Translate.vc / испанский → турецкий / Miedo
Miedo перевод на турецкий
60,814 параллельный перевод
No debemos dejarnos llevar por el miedo y la sospecha.
Korku ve şüphe ile yaklaşmayacağız.
Te encontrarás en situaciones donde, cuando tengas miedo y eso, tendrás que tomar una decisión.
Kendini öyle durumlarda bulursun ki, korkarsın falan ve bir karar vermen gerekir.
Si intentas asustarme, ya tengo miedo, ¿ de acuerdo?
tamam mı?
Y tuvieron miedo de mí.
Benden korkuyorlar.
Hugo, no puedes vivir con miedo de que te pase algo malo...
Hugo, hayatını kötü şeyler olacak korkusuyla yaşamaya devam edemezsin.
No puedes vivir con miedo de que te pase algo malo porque entonces... no estás viviendo.
Hayatını kötü şeyler olacak korkusuyla yaşamaya devam edemezsin. Yoksa hiçbir zaman yaşamış sayılmazsın.
A veces el amor puede darnos miedo...
Bazen sevgi korkutucu olabiliyor.
Y si tú no piensas dármela no me da miedo ir a otro lugar, donde sí me valoren.
Eğer bana bir görev vermeyecekseniz korkarım değer göreceğim bir yere gideceğim.
Tiene miedo.
Korktu.
¿ Miedo?
Korktu mu?
¿ De qué tienes miedo?
Neyden korktun?
No tengo miedo.
Hayır, ben korkmadım.
"Aunque sea Dios, no tengas miedo".
'Tanrı olsa bile, korkma.'
Porque Devsena habló la verdad, ella permaneció sin miedo a nada.
Devsena gerçeği söylediği için korkusuz ca duruyordu.
¿ Tienes miedo de Baahubali?
Baahubali için korkuyor musun?
Tiene miedo de ti.
Senden korkuyor.
Yo tengo miedo de mí.
Ben de benden korkuyorum.
El Jinete Fantasma le tenía miedo.
Hayalet atlı ondan korkmuştu.
No era miedo.
Korku değildi.
O al miedo.
ya da korkuya.
¿ Recuerdan que pensé que los Jinetes Fantasmas le tenían miedo? ¿ En la fiesta?
Partide hayalet atlıları ondan korktuğunu düşündüğümüzü hatırlıyor musun?
Tienes miedo de recordarlo.
Onu hatırlamaya korkuyorsun.
Tienes miedo de recordarlo porque tienes miedo de lo que significa.
Onu hatırlamaya korkuyorsun çünkü ne anlama geldiği korkunç bir şey.
Tienes miedo de lo que es esto...
Bunun ne olduğundan korkuyorsun.
La primera vez que nos vimos, tenías miedo de haber perdido tu corazón.
İlk tanıştığımızda, kalbimi kaybettim diye korkmuştun.
Bebe y así podrás... podrás luchar sin miedo.
İç ki korkusuzca savaşabilesin.
Tengo miedo.
Korkuyorum.
Tengo miedo, hermana. No quiero morir.
Korkuyorum kardeşim Ölmek istemiyorum.
Siempre me dijeron que eras tú la que no tenía miedo.
Bana hep senin korkusuz biri olduğunu söylemişlerdi.
No es miedo el querer hacer las cosas bien.
Zor bir şeyi zekice yoldan yapmayı istemek, korkmak sayılmaz.
No tengo miedo, Dr. Woodruff.
Korkmuyorum, Dr.Woodruff.
No tiene miedo.
Korkmuyorsun.
No tengas miedo.
Korkma.
No pueden encender hogueras por miedo al humo.
Duman korkusundan ateş yakamazlar.
Le tiene miedo.
Ondan korkuyor.
Vale... creo que tengo miedo de perderle.
Tamam. Sanırım onu kaybetmekten korkuyorum.
Llegó un momento en que paré de resistirme porque... tenía miedo real de que fuera a matarme.
Sonunda karşı koymayı bıraktım çünkü... Aslında beni öldürmesinden korktum.
Bueno, ciertamente podría sugerir algunas herramientas comunicativas, pero... para mí, el problema no es cómo es mejor hablar con tu marido sino por qué tienes miedo de hacerlo.
Yani tabii ki bazı iletişimsel araçlar önerebilirim. Ama bence sorun kocanızla nasıl konuşacağınız değil. Niye ondan korktuğunuz.
No... no tengo miedo.
Ben... Korkmuyorum.
No tengo miedo.
Korkmuyorum.
Pero el otro día, empecé a sentir miedo.
Ama o günün sonrasında bir korku sardı bedenimi.
He tenido este miedo paralizador... de que lo que pasó entre nosotros va salir a la luz y va a destrozar a mi familia.
Bu korku beni felç etti. Aramızda yaşananların ortaya çıkacağı ve ailemi yok edeceği korkusu.
Entonces... ¿ Tiene miedo físico de él?
Pekala sana zarar vermesinden korkuyor musun?
Cuando estos episodios de violencia ocurren, ¿ alguna vez ha sentido miedo de morir?
Bu şiddet yaşandığında hiç ölebileceğinden korktun mu?
Sé que estás molesto, sé que tienes miedo, no es lo que estás pensando.
Kızgın olduğunu biliyorum. Korktuğunu biliyorum. Sandığın gibi değil.
Tú nunca le tuviste miedo.
Sen ondan hiç korkmadın.
Tuvo miedo de perderme a mí también.
Beni kaybedeceğinden de çok korkmuştu.
Hay miedo y egoísmo.
Korkudur. Açgözlülüktür.
El Todopoderoso podía interceder ante el viento en su nombre, pero tenían miedo de que no supiera mirar tan lejos de casa.
Her Şeyin Babası onların yararı için rüzgârdan istekte bulunabilirdi ancak evinden bu kadar uzağa bakmayabilir diye endişelendiler.
Les daba miedo.
Onları korkutuyordu.
Historias de mucho miedo.
Korkunç, korkutucu hikayeler.