklarını söylemek isterim Baron. Ayrıca Dük Leto'nun cevabını getirdim.
¿ Qué dice Leto, Piter?
Söyle bakalım Leto ne dedi, Piter?
Y lo que Piter no les dijo es que tenemos control de alguien muy íntimo muy íntimo al Duque Leto.
Ve Piter'in söylemediği bir şey daha var. Dük Leto'ya çok yakın birini kontrol ediyoruz.
El Duque Leto ya está aquí.
Dük Leto geldi.
- El Duque Leto Atreides. - Sí.
- Emredersiniz, emredersiniz efendim.
¡ Viva el Duque Leto!
Çok yaşayın Dük Leto!
Leto, ¿ dónde estás?
Leto, neredesin?
Duque... Leto Atreides.
Dük Leto Atreides.
¡ Leto!
Leto!
Alia hija del Duque Leto el Justo y de la Dama Real Jessica.
Alia. Dük Leto ve Krallık Leydisi... Jessica'nın kızı.
Maurizio Leto : basado en el artículo 3 CP, la pena de 3 años de reclusión y multa de 500.000 liras más costas.
Maurizio Leto : 3CP maddesine göre... 3 yıla mahkum, 500,000 lire para cezası ve artı masraflar.
El Duque Leto Atreides.
Dük Leto Atreides.
No tomará demasiado para que el Duque Leto crea que tiene Arrakis firmemente bajo control.
Dük Leto'nun Arrakis'i kontrolü altına aldığını sanması uzun sürmez.
Verán, sobrinos, un hombre popular provoca celos y el Duque Leto es un hombre muy popular.
Sevilen biri kıskançlık uyandırır. Dük Leto çok sevilen biri.
Solo y vulnerable, al borde del universo el valiente Duque Leto finalmente se enfrentará cara a cara con el miedo.
Evrenin bir köşesinde tek başına ve savunmasız kalacak olan cesur Dük Leto sonunda korkuyla yüzleşecek.
Debemos arreglar para enviarle al Duque Leto una muestra de nuestro afecto.
Dük Leto'ya sevgimizi gösterecek bir şey göndermeliyiz.
Los Harkonnen son un clan de bribones, Leto.
Harkonnen'ler asi bir klandır Leto.
Tripulación de la cosechadora, aquí el Duque Leto Atreides.
Hasatçı ekibi, bu Dük Leto Atreides.
¡ Leto se hace más popular con el transcurso de cada semana!
Leto her geçen hafta kendini daha da sevdiriyor.
El éxito continuo de Leto pone nervioso a los otros grandes clanes, Rabban.
Leto'nun başarısının devam etmesi diğer büyük aileleri huzursuz ediyor Rabban.
Lo que no logras entender es que yo quiero que Leto se vuelva popular.
Anlamadığın şey şu ben Leto'nun sevilmesini istiyorum.
Hemos oído muchas cosas en el desierto sobre Leto Atreides.
Çölde Leto Atreides hakkında çok şey duyduk.
Que su pueblo sepa, Stilgar, que el Duke Leto Atreides honra el sacrificio que su guerrero hizo por nosotros.
Halkın şunu bilsin ki Stilgar, Dük Leto Atreides savaşçının bizim adımıza gösterdiği fedakarlığı takdir ediyor.
Quiero que Leto aprecie la belleza de lo que yo le he hecho.
Leto'nun kendisine yaptığımız şeyin güzelliğini takdir etmesini istiyorum.
¿ Quién no ha oído hablar del joven Hilas, de Leto de Delos, de Hipodamo... y del famoso e intrépido auriga Pelops, el de hombro de marfil?
Genç Hylas'ı duymayan mı kaldı, veya Delos'un Latona'sını, ve Hippodamia'yı, ve fildişi omuzlarıyla ünlü gözüpek sürücüyü?
No, tiene una foto de Jared Leto escondida.
Bir kere çekmecesinde Jared Leto'nun resmini buldum.
No le tomará mucho tiempo al Duque Leto creer que tiene a Arrakis... completamente controlado.
Dük Leto'nun Arrakis'i kontrolü altına aldığını sanması... uzun sürmez.
Veran, sobrinos, un hombre popular crea celos... y el Duque Leto es un hombre muy popular.
Sevilen biri kıskançlık uyandırır. Dük Leto çok sevilen biri.
Solo y vulnerable, en ese rincón del universo... el valiente Duque Leto finalmente se enfrentará cara a cara con el miedo.
Evrenin bir köşesinde tek başına ve savunmasız kalacak olan... cesur Dük Leto sonunda korkuyla yüzleşecek.
Debemos prepararnos para enviarle al Duque Leto una muestra de nuestro aprecio.
Dük Leto'ya sevgimizi gösterecek bir şey göndermeliyiz.
Los Harkonnen son un clan traicionero, Leto.
Harkonnen'ler asi bir klandır Leto.
Tripulación de la cosechadora, les habla el Duque Leto Atreides.
Hasatçı ekibi, bu Dük Leto Atreides.
Leto se está haciendo mas popular cada semana que pasa.
Leto her geçen hafta kendini daha da sevdiriyor.
El éxito de Leto pone nerviosas a las otras grandes Casas, Rabban.
Leto'nun başarısının devam etmesi diğer büyük aileleri huzursuz ediyor Rabban.
Lo que no logras entender... es que yo quiero que Leto sea popular.
Anlamadığın şey şu... ben Leto'nun sevilmesini istiyorum.
En el desierto hemos escuchado muchas cosas sobre Leto Atreides.
Çölde Leto Atreides hakkında çok şey duyduk.
Que se sepa entre tu gente, Stilgar, que el Duque Leto Atreides... honrará el sacrificio que su guerrero hizo en nuestro nombre.
Halkın şunu bilsin ki Stilgar, Dük Leto Atreides... savaşçının bizim adımıza gösterdiği fedakarlığı takdir ediyor.
Quiero que Leto aprecie la belleza... de lo que le he hecho.
Leto'nun kendisine yaptığımız şeyin güzelliğini... takdir etmesini istiyorum.
Quiero saber que sucedió la noche en la que el Duque Leto y su familia fueron asesinados.
Dük Leto ve ailesinin öldürüldüğü gece neler olduğunu bilmek istiyorum.
El Duque Leto creyó que estaba ganándose el control de Arrakis... pero solo estaba siendo engordado para ser sacrificado.
Dük Leto, Arrakis'i kontrol altına aldığını sanıyordu... ama bu sadece bir taktikti.
Y el Duque Leto fue el comienzo, el preludio de una jugada... por el trono imperial mismo.
Dük Leto sadece başlangıçtı, imparatorluk tahtına giden... ilk adımdı.
Habría dado mi vida para salvar a Leto.
Leto'yu kurtarmak için canımı verirdim.
Quiero que te lleves a Leto y regreses al Sietch del sur.
Leto'yu alıp güney siyecine dönmeni istiyorum.
- ¿ Quién lo ordena?
- Dük Leto Atreides.
¡ Leto está muerto!
Leto öldü!