Translate.vc / испанский → турецкий / Mundo
Mundo перевод на турецкий
156,631 параллельный перевод
Y con las valientes fuerzas militares de los Estados Unidos desplegadas en lugares problemáticos de todo el mundo, Browning-Reed está justo al lado de ellas.
ABD ordusunun cesur birlikleri, dünyanın dört bir yanındaki sorunlu bölgelere gönderilirken yanlarında Browning Reed var.
Ahora, puedo ser nuevo en el Capitolio, pero, también lo es todo el mundo.
Saray'a yeni olabilirim ama buradaki herkes öyle.
Bueno, si todo el mundo tiene lo que necesita,
Herkes çekimlerini yaptıysa Jake sizi yolcu etsin.
Gran trabajo, todo el mundo. ¡ Es increíble!
Herkese tebrikler. İnanılmaz.
Ahora, podré ser nuevo en el Capitolio, pero también lo es todo el mundo.
Saray'a yeni olabilirim ama buradaki herkes öyle.
Y yo te extraño más que a nada en el mundo.
Ben de seni her şeyden çok özlüyorum.
Y si está dispuesto a jugar a la política con la vida de la gente, confíe en mí... estoy más que dispuesto a recorrer ese pasillo hasta mi sala de prensa y a ponerle en evidencia delante de todo el mundo por intentar secuestrar nuestro sistema judicial cuando más lo necesitamos.
İnsanların hayatlarıyla siyasetçilik oynamak istiyorsan seve seve şu koridordan gidip basının karşısına çıkar, ona en çok ihtiyacımız olan bu günlerde adalet sistemimizi rehin tutmaya çalıştığını... tüm dünyaya duyururum.
El resto del mundo está descubriendo lo que sabíamos... que, durante demasiado tiempo, el gobierno ha tratado de robarnos nuestras identidades, controlar nuestras vidas y lavarles el cerebro a nuestros hijos.
Dünyanın geri kalanı, bizim zaten bildiğimiz şeyi öğreniyor. Devletin uzun süredir kimliğimizi çalmaya, hayatlarımızı kontrol etmeye ve çocuklarımızın beynini yıkamaya çalıştığını.
Sólo tú y otros 27 líderes del mundo libre.
Sadece sen ve özgür dünyanın 27 lideri.
Todo el mundo está centrado en el FBI, no en nosotros.
Herkes FBI'a odaklandı, bize bakan yok.
Todo el mundo está muy ocupado ahora mismo, Seth.
Şu anda herkes acayip meşgul.
¿ Qué clase de mundo queremos dejar a nuestros hijos?
Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakmak istiyoruz?
¿ Lo tiene claro todo el mundo?
- Anlaşıldı mı?
Así que digámosle al resto del mundo que damos la bienvenida a su amistad y tendemos una mano a aquel que quiera hacer su vida mejor y más libre.
O yüzden dünyanın geri kalanına diyelim ki "Dostluğunuza kucak açıyoruz ve insanları özgürleştirmek, hayatları iyileştirmek isteyen herkesle el sıkışmaya varız."
Tiene los recursos para estar en cualquier parte del mundo sin ser detectado.
Hiçbir şüphe çekmeden dünyanın her yerine gidebilecek kadar kaynağa sahip.
Hay una diosa hindú llamada Kali que recorre el mundo destruyendo demonios.
Yeryüzünü yerle bir eden, iblisleri yok eden Kali adında bir Hindu Tanrıçası var.
Tiene buenas intenciones, pero, al final, se vuelve loca por su sed de sangre y casi destruye el mundo entero.
Niyeti iyi ama zamanla kana susayıp çılgına dönüyor ve neredeyse yeryüzünü yok ediyor.
Que todo el mundo baje las armas.
Herkes indirsin silahları.
- ¡ Todo el mundo atrás!
- Geri çıkın!
Que todo el mundo se calme.
Bir sakin olun.
Imagina lo que podrás recordar cuando estés afuera en el mundo.
Dışarıdayken neler hatırlayabileceğini düşünsene.
¿ Por qué todo el mundo me mira fijamente?
Herkes neden bana bakıyor?
