Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / испанский → турецкий / Mojó

Mojó перевод на турецкий

169 параллельный перевод
¿ El jefe también mojó la cama anoche?
Patron dün gece yatağı ıslattı mı?
Estuvo en el río y no se mojó.
Bana nehre girdiğini söyledi ama ıslak bile değil.
¿ Se me caerá como a la muñeca de Berthe que se mojó con la lluvia y se le salió todo el serrín?
Berthe'nin bebeği yağmura düştüğünde mahvolmuştu her şey talaş tozuna mı dönüşecek?
¿ Cómo se mojó los zapatos?
Ayaklarını nasıl ıslattın?
Y Mary Kate Danaher mojó sus dedos como tú querías.
Ve Mary Kate Danaher de kutsal suyla senin gibi oynayabilir.
Vaya que sí, se mojó bien los pies.
Katılmaz mı? Onu da ıslattık.
Recuerdo una vez, cuando uno de los bebés lo mojó...
Bir olay hatırlıyorum, bebeklerden biri...
¿ Es usted quien mojó al capitán Segura?
Baş Komiser Segura'yı ıslatan bayan siz misiniz?
No sé cómo no se mojó la línea telefónica... ¿ Lloraste?
En ıslak, uzun mesafeli telefon konuşmasıydı.
¡ Se mojó con la lluvia y ahora no sale!
Yağmurda ıslandı ve çıkmıyor!
Mi foto se mojó.
Resmim ıslandı.
- La muchacha se cayo y se mojó, Bob.
- Kız kendiliğinden suya düşüp ıslanmış, Bob.
Se lo mojó con agua del inodoro... la tapa se cayó y le golpeó la cabeza.
Saçını klozetin suyuyla biraz ıslatıyormuş ki klozetin oturağı birdenbire kafasının tam ortasına inivermiş!
¿ Quién me mojó?
Bunu belime kim sardı?
Extremista nacionalista bretón que se mojó con los alemanes y se peleó con el PNB.
Bröton Milliyetçi Partisi'nin aşırı ucundan bir militandı. Almanlarla o kadar sıkı fıkıydı ki, sonunda kendi partisindeki faşistlerle bile ters düştü.
Dime... cuando durmieron juntos... ¿ mojó la cama?
- Söylesene birlikte yattığınızda altına işedi mi?
El tipo estaba en mi propiedad, se mojó, y eso fue todo.
Adam arazime izinsiz giriyordu, sınırı aşmıştı, işte hepsi bu.
Dice que el Khmer Rouge mojó trapos con gasolina... y se los hacían tragar a la gente... y luego los prendían.
Kızıl Kmerler'in benzinli bezler yaptığı sonra o benzinli bezleri köylülerin boğazlarından içeri sokup ateşe verdiği söylenir.
Mojó el cuchillo en... la sangre, se levantó y lo escribió en la pared.
Sonra bıçağı iyice kana buladı... ve kalkıp duvara bir şeyler yazdı.
"y mojó a la araña"
Örümceği dışarı atmış
El niñito se mojó los pantalones.
Küçük çocuk pantalonunu ıslatmış.
A papá lo mojó una flor.
Su fışkırtan bir çiçek tarafından ıslandı.
Quentin mojó la cama
Quentin yatağına işemiş!
Se mojó en la basura. Totalizado.
Bu çöpteyken tamamen ıslanmış.
Se mojó.
Islanmış.
Maldita sea, Charley. ¿ Es tu último deseo? ¿ Se te mojó tu zanahorita?
Lanet olsun Charlie, istediğin son şey bumu?
¡ Casey mojó la cama otra vez!
Casey yine yatağını ıslatmış!
Están en mi bolso. ¿ Se mojó?
Çantamda. Islatmış mı?
Mojó la cama nuevamente.
Bu sabahta altını ıslattı.
Esa arma tiene dos o tres años, quizás se mojó.
O mermi iki ya da üç yıllık. Belki de ıslanmıştır.
- Parece que alguien no mojó anoche.
- Biri dün gece kimseyi götürememiş.
La Sra. Wilcox nunca mojó su vestido de novia.
Bayan Wilcox'un gelinliği asla ıslanmamalı.
¿ Huata mojó la cama anoche?
Huata yine yatağı mı ıslattı, canım?
No fue mucha la sangre, con la cual se mojó.
Bu şey batmak için tasarlanmadı, Pete aşkına.
La mejor parte fue cuando se mojó todo.
Evet, en güzel kısmı da ıslandığı zamandı.
¡ Má, Mark me mojó!
Anne, Mark lelocsolt!
¡ Le mojó la rosca!
Onun tadına baktınız!
Sabe, cuando lo levanté esta mañana encontré que él mojó la cama.
Bu sabah kalktığında tüm yatağı ıslatmıştı.
¿ Mojó la cama con alguien dentro, una prostituta o la mujer de su mejor amigo?
Bir fahişeyle, striptizciyle ya da dostunun karısıyla yattın mı hiç?
Los pantalones mojó Y todo el mundo lo vio
Altına etmiş, işemiş.
El dinero se mojó en urea,
Para üreye batırılmış,
Se me mojó todo.
Başka yola gidin. Şuradan gidin. Her bir bokum sırılsıklam oldu.
Mi teléfono celular se mojó y se cagó en mi y el cheque que escribí a mi propietario para cubrir los, eh, daños será rechazado si no deposito mi paga.
Cep telefonum ıslandı ve eğer aidatımı ödemezsem ev sahibime zararı karşılaması için yazdığım çek bir işe yaramayacak.
Un día cayó un aguacero y se mojó todo... Era como si el muy puta me hubiera maldecido.
Bir gün bir sel herşeyi ıslattı...
Mojó el papel con saliva.
Kağıdını tükürükle ıslatmış.
¿ Quién fue el hombre que el año pasado mojó la cama en el campamento?
Geçen yıl altına etti diye hangi erkeği kamptan aldık?
Si no se metió, ¿ cómo es que su reloj se mojó?
Suya girmediyseniz saatiniz nasıl ıslandı?
¡ Uy, se mojó el guardia!
Zavallı nöbetçimiz ıslandı.
¡ Ay, caray! También me mojó el pantalón.
Oo, Adamım, Pantolunumda ıslakken görecek beni.
Mojó los pantalones.
Altına yaptı.
Se mojó.
Sadece ıslak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]