Translate.vc / испанский → турецкий / Lï
Lï перевод на турецкий
7,402 параллельный перевод
Li Wei confirmó que tienes a esta chica rusa en la disco.
Li Wei şimdi bana kulübünüzde çalışan şu Rus kızdan söz etti.
¡ Li Wei, ve!
Li Wei, sen git!
No soy de Milwaukee.
- Milwaukee'li değilim ben.
- ¿ Qué?
- Li... ah, ne?
Mujer de unos cincuenta, la trajo una ambulancia... sufre de dolor abdominal severo.
50'li yaşlarında, kadın. Karın ağrısı şikayetiyle ambulansla getirildi.
Un pack de doce pilas para ti.
Sana 12'li AAA pil.
Tiene que ver con el culto. El abuelo de Derek estaba en los comienzos de los 80.
Derek'in dedesinin 80'li yıllardayken üyesi olduğu tarikatla alakalı bir şey.
Podemos confirmar que el cuerpo es el de una mujer cerca de los 30 que fue encontrada hoy temprano por una joven pareja de paseo.
Bugün sabah erken saatlerde yürüyüşe çıkan bir çift tarafından bulunan cesedin 20'li yaşların sonunda olan beyaz bir kadına ait olduğunu teyit edebiliriz.
* Mi vida * * Este va a ser el mejor día de toda mi vida *
♪ My li-i-i-i-ife ♪ ♪ Ooh, oh-oh-oh-oh, ooh ♪ ♪ This is gonna be the best day of my life ♪
* Mi vida *
♪ My li-i-i-i-ife ♪
* Mi vida *
♪ My li-i-i-i-ife. ♪
Ella es de Tecate.
Kız Tecate'li.
Robin de Locksley a tu servicio.
- Locksley'li Robin hizmetinizdedir.
- Que estas haciendo? - Li
Ne yapıyorsun?
El número de teléfono registrado de Robin
Locksley'li Robin olarak kayıtlı telefon numarası.
Robin de Locksley siguiendo el recto camino.
Doğru yoldan ayrılmayan Locksley'li Robin.
Eres un hombre de honor, Robin de Locksley.
Onurlu bir adamsın, Locksley'li Robin.
Robin de Locksley será un objetivo andante.
Locksley'li Robin yürüyen bir hedef olacaktır.
Bueno, ya no seré conocido como Robin de Locksley.
Artık Locksley'li Robin olarak tanınmayacağım.
"Rosie Hails es de Pawnee y Doug es originario de la antigua Eagleton"
"Aslen Eagletonlu Doug ve Pawnee'li Rosie Hails."
Y quise molestar a mis padres casándome con una basura de Pawnee.
Eh, ailemin gerçekten Pawnee'li bir çöp ile evlendiğim için beni azarlayacağını biliyordum.
Se cobró la vida de 21 pacientes en todo el país mientras trabajaba como enfermera, en la década de los 50.
1950'li yıllarda..... hemşire olarak çalışırken ülke çapında..... 21 hastanın ölümünden sorumlu olduğu iddaa ediliyor.
¿ Cómo sabes que esas personas no son de Santa Fe?
Ya Santa Fe'li olan varsa?
- Bi... o algo.
- Bi... li birşey.
Rory tiene el síndrome Li-Fraumeni.
Oh, Rory'da kalıtsal'Li-Fraumeni sendromu'var.
- ¿ Li qué?
- Li ne?
Rory tiene el síndrome Li-Fraumeni.
Rory'de Li-Fraumeni sendromu varmış.
Mamá y papá se están volviendo locos, y están llamando a toda la maldita familia y esperan que todo el mundo se haga un test y quieren empezar una fundación y cambiar el mundo y ser la familia que lucha contra el Li-Fraumeni.
Anne ve babam çılgına dönmüş gibiler. ve bütün akrabalarımızı uyarıp onları test olmaları konusunda uyarıyorlar. ve vakıflara yardım yapmaları gerektiğini söylüyorlar.
Chicos, he encontrado un caso de Li-Fraumeni en Chicago.
Millet, Chicago'da bir Li-Fraumeni vakası buldum.