Las cosas habrían sido mucho peores, si no lo hubiera hecho, y entonces todo el mundo todavía me culparía.
Vurmasaydım her şey daha kötü olurdu ve herkes yine beni suçlardı.
Todo el mundo está listo. Es hora de movernos.
Herkes hazır, harekete geçme zamanı.
¿ Dónde está todo el mundo?
Millet nerede?
Sus variables corresponden con valores económicos del mundo real... precios de acciones, materias primas, futuros.
Değişkenleri gerçek dünya ekonomisi değerlerine karşılık geliyor. Hisse senedi fiyatları, erzaklar, vadeli işlemler.
El Talmud dice que quien salva un vida, se considera que ha salvado todo un mundo.
The Talmud diyor ki " Kim bir canı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarmış gibi olur.
Sin ofender, pero todo el mundo va a saber que fue un trabajo desde dentro.
Yani yanlış anlama ama herkes içeriden destekli eylem olduğunu anlar.
El mundo muere usted y el señor Quinlan son su últma esperanza.
- Dünya ölüyor. Sen ve Mr. Quinlan onun son umutlarısınız.
De todas las criaturas en el mundo natural la especie humana es la más peligrosa gracias a sus impulsos por actos violentos.
Doğal dünyadaki bütün yaratıklar içerisinde... kendisine şiddet içgüdüsü verilen, hayvan insan en tehlikelsidir.
Me aseguraré de que sus atroces impulsos no destrocen al mundo de nuevo.
Onların kötü dürtülerinin bir daha bu dünyaya zarar vermeyeceğinden emin olacağım.
Este bebé es la única familia que me queda en el mundo y quiero asegurarme que todo esté bien.
Bu bebek bu dünyada bana kalan tek aile ve ben herşeyin yolunda gittiğine emin olmak istiyorum.
Confió en mí para implementar su visión de este mundo.
Bana güvendi dünya vizyonunu hayata geçirmek için.
Bien, todo el mundo.
Tamam, millet.
¿ Todo el mundo se siente limpio, listo para entrar a la bañera?
Herkes temiz mi hissediyor, küvet için hazır mısınız?
Soy la peor y la más espantosa mujer del mundo entero.
Ben, dünyanın en kötü, en berbat eşiyim.
- No, sí que pasa, porque eres el mejor marido del mundo.
- Hayır, tamam değil, çünkü sen, dünyanın en muhteşem kocasısın.
Y vas a ser el mejor padre del mundo.
Ayrıca, dünyanın en muhteşem babası olacaksın.
Y yo... te he hecho el peor regalo de cumpleaños del mundo.
- Aynen. Ben sana... dünyanın en kötü doğumgünü hediyesini aldım.
Te he hecho la peor magdalena de cumpleaños del mundo abajo en la cocina, pero no sé...
Ayrıca, aşağıda mutfakta, sana dünyanın en kötü hazır kekinin hazırladım...
¿ Dónde está todo el mundo?
Herkes nerde?
Eres el hombre más dulce del mundo entero.
Dünyadaki en tatlı, adam sensin.
Y no todo el mundo es como Rebecca y tú.
Ayrıca herkes senle Rebecca değil.
Y no estoy seguro de que la noche del estreno sea, ya sabes, el lugar adecuado para revelar a todo el mundo que mi exmujer y yo estamos...
Aslında emin de değilim... ilk oyun gecesi, biliyorsun, belki de aileme eski karımla benim artık tekrardan...
Feliz San Valentín a todo el mundo.
Herkesin, Sevgililer Günü kutlu olsun.
Era el que te sujetaba... cuando el mundo se ponía a girar.
Dünya deli gibi dönüyorken, seni olduğun yerde sabit tutacak tek kişi babandı.
Todo el mundo a sus sitios para el primer acto.
Herkes sahne 1 için yerini alsın.
Porque tenéis dos de mis sonrisas favoritas de todo el mundo.
Çünkü gülümsemeniz, benim çok hoşuma gidiyor.
Gracias a todo el mundo.
Herkese, teşekkürler.
Todo el mundo sabe su nombre, tonto.
Adını zaten herkes biliyor, salak.
Todo el mundo manténgase alerta.
Herkes dikkatli olsun.