Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Maxim

Maxim перевод на турецкий

323 параллельный перевод
Maxim's estaba hasta arriba.
Geçenlerde Maxim's'deydim. Ağzına kadar doluydu.
- Maxim's... nunca lo conozcáis.
- Maxim's ha... Ben de hiç bilmiyorum.
¿ Supongo que conocerán la ametralladora Maxim?
Maxim modeli mitralyözleri biliyorsunuzdur sanırım.
No hace falta que los uses todos. En mi familia me llaman Maxim.
Ailem bana Maxim der.
Sí, Maxim.
Peki, Maxim.
Maxim, ¡ qué belleza!
Ah, Maxim, ne güzel.
Maxim, pasa.
Ah, Maxim! Girsene!
Yo me ocupo de las propiedades de Maxim.
Maxim'in gayrimenkullerini yönetirim.
Cuando Maxim no estaba, se acumuló una pila de papeles.
Maxim'in yokluğunda korkunç iş birikmişti.
Eso intentaré.
- Elimden geleni yaparım, Maxim.
- Adiós, Maxim.
- Güle güle, Maxim.
Encantada. Soy la mujer de Maxim.
Ben... ben Maxim'in karısıyım.
Voy a buscar a Maxim, ¿ de acuerdo?
Maxim'i bulmaya çalışayım, olur mu?
¿ No sabes? Creí que Maxim te lo había contado.
Maxim'in size anlatmış olduğunu sanıyordum.
¿ Cuándo volverán a organizar fiestas como antes?
Maxim, ne zaman, eski günlerdeki gibi, partiler vereceksin burada?
Estás muy enamorada de Maxim, ¿ no?
Maxim'i çok seviyorsun, değil mi?
¿ Qué dice Maxim?
Maxim ne diyor bu konuda?
Me sorprende que Maxim no se queje.
Ama Maxim'in bir şey söyleyip söylemediğini merak etmiştim.
No te preocupes por Maxim y sus cambios de humor.
Eski Maxim ve huysuzlukları konusunda endişelenmemelisin.
Adiós, Maxim.
Pekâlâ, hoşça kal, Maxim, eski dostum.
Debo felicitartepor el aspecto de Maxim.
Ayrıca Maxim'in böyle görünmesini sağladığın için de seni kutlarım.
¡ Maxim!
Maxim!
Maxim, ¿ qué pasa?
Maxim, ne oldu? Çok öfkeli görünüyorsun.
Notifico a los arrendatarios que para festejar el regreso de Maxim con su mujer esta semana no cobraremos.
Maxim'in karısıyla beraber dönüşü şerefine bu haftalık kira alınmayacağını kiracılara bildiriyordum.
Creo que si Maxim lo quisiera así, me lo diría.
Şey, Maxim bir şey yapılmasını isteseydi, bana söylerdi sanırım.
Maxim fue a identificarla.
Maxim onu teşhis etmeye gitmişti.
Todos los que conozco, la hermana de Maxim, los sirvientes... Sé que todos piensan lo mismo.
Ne zaman biriyle tanışsam Maxim'in kız kardeşi, hatta hizmetçilerle hepsinin aynı şeyi düşündüğünü biliyorum.
No se imagina lo feliz que me pone su boda con Maxim.
Maxim ile evlenmenize ne kadar memnun olduğumu anlatamam size.
Nadie quiere vivir en el pasado y Maxim menos que nadie.
Hiçbirimiz geçmişte yaşamak istemeyiz. Hele Maxim, hiç.
Buenas noches, Maxim.
- İyi akşamlar, Maxim.
- Sí. Ojalá la luna de miel nunca hubiera terminado.
- Ah, keşke balayımız sonsuza dek sürebilseydi, Maxim.
Quería decírtelo, pero me olvidé.
Maxim, sana söylemek istiyordum, ama, eee, şey, unutmuşum.
Yo me voy arriba.
- Ah, hayır, Maxim, sen yap.
¿ Por qué dices eso?
Maxim, neden böyle söylüyorsun?
Volveré antes de la noche y no dudo que estas breves vacaciones de mi persona te vendrán bien.
Akşamdan önce dönerim ve umarım bensiz geçireceğin bu kısa tatil hoşuna gider. Maxim.
Maxim, estuviste todo el día fuera de casa.
Ah, Maxim, Maxim, bütün gün nerede kaldın!
Maxim, no seas maleducado.
- Ah, Maxim, iğrençleşme.
- Está encallado. ¡ Maxim!
Ah, Maxim!
- ¡ Maxim!
Maxim! Maxim!
- ¿ Vieron a Maxim en algún lado?
Ah, Frank, Maxim'i gördün mü bir yerlerde?
Esto será muy duro para el pobre Maxim.
Bu, Maxim için çok zor olacak.
Yo iré a buscar a Maxim.
Ben gidip Maxim'i arayacağım.
¿ No podemos empezar de nuevo?
Maxim, her şeye baştan başlayamaz mıyız?
- No. - Sí.
- Hayır, Maxim, hayır.
- ¿ Qué tratas de decirme?
Maxim, bana ne söylemeye çalışıyorsun?
Alguien había salido a navegar con ella y tienes que averiguar quién era, es eso, ¿ no?
Onunla yelken açan biri varmış ve sen de kim olduğunu öğrenmek zorundasın. Mesele bu, değil mi, Maxim?
¿ Cómo lo sabías?
Nereden biliyordun, Maxim?
Gracias, Maxim.
Teşekkür ederim, Maxim.
¿ Fue idea de Maxim?
Ah, bu Maxim'in fikri miydi?
¿ Qué pasa?
Maxim, sorun ne? Ne dedim ki?
- Maxim.
Maxim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]