Translate.vc / испанский → турецкий / Mínima
Mínima перевод на турецкий
1,838 параллельный перевод
Mínima pérdida de sangre.
Asgari kan kaybı.
El tipo ficha a toda artista joven caliente con mínima voz...
Sesi iyi ya da kötü her ateşli kadınla anlaşma imzalıyormuş.
Ni la mínima posibilidad.
- Kesinlikle hayır.
3 minutos para la distancia mínima segura.
Güvenli bir uzaklığa gidebilmek için 3 dakika.
Coronel, si tiene la más mínima duda, reléveme.
Komutanım, eğer en ufak bir şüpheniz varsa, beni görevden alın.
Mira esta es la cantidad mínima de energía que la ciudad requiere para ejecutar un salto hiperespacial.
Bakın Şehrin hiperuzaya girmesi için gereken minimum güç miktarı bu.
Si me paso, aunque sea por una mínima cantidad, podríamos- -
Ufacık bir miktar bile kaçırsam, o zaman hepimiz...
Ven a mí con un plan que tenga la mínima oportunidad de éxito y lo consideraré.
Bana başarı şansımızı biraz olsun arttıracak bir öneri ile gelirsen bunu dikkate alacağım.
En el centro correccional de mínima seguridad Kankakee donde lo único más suave que las almohadas son los guardias.
Kankakee Yarı Açık Cezaevi'nde yastıklardan daha yumuşak olan tek şey, gardiyanlardır.
Pero con esa cantidad mínima, no puede detenerlo por posesión.
Ama elinizdeki bu kadar önemsiz delillerle, onu bu olayla ilişkilendiremezsiniz.
Será mínima.
- Ufak bir iz olacak.
No tienes ni la más mínima prueba sobre esto, y nunca la tendrás.
Bununla ilgili en ufak bir kanıtın bile yok ve hiç de olmayacak.
Tu sabes, que cualquier mínima cosa podría desbaratar el plan total... podría ser tarde para...
Sonuçta bu tüm planlarını bozacak hatta bir süre...
Y no tengo la más mínima idea de por qué.
Evet. Ve neden olduğuna dair hiç bir fikrim yok.
Nunca tuve la mínima posibilidad de venderte algo.
Sana birşey satmak için hiç şansım yoktu.
- 8 años, seguridad mínima.
Sekiz yıl, düşük güvenlik seviyesi.
Te pregunté, te rogué que me dijeras si existía la más mínima posibilidad de que David fuera mi padre.
Sana sordum, David'in babam olması ihtimali varsa söylemen için yalvardım.
Y si incluso hay la más mínima oportunidad de que lo que hago funcione,
Ve benim yaptigimin az da olsa ise yarama sansi varsa bile bunu tercih etmek gerekmez mi?
Una propina mínima por mis servicios.
Hizmetim karşılığımda aldığım en düşük bahşiş bu kadar olur.
Un jurado de colegas de White lo halló culpable de homicidio no premeditado, la acusación mínima por ambos crímenes.
Jüri Dan White'ı kasıtsız adam öldürmekten suçlu buldu ve her iki cinayetten verilebilecek en düşük cezayı verdiler.
¿ Tienes la más mínima idea de cómo manejar una oficina?
Bir ofis nasıl işletilir hiç haberin var mı?
¿ Tienen la más mínima idea de cuándo bajará el tipo negro porque él tiene las llaves del auto?
Siyah eleman ne zaman gelir bilen var mı, çünkü arabanın anahtarları onda.
Siento no haber conseguido retirar los cargos por completo, pero, um... Al menos te conseguí una sentencia mínima.
Suçlamaların hepsini düşüremediğim için üzgünüm ama... en azından minimum zararla olaydan sıyrıldın.
Cualquiera puede cometer una indiscreción mínima y generar un día digno de llamados telefónicos pero para que un chisme dé a luz un verdadero escándalo se requiere a la persona indicada en el lugar incorrecto.
Herkes düşünmeden hareket edebilir ve günün vızıltısını yaratabilir. Ama dedikodunun, gerçek bir skandal doğurabilmesi için doğru bir kişinin yanlış bir yerde olması gerekir.
No tengo la más mínima idea.
Mutlak bir fikrim yok.