Mantengan sus ojos abiertos, busquen a los chicos de Willoughby.
Gözlerimizi açıp, Willoughby'li çocukları arayacağız.
Es de Delhi.
Delhi'li.
Pensaba que eras Bengalí.
Bengeli'li olduğunu sanıyordum.
En realidad...
Aslında, Manju da Punjabi'li.
En realidad, nosotros también somos Rajputs. Él es bengalí y soy Punjabi.
Aslında her ne kadar biz Punjabi'li olsak da.
Te dije que los Walking Dead fundas de almohada eran una mala idea.
O Walking Dead'li yastik kiliflari kötü fikir demistim sana.
Gracias. Me gustan las antigüedades.
20'li yıllardan dekorasyon.
Los trasplantes de médula ósea en niños con IDCG pueden ser muy efectivos, así que aún estamos buscando una compatible.
Kemik iliği nakli SCID'li çocuklarda işe yarayabiliyor. Uygun donör arıyoruz.
Aquellos hermanos de Sunnyvale, ¿ te acuerdas?
- Şu Sunnyvale'li kardeşler, hatırladın mı?
Nada sólido con el conductor... varón, en la veintena... pero sí una matrícula.
Sürücüyle ilgili sağlam bir şey yok, 20'li yaşlarda erkekmiş ama plakasını görmüşler.
¿ Extra grande, corteza de queso y con pepperoni?
- XL, peynir kenarli, pepperoncini'li mi?
Lo siguiente que me vas a decir es que te encantan las películas de los 80 y el sashimi.
Şimdi de 80'li yılların gençlik filmleriyle saşimi yemeğini severim diyeceksiniz.
Nunca le había escuchado la palabra que empieza por "C" antes.
Daha önce P'li kelimeyi söylediğini duymamıştım.
En particular tu trabajo con el coronel Marsh, el cual aparentemente incumbe a una nave espacial enterrada y a cierta joven irathiana que actualmente reside en mi calabozo.
Özellikle de Albay Marsh'la olan bir çalışman hakkında. Görünüşe göre yer altından bir uzay gemisi ve şu an hapiste tuttuğum Irath'li bir genç kızı içeren. Albay Marsh delinin tekiydi.
Cada vez que alguien en Pawnee haga clic en las fotos de las faltas de los perfiles del American Music Award va a decir : "Gracias, Ben Wyatt".
Ne zaman Pawnee'li birisi Amerikan Müzik ödülleri kırmızı halı göğüs frikikleri isimli bir slayt gösterisine tıklasa "Teşekkürler Ben Wyatt" diyecek.
¡ Súper Robo Mecha Force Five team 5!
Süper robo mecha 5'li kuvvetler takımı 5!
Hay buenos cirujanos trabajando bien a los 70, y no estoy siquiera cerca de los 70.
70'li yaşlarında bile işini iyi yapan cerrahlar var. Ben daha 70'e yaklaşmadım.
Así que, basándome en el volante que tienes en el dobladillo de la falta y en la elasticidad de tu piel, diría que tienes unos 25 años.
Üzerindeki kıyafetler ve derinin hâlâ elastik oluşunu göz önüne alırsak 20'li yaşlarının ortasında olmalısın.
Vamos a morir congelados porque un hombre que no se ha duchado desde los años 70 no pudo molestarse en frenar.
- Donarak öleceğiz çünkü 70'li yıllardan beri banyo yapmamış bir adam frene basmaya zahmet edemedi diye.
Visto hablando con un mochilero con el pelo castaño claro, a mediados de los años 20.
Hafif kahverengi saçlı, 20'li yaşın ortalarında bir sırt çantalıyla konuşmuş.
Mi cuñado es uno de los mejores cirujanos bucales en el área quinestatal.
Kayınbiraderim 5'li bölge arasında en iyi çene cerrahlarından biridir.
Bueno, no es precisamente lo que esperaba siendo soltero en la ciudad con poco más de 20 años, paro ahí está.
20'li yaşlarımın başında şehirde bekar yaşamayı düşünürken aklımda tam olarak bu yoktu.