Translate.vc / испанский → турецкий / Maske
Maske перевод на турецкий
2,322 параллельный перевод
La máscara...
Maske.
La policia no anda por ahí con mascaras de goma disparandole a la gente.
Polisler, maske takıp, adam vurmazlar.
Otro policia que no use mascara?
- Maske giymeyen polisler.
¿ Alguna idea de por qué la víctima llevaba una máscara?
Kurbanın, neden maske taktığına dair bir fikri olan var mı?
Y no es parte de ningún tipo de disfraz ni nada así.
Üstelik bu maske kostüm partilerinde takılan türden de değil.
Y estoy pensando que como nuestra víctima llevaba una máscara, probablemente estaba metida en algo, y es posible que tenga antecedentes.
Ve kurban maske taktığı için bir şeylerin peşinde olduğunu düşünüyordum ve sabıka kaydı olabilir dedim.
Esa máscara y ese montón de billetes falsos huelen a algo mayor.
Maske ve sahte para desteleri, daha büyük bir şey sakladığını gösteriyor.
Tenía puesta una máscara.
Maske takıyordu.
Llevaban máscaras.
Maske takıyorlardı.
Le pusimos la máscara luego de que mordió a varios enfermeros.
Birkaç hademeyi ısırdıktan sonra yüzüne maske koyduk.
Su cliente puede conservar su máscara... hasta que este asunto haya sido litigado.
Maske müvekkilinizde kalabilir. Diğer mahkemeye kadar.
Y sé que para ti es sólo una máscara.
Ayrıca sizin için sadece bir maske olduğunu da biliyorum.
Si Ultimo gana, se la queda y puede defender su título.
Ultimo kazanırsa, adını savunmak için maske onda kalır.
Ese filtro que encontraste va con un depurador de dióxido de carbono.
Bulduğunuz o maske karbondioksit çözücü ile birlikte çalışıyor.
Tengo puesta una mascarilla, y no quiero que se rompa, y es mi novio.
Yüzümde maske var bozmak istemiyorum, ve Andrew benim erkek arkadaşım.
- Tengo puesta una mascarilla.
- Maske sürdüm.
La máscara no ayuda, pero sí, eso creo.
Maske engelliyor ama evet, galiba o.
El hombre que, poniéndose en riesgo él mismo, desarmó y persiguió a un hombre armado enmascarado...
... Maske takmış silahlı soyguncunun üzerine atlayarak kendisini büyük riske sokan adam...
Es el complejo de Hal, esa cosa en su rostro, es una máscara.
O Hal'in yaptığı şey, yüzünde maske takması gibi.
Todo el mundo lleva máscara aquí, es obligatorio.
Burda herkes maske takar. Böyle olması gerekiyor.
Esto hace que aún un hombre desfigurado terriblemente parezca genial.
Bu maske çok çirkin bir adamı inanılmaz havalı gösterdi.
¿ No deberíamos llevar máscaras?
Maske takmamız gerekmez mi?
¿ Por qué no puede ponerse un traje y una máscara como tú?
Sizin gibi önlük ve maske takamaz mı? Üzgünüm.
¡ Necesito esa máscara!
O maske bana lazım!
Póngase una máscara, Dr. Bailey.
Maske tak, Bailey.
y atacaron sin previo aviso. Espera.
Hepsi maske takıyordu ve bir defa bile uyarmadan hepimize saldırdı.
Tengo a un ángel al que dar las gracias por eso.
Madem Rodrigo maske takıyordu, onun olduğuna nasıl emin olabiliyorsun? Meleğim sayesinde oldu.
¿ Eso es una máscara?
- Maske falan mı?
¿ Por qué esas personas están usando máscaras?
Tüm o insanlar neden maske takıyor?
Nunca lo conocí, pero siempre usa máscaras y cascos. Se trata de conformidad, es totalmente inspirador.
Onunla hiç tanışmadım ama her zaman yaptıklarıyla uyumlu çok sayıda maske ve başlık kullanır, Ne kadar ilham verici.
Tenemos ambulancias, gente con máscaras, es...
Ambulanslar var, insanlar maske takmış.
Es genial, pero ya les he dicho que no les vi las caras.
Bu harika bir haber ama arkadaşlarınıza da söylediğim gibi yüzlerini göremedim. Maske takıyorlardı.
La máscara es para una actuación benéfica de "sleep no more" que patrocino esta noche.
"Daha Fazla Uyuma" nın çıkarcı bir oyunundan gelen maske, ayrıca akşamın sponsoru benim.
Y, escucha, si te preocupa meterte en problemas en el trabajo, Diana está en París, y vamos a llevar máscaras.
Ve bak eğer işte başına bela almaktan korkuyorsan Diana Paris'te ve zaten maske takacağız.
A la larga todas las mascarás se caen, y con ellas, también los guantes.
Eninde sonunda her maske düşer ve onlarla birlikte, eldivenler de.
Pero ese es el problema de llevar máscara.
Ama maske takmaktaki sorun da budur.
Para enmascarar las feromonas naturales.
Doğal feromonlar maske.
Si alguien no debería llevar una máscara, soy yo.
Maske takmaması gereken biri varsa benim.
¿ Qué pasa con el pasa montañas?
O maske de ne öyle?
¿ Pero ir de ahí a perseguir a un sujeto con una máscara de esquí y un arma?
İyi de bu yüzden kafaya maske takıp, elinde silahla adam kovalanır mı?
- No hay arma, ni máscara.
- Silah ya da maske yok.
Bueno, todos usaban máscaras y guantes y capuchas pero, cuando me estaban atando en el piso recuerdo que había algo en sus piernas, ¿ como un tatuaje?
Hepsi maske takıyordu, eldivenleri ve kapüşonları vardı. Ama beni yere yatırıp bağlarlarken bir tanesinin bacağında dövme gibi bir şey olduğunu gördüm. Daire biçiminde miydi?
La proxima vez que hagas una máscara, usa de molde una pelota por favor.
Maske yapmak için bir dahaki sefere kalıp için gülle kullan.
Con las máscaras y los guantes puestos, es difícil descubrir algo. ¿ Eso es un tatuaje?
Maske ve eldiven takmışlar, bir şey elde etmek güç.
Estás usando una máscara.
Maske takıyorsun.
- Usa máscara.
Maske tak, Bailey.
Deja el cuerpo con la máscara en el auto.
Cesedine maske takıp, kaçtıkları minibüste bırakır.
No puedo ayudar sino puedo sentir Increíblemente adormecido en esta máscara.
Onun için bir şey yapamam ama bu maske uykumu getirdi.
Si, si, y estaba el tipo con la máscara que usaba una máscara.
Evet, bir de maske takan maskeli adam vardı.
Podrías también ponerte a leer lo último de "Máscara negra"
Kara Maske'yi de okuyabilirdin.
¿ Por qué llevas esa máscara?
Neden maske takıyorsun?