Translate.vc / испанский → турецкий / Limites
Limites перевод на турецкий
388 параллельный перевод
"Si intentan escapar, los centinelas tienen la orden de disparar a los oficiales. que se encuentren fuera de los limites del campo"
Kaçma durumunda, nöbetçi askerlere kamp sınırları dışındaki bütün subaylara ateş etmeleri için emir verilmiştir.
¿ Qué puedo hacer para que me zurzas los calcetines, me prepares la camisa y la casa y limites tu trabajo a un sitio y a un solo cliente?
Çoraplarımı yamayacak, bifteğimi lahanamı pişirecektin, sihirli güçlerini tek bir kişiye,... tek bir yerde uygulayacaktın. Ne engel oldu?
" No te limites solo a los placeres de la introspección.
Toprağının her karışını mütemadiyen kendini sorgulama düşüncesiyle sürme. "
No conocen limites
Sonbaharda tekrar gelirler!
Y en América, no existen limites.
Amerika'da bunun limitleri yoktur.
Mejor dicho, quieres que no sobrepase mis limites.
- Sınır dışına çıkmamamı istiyorsun.
Si, pero todo tiene limites.
Evet, ama herşeyin bir sınırı var.
El Ejército, comenzó a crecer mas allá de los limites fijados por Versalles, desde el momento en que Hitler se convirtió en Canciller.
Ordunun da Versay antlaşmasının limitlerini zorlamaya başladığı bu süreçte Hitler şansölye koltuğuna oturmuştu.
Sabes que hay limites.
Bazı sınırlar var.
Desafortunadamente... cuando esos limites son una criatura tan hermosa como esta.
Maalesef. Özellikle ilgi alanı böyle büyüleyici ve güzel olursa.
No limites tus aptitudes, aprende a leer las manos.
Kendini sınırlama. Falını oku.
No podria ayudarte hay que definir los limites en algun lado
Kendime engel olamadım. Ama her şeyin de bir sınırı olmalı.
Sé que lo que voy a pedirte extrapola los limites de lo que la diplomacia permite.
Biliyorum ki senden isteyeceğim şey, diplomasi sınırlarının ötesinde.
Su conocimiento ha alcanzado los limites de este universo. Debe evolucionar.
Bilgileri bu evrenin sınırlarına ulaştı.
Lo que va a ver realmente sobrepasa los limites. Ellos mismos fueron provocando su ejecución.
Bu idamları nasıl hazırladıklarını hatırlamak zorunda kaldıklarında daha sert oynamaya başlayacaklar.
Vehiculo acercándose desde el sur hacia los limites de Chicago.
Arac güney karayolundan Chicago sehir sinirlarina yaklasmakta.
La han elegido ustedes sin condiciones dijeron... sin limites y exclusiones todo exponer esta mesa, en esta tienda.
Hiç bir ön şart, hiç bir sınırlama yok demiştiniz. Bu masada her şey konuşulabilecekti.
Sin limites al hablar tal vez pero no imprudente Lo encuentro sorprendentemente maduro para alguien tan joven
Dobra belki ama arsız değil Yaşı için çok olgun buldum ben
Después de eso... no hay limites.
Ondan sonra, başarının sınırı yok.
Dexter ha superado todos los limites.
Dexter'ın okulu asma sorunu artık sınırı aştı.
No te limites al dormitorio.
Kendini yalnızca yatak odasıyla sınırlamaman gerekiyor.
- Dados los limites de su pregunta, sí.
- Sorunuzun sınırları çerçevesinde, evet.
dentro de los limites de la ciudad, es obligatorio ".
"şehir sınırları içinde, bu zorunludur." İmza :
Las posibilidades no tienen limites.
Olanaklar sonsuz. Merhaba, Dekan Yeager!
Y los limites no están claros.
Artık sınırlar da seçilmez oldu...
Realmente sobrepasas los limites para dar una impresion.
Kendini beğendirmek konusunda sınır tanımıyorsun.
Deberias de obedecer los limites de velocidad.
Hız sınırlarına uymalısın.
La extravagancia de el señor Brewster, no tiene limites.
Monty Brewster'in savurganlığının sınırı yok.
Es un juego que tiene reglas pero no limites.
Sabit kuralları olup da sınırları olmayan bir oyun.
No, Aimee, estaremos dentro de limites razonables.
Yalnız Aimée, sınırları biliyoruz.
Recogerás los zapallos en los limites de la aldea.
Kabakları köyün öbür ucundan toplardınız.
Que no existan los limites.
Sınırları kaldırmalıyız.
¿ Cuáles limites?
Hangi sınırları?
Seguro que hay limites para lo que puede hacer.
Belki de gücünün sınırları vardır.
Tus ambiciones no tienen limites verdad?
Hırsının sınırsız olduğunu biliyorum, öyle değil mi?
Puede manejar mas alla de los limites del auto!
Arabanın limitlerini zorlayabilir belki!
Y como el Zoalord Guyver, mis poderes se ampliarán más allá de los limites
Ve Guyver Zoalord olduğumda güçlerin inanılmazın ötesinde artacak.
Tu resultado es doble borrachera dentro de los limites del pueblo.
Köy limitine göre iki kat sarhoşsun.
Que tal poner limites a las leyes negligencia medica?
Peki hatalı tedavi cezalarına sınır getirilmesine ne diyorsun?
tu no tienes limites.
Tıka basa dolmadan önce yemeyi kesmelisin.
SOTANO FUERA DE LIMITES SOLO PERSONAL DEL HOSPITAL
BODRUM KATI, HASTANE PERSONELİ HARİCİNDE YASAK BÖLGEDİR.
Dial me marco los limites, no los cruzare.
Buranın sahibi öyle istedi. Dial'ın emrine uyarım.
No se trata de cruzar los limites.
Ama bu yapılanlar ona çok zararlı.
¡ Esta área esta fuera de limites!
Burası karantinada!
Jacquart, te fuiste de los limites.
Jacquart, çok ileri gittin.
Sistemas nucleares operando mas alla de los limites diseñados
Nükleer sistemler aşırı yüklendi.
Usted excedió esos limites.
Limitleri aşıyorsun.
La clave para una buena relación es la habilidad de ser abierto y honesto mientras se respetan los limites de cada quien.
İyi bir kardeş ilişkisinin sırrı açık ve dürüst olabilmektir. Tabii birbirinin sınırlarını ihlal etmeksizin.
Eso está fuera de sus limites.
Buraya giriş yasak.
Los limites entre estados.
Devlet sınırlarını.
Limites de Batalla! Tres Grandes Super Saiya-jin
SÜPER ANDROİD 13!