Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Marques

Marques перевод на турецкий

689 параллельный перевод
Pero como sea, cuando el rey le diga al marqués que me vio, el marqués se lo dirá a la marquesa, y la marquesa es la mejor amiga de la Duquesa de Chambro.
Ama neyse... kral bani gördüğünü markiye anlattığında, marki bunu markize anlatacak... ve markiz de Chambro düşesinin en yi dostu.
Ahí es donde vive el marqués de Miura.
Numara dört. Bu Marques de Miura'nın yaşadığı yer.
El viejo carruaje bloquea el camino a un gran noble, el marqués de Praille.
Eski at arabası büyük bir asilzadenin Marquis de Praille'in yolunu kapatır.
Sabiendo que no son más que plebeyas, el Marqués conspira.
Sıradan insanlar olduklarını öğrenince, Marquis'in aklına bir oyun gelir.
Inflamado por la belleza virginal de Henriette, el marqués ordena a La Fieur que la rapte a la primera ocasión.
Henriette'in eşsiz güzelliğinden kavrulan Marquis, La Fleur'a her ne pahasına olursa olsun kızı kaçırmasını emreder.
El Marqués no temía que criticasen sus disolutas orgías, seguro de sus privilegios aristocráticos.
Marquis uçarı partilerine ilişkin eleştirilerden korkmaz. Aristokratik ayrıcalıklarından emindir.
El Marqués Casti Piani
Marki Casti Piani.
- El marqués de Signac.
- Marki Signac geldi.
- Y el marqués viene a buscarla.
- Ayrıca Marki sizi arıyor.
El Marqués de la Tour.
- Kim? Tour bölgesi Markisi.
- ¿ Conoce al Marqués de la Tour?
- Tour bölgesi Markisini tanıyor musun?
Oh, el Marqués.
Demek marki.
Es el Marqués de Guyencourt, recién llegó de París.
Bu bey, Grand-Coeur Markisi.
Marqués, ¿ le gusta éste?
Marki, bu resmi beğendi mi?
El cura, que almorzaba ese día en casa del marqués de Beauvoir, llegó en bicicleta a eso de las 4.
O öğlen saat 4'te bisikletiyle gelen papazımız Marki de Beauvoir ile öğle yemeğini yedik.
He lucido peinados, bigotes y barbas de todos los modelos. He sido marqués, coronel, doctor, abogado, arquitecto, ministro, librero...
Saçlarımı farklı şekillere sokup her türden bıyık ve sakal kullandım ve markiz, albay, doktor, avukat fabrikatör, mimar ya da bahisçi oldum.
No olvides que soy el único hombre con rango inferior al de marqués que ha luchado durante diez años por arrancar estas tierras de manos de los usureros.
Buradaki tek markiz olduğumu unutmayın. Toprakları tefecilerin elinden kurtarmak için yıllardır uğraşıyorum.
Señor Marqués, ¿ para la Colinière? Hable con mi secretario.
- Efendim, La Colinière hakkında...
¡ Señor Marqués!
Efendim.
- Es Marceau, señor Marqués.
- Neler oluyor orada? - Bu Marceau efendim.
- Gracias, señor Marqués.
- Teşekkür ederim efendim.
¿ El señor Marqués le habló de mí?
Efendiniz size söylemiş olmalı.
El señor Marqués dispara mejor que él.
Lordun atışları daha iyi.
Ah, señor Marqués... las mujeres son muy simpáticas, me gustan.
Kadınlar güzeldir efendim. Ve ben de onlardan hoşlanırım.
Sí, señor Marqués.
- Schumacher'inkini elbette!
Entiendo, señor Marqués.
- Anlıyorum efendim.
Su madre era hija del Marqués de Scarlingford.
Annesi Scarlingford Markizi'nin kızlarından biriymiş.
¡ El Marqués de Scarlingford!
Scarlingford Markizi?
Y me encantaba el cantar de los vaqueros en la finca de su tío el marqués.
Amcan Marquis'in çiftliğinde ki kovboyların şarkılarını seviyorum.
- A usted se le da bien usar el palo, pero lo mío es el boxeo según las reglas del buen marqués de Queensberry.
Sopayı iyi kullanıyor olabilirsiniz ama boks da benim uzmanlık alanımdır.
Supongo que es un marqués o un duque o algo así. No.
Hayır, sadece Amerikalı bir iş adamı.
Las reglas del Marqués de Queensbury se observarán en toda ocasión.
Her şart altında Queensbury Markizi'nin kurallarına uyulacak.
Las reglas del Marqués de Queensbury.
Queensbury Markizi'nin kuralları.
- Según las reglas del Marqués de Queensbury. - Marq..
Queensbury Markizi'nin kuralları.
Venga, levántate, Marqués de Queensbury.
Hadi, ayağa kalk Queensbury Markizi.
¿ Dónde está el marqués de Maynes?
Markiz de Maynes nerede?
Noel, el marqués de Maynes.
Noel, Markiz de Maynes.
Usted es marqués, tiene 35 años y es soltero.
bir markizsiniz, 35 yaşındasınız, ve bekarsınız.
Aline, él es el marqués de Maynes.
Aline, bu Markiz de Maynes.
Le diré que deseo de todo corazón que tú y el Marqués se conviertan... en buenos amigos.
ona ; sizin ve Markizin iyi arkadaş olmanızın en içten arzum... olduğunu yazacağım.
Sin embargo, yo diría que el marqués de Maynes... es más confiable que otros. Sí. Su Majestad lo nombró mi guardián.
bazılarına göre Markiz de Maynes'in daha güvenilir olduğunu söyleyebilirim... evet kraliçe onu koruyucum olarak atadı.
Como le enseñaste al Marqués, Doutreval.
bunu en iyi Markiz, Doutreval'dan öğrenebilirsin.
¿ El Marqués?
Markiz?
¿ Qué marqués?
ne markizi?
Doutreval sólo entrena al marqués de Maynes.
Doutreval sadece Markiz de Maynes'a hizmet eder.
El marqués de Maynes se casa en la primera semana de julio.
Markiz de Maynes temmuzun ilk haftasında evleniyor.
El marqués de Maynes hoy no vendrá a cabalgar. ¿ Escuchaste?
Markiz de Maynes bu sabah gelmeyecek. Beni duyuyor musun?
El marqués de Maynes se ausentó de la asamblea... debido a que Su Majestad la Reina le ordenó inspeccionar el orfanato... para señoritas de buena familia de Saint-Germain-en-Laye.
Markiz de Maynes mecliste değil... çünkü majesteleri kraliçenin emriyle Saint-Germain-en-Laye'deki genç doğum yapan bayanlar için düzenlenen... bir doğumevini denetlemek için görevlendirildi.
El marqués de Maynes se ausentó de la asamblea... debido a que Su Majestad la Reina le ordenó... controlar el abastecimiento de agua de Versailles.
Markiz de Maynes şuan mecliste değil... Majesteleri kraliçenin emriyle... Versailles'daki su kanalizasyon işleri ile ilgili rapor hazırlamak için görevlendirildi.
¿ Ahora puedo saber qué tarea urgente... nos priva hoy de la presencia del marqués de Maynes?
Şimdi bugün Markiz de Maynes'in varlığından bizi yoksun bırakan ve... aniden ortaya çıkan görevin ne olduğunu sorabilir miyim?
Noel, el marqués de Maynes.
Noel, Markiz de Maynes bizlerle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]