Translate.vc / испанский → турецкий / Marks
Marks перевод на турецкий
899 параллельный перевод
Él llevaba puesta una camisa, con la etiqueta de "Marks and Spencer".
Marks and Spencer etiketli bir gömlek giyiyordu.
A la derecha está Jerry Marks, a la izquierda Mendy Yales... y en el medio estoy yo, Tony Manetta.
Sağdaki Jerry Marks, soldaki Mendy Yales ve ortadaki de benim, Tony Mandetta.
Hoy, 20 años más tarde... Jerry Marks es uno de los mayores promotores del país.
Yirmi yıl sonra, bugün Jerry Marks ülkenin en büyük girişimcilerinden biri.
Bien, ahí va Marks.
- Bak, işte Mars.
Me hará más grande que Jerry Marks.
Jerry'den bile zengin olacağım.
¡ Es Jerry Marks!
Bu Jerry Marks.
Jerry Marks, increíble.
Jerry Marks, olmayacak iş.
Llama al Hotel Fontainebleau cada hora y trata de hablar con el Sr. Marks.
Her saat Fontainebleau'yu ara ve Bay Marks'a ulaşmaya çalış. - Tamam.
Papá, ¿ por qué no le pides el dinero al Sr. Marks en vez... de al tío Mario?
Neden parayı Mario amca yerine Bay Marks'tan istemiyorsun?
Mira a Jerry Marks.
Jerry Marks'a bak mesela.
Tengo que mantener este hotel y dar a conocer mi idea a Jerry Marks.
Tek yapmam gereken bir süre bu oteli tutmaya çalışmak.
Si llama Marks, estoy en Hoffmans tomando un café.
- Bir saniye. Jerry Marks ararsa Hoffman's'ta olacağım.
Jefe, llamó la secretaria de Jerry Marks.
Affedersin şef. Jerry Marks'ın sekreteri aradı.
Jerry Marks me invitó al Hotel Fontainebleau.
Jerry Marks telefon etmiş ve beni Fontainebleau Otel'indeki partiye çağırıyor.
Vienen de todas partes para una fiesta de Jerry Marks.
Jerry Marks'ın partisi için akın akın insan geliyor.
Escucha, debo decirte... - Sr. Marks...
- Şunu alır mısın?
- El problema de tener cinco secretarias.
- Bay Marks... - Bu beşinci sekreterim.
No creo en Papá Noel, no creo en Dios ni en Karl Marx.
Noel Baba'ya inanmam. Tanrı'ya veya Karl Marks'a da inanmam.
- La señorita Marks.
Bayan Marx.
Espero que haya notado que se la dediqué a Ud., Señorita Marks.
Umarım, size ithaf ettiğimi de anlamışsınızdır, Bayan Marx.
Página 1.088, de Marino hasta Marks.
Sayfa 1088, Marino'dan Marks'a kadar.
Para nosotros la ciencia humana debe volver a ser lo que era para Marx :
Beşeri bilimler Marks için neyse, yine o hale dönmelidir.
Sí, sus líderes se ocupan de los obreros, pero no leyeron a Marx.
Aman sen de, Waldeck-Rochet ve Duclos maaşlarla ilgilenmiyor demiyorum. Marks'ın tamamını doğru düzgün okumamışlar diyorum.
No sale sin dos torpedos : Willie Marks y Ted Newberry. No es conveniente meterse con ellos.
Willi Marks ve Ted Newberry adında iki adamı olmadan hiçbiryere gitmiyor... bu iki herif birbiriyle kavgalı.
Trabajo en Whitehall y Marx.
Whitehall Marks'tan geliyorum.
Debo regresar a Whitehall y Marx.
Whitehall Marks'a geri dönmem gerek.
Para Whitehall y Marx estás trabajando con Max Bialystock, ¿ no?
Whitehall Marks seni Max Bialystock'ın yanında çalışıyor biliyor, değil mi?
"Descartes, Kant, Marx, Mao..."
Descartes, Kant, Marks, Mao... "
¿ Para qué los haces? Ya eres guapa, Dra. Marks.
Onları niçin bırakmıyorsunuz ki zaten, bence harika görünüyorsunuz Dr. Marks.
¿ Dra. Marks?
Dr. Marks?
Soy Elaina Marks.
Selam, ben Elaina Marks.
Una pregunta a la vez.
Her şey zamanla, Dr. Marks.
Cuando la tripulación declare en la cubierta del Oriskany y sean recibidos a bordo por el capitán Earl Marks, serán llevados al interior para realizar el informe médico.
Ekip, Oriskany güvertesine çıkıp konuşmalarını yaptıktan... ve Kaptan Earl Marks tarafından karşılandıktan sonra tıbbi kontrol için geminin alt kısmına götürülecek.
Jeffrey Marks estuvo en el centro de pruebas de Maryland para preparar el siguiente reportaje.
Bilim yorumcumuz Jeffrey Marks bugün bu özel haber için Maryland... Ürün Geliştirme yerleşkesindeydi.
Desde el centro de pruebas de Industrias Harrison, les informó Jeffrey Marks.
Harrison Sanayi'nin Ürün Geliştirme Yerleşkesi'nden ben Jeffrey Marks gece haberleri için bildirdim.
Ya no podemos prevenir el asesinato de la tercera... pero quizá el de la cuarta, Dolores Marks.
Üçüncü cinayeti engellemek için çok geç kaldık. Fakat ya dördüncü? Bakalım.
Fue asesinada en el parque MacLaren.
Dolores Marks. McLaren Park'da öldürülmüş.
Se llama "A Raina da Noite". Es mejor comer, sino traerá mala suerte.
"Queen of marks" diye bilinir onu yemelisin yoksa kötü şans getirir
- ¿ El Sr. Marks te dará Civismo?
- Merhaba. Marks Hocadan vatandaşlık dersi alıyor musun?
- Y Landon Marks.
- Ve Landon Marks.
No creo que el Dr. Marks vaya a ser perjudicial para el proyecto.
Lillian, Dr. Marks'ın varlığının projeye bir zararı olacağını sanmıyorum.
El Dr. Marks, el Dr. Brace y Abramson están en el laboratorio.
Dr. Marks, Dr. Brace ve Hal Abramson laboratuvardalar.
Dr. Marks, el Dr. Brace habló de cambiar la salida.
Dr. Marks... Dr. Brace, bu çıktıyı yeniden düzenleyeceğim falan dedi.
Marks y sus hombres se lo están llevando todo.
Marks ve onun adamları her şeye el koyuyorlar.
Si Marks es...
Eğer Marks...
Puede ser un títere marxista de Rusia y Cuba o el líder más popular de una revolución democrática.
Ya Rusya'da Küba'nın sahte Marks'isti, ya da... popüler bir demokratik devrimin en popüler lideri.
Petar, ¿ cuál es el significado del concepto de revolución de Marx?
Petar, Marks'ın devrim kavramı nedir?
- ¡ Déjalo leer! ¡ Ey! ¡ Tranquilo!
"10,000 Marks..."
Viviré la buena vida.
Sonra fikrimi Jerry Marks'a anlatacağım ve Easy Street'e taşınacağım.
Si llama Jerry Marks, estaré en mi habitación.
- Jerry Marks ararsa, ben odamdayım.
Marx, Engels, Lenin y Stalin nos enseñan a estudiar la situación, concienzudamente a partir de la realidad objetiva y no de nuestros deseos subjetivos.
- Evet, Marks, Engels, Lenin ve Stalin... - O kasketle postacıya benziyorsun. ... bize der ki, durumu dikkatle incelemek gerekir.