Charlie, si hubiese tenido la más mínima noción de que le gustaba Laila cree usted que hubiese tenido la audacia de bailar con ella?
Charlie, Laila'dan hoşlandığına dair en ufak bir fikrim olsa onunla dans etme küstahlığını gösterir miydim sanıyorsun?
La seguridad es mínima.
Güvenlik en alt seviyede.
No tengo la mínima idea.
Başka biri mi? Ne bileyim ben.
Así que al estar dispersada en un cuarto cualquiera con la mínima porción de cerebro, guarda su arma.
Odaya serptiğinizde,... biraz beyni olan biri, elinden silahı bırakacaktır.
Los reclutamos a todos, edad mínima 18.
Böyle de olsa, ilk işimiz orduya asker almak.
Estatura mínima 5'7. Pecho 341 / 2. Espero que lo entienda.
Topçular : minimum boy 170 cm göğüs ölçüsü 88 cm.
Ya había advertido al personal del colegio, sin la más mínima sutileza, de que le encantaba desenterrar escándalos
Meadowbank personelini daha önce de çok yakışıksız şekilde uyarmış ve skandalları ortaya çıkarmaktan hoşlandığını söylemişti.
La hace un blanco fácil incluso, para la más mínima muestra de atención o simpatía de tu parte.
Senden gelecek en küçük ilgi veya empati göstergesi karşısında kızı kolay bir hedef yapıyor.
Ni la mas mínima parte.
Hiç özlemeyeceğim.
Y no tenemos la más mínima pista para continuar.
Biz, aramaya nereden başlayacağımızı, bile bilmiyoruz.
Si hay una mínima prueba que les conecte con la desaparición de Dwight Dixon, Madre la encontrará.
Dixon'ın kaybolmasıyla bir alakanız olduğunu gösteren küçücük bir belge bile olsa, Anne onu bulur.
Oye, Bilbo Baggins. No hay altura mínima.
Merhaba Bilbo Baggins, boy kısıtlamamız yok.
La verdad es que... Ninguno de vosotros tendrá la mínima posibilidad de conseguir poner en orden su propia vida. Aunque tuviérais vidas nuevas con las que empezar.
Gerçek şu ki hiçbiriniz, boktan yaşamlarınızı tekrar toparlama şansına asla sahip değilsiniz hatta başlangıçta bir yaşamınız vardıysa bile.
No tengo la más mínima duda.
Şüphesiz.
Pero no hay la más mínima relación.
Ama başka alaka yok.
Ella está convencida que tú eres una de las personas más perfectas que conoce y no tiene la más mínima idea de quién eres tú, de cuáles sean tus convicciones, desde cuándo estás casado, nada.
Senin hayatinda karsilastigi en mükemmel insan olduguna emin. ve senin kim olduguna, ne düsündügüne,... kaç yildir evli olduguna dair en zayif bir fikri yok... Hiçbir sey!
mínima tirada, pero un buen tiro.
En küçük zar olsa da büyük bir atış.
Estamos tratando de no ser detectados. Eso requiere una mínima cantidad de silencio.
Fark edilmemeye çalışıyoruz, bu da bir nebze sessizlik gerektiriyor.
Mínima. Claro.
Bir nebze, tamam.
La Secta me dará caza a la mínima oportunidad.
Cabal beni her köşede avlıyor.
Si sientes la más mínima incomodidad, o deseas dejarlo, házmelo saber, ¿ de acuerdo?
Şimdi, eğer en ufak bir rahatsızlık hissedersen, ya da bırakmak istersen, haber ver yeteri, tamam mı?
¡ Con sólo la mínima sospecha... mátenlos a todos sin piedad!
En ufak bir şüphe bile duysanız merhamet göstermeden öldürün!
A la mínima..... hablas de irte. Sólo espera.
En ufak birşeyde..... gitmekten bahsediyorsun..
Lágrimas a la mínima cosa, diálogos, todo.
En saçma yerlerde gözyaşları dökülmeye başlar, diyaloglar falan.. Herşey..
- Mínima.
Abby'nin ilk bulduklarına göre alfa ışımasına maruz kaldı.
Todavía no tengo la mínima idea de por que mis padres me mandaron ahí.
Ailem bana öyle bişey öğretmemişti