Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Mentirá

Mentirá перевод на турецкий

15,057 параллельный перевод
Parece mentira, ¡ han pasado tantas cosas!
Pek mümkün görünmekte. Çok fazla şey oldu!
Era mentira.
O bir yalandı.
He estado viviendo una mentira, y es hora de admitirlo por fin.
- Bir yalan içinde yaşıyormuşum. - Ve nihayet itiraf etme zamanı geldi.
Decía que todos intentamos vivir en la luz, que todos intentamos construir muros alrededor nuestro para bloquear la oscuridad, el peligro que hay ahí afuera, pero que no se puede hacer, es una mentira,
Hepimizin ışığın içinde yaşamak istediğini söyledi. Karanlığı durdurmak için etrafımıza duvar örüyormuşuz. Dışardaki tehlikeyi durdurmak için ama bu yapılamazmış, yalanmış.
Mentira, Connors, seguramente usted le dio la idea, maldito.
Hadi oradan Connors, muhtemelen sen onun aklına sokmuşsundur, amına koduğum.
Cuéntame otra mentira.
Hadi bir yalan daha söyle.
Cada vez que nos cuentes una puta mentira, hostia al canto.
Sen her götünden bir şey attığında, sana bir tane geçirecek.
Con el tiempo la mentira asumió el control.
Eninde sonunda yalan gerçek oldu.
Es mentira, no hemos pinchado.
Ona inanma. Lastiğimiz patlamadı.
- ¡ Es mentira!
- Yalan bu.
Bueno, eso es una puta mentira de verdad y profunda.
Böyle palavra görmedim.
Era un mentira!
- Öyleydi.
- Estás llorando de mentira, ¿ no?
- Ağlama numarası yapıyorsun değil mi?
Ver si los Rayburn eran reales o si eran otra mentira que me dijo mi papá.
Rayburnler gerçek mi yoksa babamın söylediği başka bir yalan mı görmek istedim.
Mentira. ¿ Hablaste?
Cidden konuştun mu _?
Sabes que es mentira, ¿ no, Manny?
Bunun yalan olduğunu biliyrosun değil mi Manny?
Es solo de mentira, mi amor.
- Şakalaşıyoruz meleğim.
Eso es mentira.
Bu hiç de doğru değil.
¡ Estuvo usando sus poderes! ¡ Mentira!
Güçlerini kullanıyordu!
Si él me dice que es mentira, es que es mentira.
Böyle bir şey olmadı diyorsa, olmamıştır.
Es mentira.
Bu yalan.
- Mentira
- Caz yapma.
- No es mentira.
- Sen yapma.
Esto no es una mentira Pasa el disco y salva tu vida...
Çal şu plağı, yoksa canına okuruz.
Mentira. ¿ Cómo distingues a un árabe de otro?
Saçmalık. Bu sarıklıları birbirinden nasıl ayırt edebiliyorsun?
- Mentira, amigo.
- Saçmalık, dostum.
El pasado era una mentira, pero esto... esto es real.
Ve geçmiş bir yalan olmuş olabilir, ama bu, bu gerçek.
Eso no era mentira.
Bu bölüm yalan değildi.
Eso es mentira.
Yalan atıyor.
Una mentira.
Yalan.
Esta "mentira", es un recurso.
Bu yalan aslında önemli.
Debido a que la mentira es mala.
Yalan söylemek kötü bir şey.
Mentira.
Evet, bekliyordum.
Pero ahora todo parece una mentira.
Ancak artık yalandan ibaret gibi hissediyorum.
Toda nuestra relación fue una mentira.
Bütün ilişkimiz saçmalıklardan ibaretti.
Así que sigo creyendo en esta mentira de que una relación evoluciona y mejora y...
O yüzden ilişkilerin gelişip güzelleştiği yalanına kendimizi inandırıp duruyoruz.
Son mentira.
Hepsi yalan.
Son mentira, como Natalie y yo.
Tıpkı Natalie'yle ilişkimiz gibi yalan.
Pretty Woman es una mentira.
Özel Bir Kadın yalanın daniskasıdır.
¡ Es mentira!
Yok artık!
Dile a Suzanne, aunque sea mentira, una promesa vacía...
Saçmalık ve boş vaatlerden ibaret olsa bile Suzanne'e bir şeyler söyle.
Eso es mentira.
Saçmalıyorsun resmen.
Es mentira ¡ Mamá!
Saçmalık bu. Anne ya!
Y luego, después de una cantidad no especificada de salidas a cenar y suponiendo que no aparezcan ex-novias embarazadas, que nadie nos dispare y que no te atrape en ninguna otra mentira, si te las ingenias para lograr todo eso, entonces tal vez, solo tal vez, te dé razón para follar con la luz encendida.
Ardından sayısız akşam yemeğinden sonra ortaya çıkmayan hamile bir eski sevgili ve kimsenin bize ateş etmediğini varsayarsak tabii bir de hiç yalanını yakalamadığımı düşünürsek bütün bunları bir şekilde başarabilirsen o zaman belki, ama sadece belki diyorum sana ışıklar açıkken seks yapabilme imkânı veririm.
Mentira. ¡ Está mintiendo!
Yalan. Yalan söylüyor.
También es mentira.
Aynı zamanda bir yalan.
¿ Sabes cuántas veces he contado esa misma mentira por ella?
Onun için kaç defa bu yalanı söylediğimi biliyor musun?
Amigo mío, bienvenido al maravilloso mundo de la mentira.
Dostum, yalanların harika dünyasına hoş geldin.
¡ Y ella se suicidó porque el hombre a quien ella amaba convirtió toda su vida en una mentira!
Sevdiği adamın bir yalandan ibaret olduğunu anlayınca kendi canına kıydı.
"¿ Creéis que es una mentira piadosa?"
Sence bu beyaz yalan mı?
Una mentira tras otra.
Yalanlar ardı ardına

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]