Translate.vc / испанский → турецкий / Malek
Malek перевод на турецкий
175 параллельный перевод
- ¿ Malek, quiere decir?
- Melek Hanım'dan mı bahsediyorsun?
- ¿ La Sra. Malek?
- Melek Hanım mı?
- ¿ Oh, la Sra. Malek?
- Melek Hanım mı?
Me gustaría que la Sra. Malek mejorara.
Melek Hanım'ın iyileşmesini istiyorum.
Coronel Jack O'Neill, este es Malek, Comandante de la base Tok'ra que acabamos de evacuar...
Albay O'Neill, bu Malek, boşalttığımız Tok'ra üssünün komutanı.
¡ Malek!
Malek.
- Malek, ¿ cómo estamos de cerca?
- Malek, ne durumdayız?
- Malek, ¿ qué dice esa lectura?
- Malek, hangi değeri okuyor?
La pregunta es, ¿ se lo decimos a Malek y Kelmaa?
Sorun, bunları Malek ve Kelma'ya söyleyecek miyiz?
Malek y Kelmaa tienen problemas para localizar un elemento en particular en la estructura genética de los simbiontes.
- Malek ve Kelma ortakyaşamın genetik yapısındaki farklı özelliği tespit konusunda sorun yaşıyorlar.
— Levántate, Malek.
- Kalk, Malek.
La evaluación de Kelmaa sobre mi estado era correcta, Malek.
Kelmaa'nın benim durumumla ilgili değerlendirmesi doğruydu, Malek.
Malek dice que pronto tendrá un prototipo del antídoto preparado.
Malek çok yakında bir antidot prototipini elde edeceğini söyledi.
Busquemos al jefe de la mafia turca Marijo
Peki bu adamları tanıyor musun? Patronu tanıyorum, Malek.
Lo conocí
Malek Djessur. Marius olarak bilinir.
Es precisamente por esa razón que viajaremos en el barco de Malik.
Zaten asıl bu yüzden Malek'in sarayına gideceğiz.
El barco de Malik excede la talla.
Malek bir görüş havuzu inşa etmişti.
Muchos han perecido en el barco de Malik.
Malek'in sarayını pek çok maceracı aradı.
¿ Qué piensas que les preocupa a los Goblins que conocen a Malik de todas formas?
Kurtl cinlerinin Malek konusunda ne bildiklerini düşünüyorsun?
juntos ellos ayudaron a Malik a construir el Pull Side.
Birlikte Malek'in görüş havuzu yapmasına yardım ettiler.
Malik solía sacrificar, vírgenes en la víspera de sus bodas.
Malek havuzu, düğün hazırlığındaki bakireleri bulmak için kullanırdı.
Entonces, tú sabes como Malik murió.
- Öyleyse Malek'in nasıl öldüğünü de bilirsin.
Que pertenecía a Malik, y cada vez que lo usaba tenía visiones imperfectas.
Bundan haberi olmayan Malek havuzu kullandığında aslında sahte bir görüntü görüyor olabilirdi.
Hace como 100 años, Malik se teletransportó dentro de una muralla rota.
Yüz yıl kadar önce Malek kendini bir duvarın içine gönderdi.
Debe haber algo de Malik aquí arriba.
Malek'in sarayıyla ilgili bir ipucu varsa burada olmalı.
No habra retorneo una vez que lleguemos a la Boveda de Malik.
Malek'in sarayına vardıktan sonra geri dönüş olmayacak.
Malek...
"... adınızı buraya yazın. " "
No parecia ser muy humano. Pero ¿ como entramos?
Anlaşılan Malek şakacı bir adammış.
Espera, ¿ Como deletreas el nombre de Malex? M.A.L.E.K.
Dur, Malek'in adı nasıl yazılıyordu?
Retiene la imagen de su ultimo gesto.
- Malek. - Havuzda hala en son görüntü duruyor.
Nasim Malek es uno de los sospechosos de terrorismo que retenemos sin acusación.
Nazim Malek, hali hazırdan suçlama olmaksızın tuttuğumuz anahtar terör şüphelilerinden biri.
El e-mail decía que Malek estaba coordinando otro atentado en Londres.
E - posta Malek'in Londra'da gerçekleşecek başka bir saldırıyı koordine ettiği bilgisini içeriyor.
¿ Cómo demonios puede Malek seguir operando desde la prisión?
Nasıl oluyor da Male hapishanedeyken bir operasyona dahil olabiliyor?
Los abogados de Malek quieren sacar beneficio político de su liberación.
Malek'in Liberasyon'daki avukatı, onun salıverilmesi üzerinden politik sermaye elde etmeye çalışıyor.
Mantener a Malek en la cárcel contravenía el derecho internacional y el Acta de los Derechos Humanos.
Malek'i hapiste tutmak uluslar arası kanunu ve İnsan Hakları Bildirgesi'ni ihlal etmek demekti.
Con la liberación de Malek, ahora nosotros podemos.
Malek'in salıverilmesiyle, biz savaşabiliriz.
Puedo hacer que Malek sea entrevistado por periodistas que simpaticen con...
Malek'in halden anlayan muhabirlerle görüşme yapmasını ayarlayabilirim.
Malek también debería verlo.
Malek de görecek tabi.
¿ Qué tienes sobre Malek?
- Malek hakkında elimizde ne var?
Si el atentado se produce, Malek no estará cerca.
Saldırı gerçekleşirse, Malek yakınlarda olmayacak.
Si Fiona consigue ver a Malek, ¿ me lo dirás? Si.
Fiona, Malek'e yaklaşırsa bana bildir.
Nadie estaría mas contento que yo de ver hundido a Malek.
Bak, hiç kimse Malek'in battığını görmekten benim kadar mutlu olamaz.
Si pierdes a Malek todos nos hundiremos contigo.
Malek'i kaybedersen, hepimiz seninle birlikte batarız.
En lo que a mi respecta, el sitio más seguro para Nasim Malek es entre rejas.
Bana göre, Nasim Malek için en güvenli yer parmaklıkların arkası.
No, no queremos que Malek se entere de lo que tramamos.
- Hayır, Malek'in neyin peşinde olduğumuzu anlamasını istemeyiz.
La decisión de liberar a Malek la tomamos los dos.
Malek'in salıverilmesi kararını ikimiz birlikte verdik.
Bueno, o consigues algo tangible de Malek... o lo devolveré tan rápido a la cárcel, que el mundo se olvidará de él.
Şimdi ya Malek'ten elle tutulabilir bir şeyler elde edersiniz ya da onu hapse, dünyanın onu unutacağı yere geri gönderirim.
Actúa como si nunca hubiera querido liberar a Malek.
Sanki Malek'in salıverilmesini hiç istememiş gibi davranıyor.
El mapa a la Boveda de Malik.
Malek'in sarayının haritası.
Debe ser el nombre de la esposa o el hijo de Malek.
Malek'in karısı ya da çocuğu var mıydı?
Malek ha sido liberado.
- Malek serbest bırakıldı.