Translate.vc / испанский → турецкий / Môn
Môn перевод на турецкий
1,362 параллельный перевод
¿ Donar dinero para excavaciones en África?
Afrika'nın kazılması için para mı verecekmişim? Mon Dieu.
Oh, mon Dieu.
( Tanrım. )
- Observe mon ami. - ¿ Qué es?
- Regarde, mon ami. ( Bak, dostum. )
Mon ami aquí tengo el periódico de hoy.
İşte, mon ami ( dostum ), bugünün gazetesi.
No exactamente inspector jefe, alimento para el alma, mon ami.
- Tam olarak öyle bir şey değil, Başmüfettiş. Ruhun gıdasına, mon ami. ( dostum. )
- Mon capitaine.
- Sayın kaptan.
Mon capitaine, creo que usted y yo debemos hablar en privado.
Sayın kaptan, sanırım bunu özel olarak konuşmamız gerekiyor.
Bonjour, mon capitaine.
Merhaba sayın kaptan.
Es una criatura encantadora, ¿ verdad, mon capitaine?
Ne kadar gözü pek, minik bir şey, değil mi?
Después de ti, mon ami.
Senden sonra, dostum.
Se ha ido, mon ami.
O gitti, dostum.
Mon cher ( Cariño mío ).
- Mon cher.
¿ Qué? Mon cher.
İngilizce konuş!
Mon cher.
- Mon cher!
Él está justo aquí, mon cher.
- Burada, mon cher.
Adieu, mon cher.
- Adieu, mon cher.
- Mon cher Hastings.
- Sevgili Hastings.
Mañana la compañía se va a Nueva York, mon ami.
Yarın oyun New York'a gidecek, dostum.
Ah, mon cher Hastings, las tan celebradas perlas del Zar. ¿ Dónde cree que hay un mercado para ellas?
- Sevgili Hastings Çar'ın ünlü incilerinin alışverişi nerede yapılabilir sence?
Se equivocan, mon ami.
Yanılıyorlar, dostum.
Bueno, tenemos mucho tiempo, mon ami.
- Daha vaktimiz var.
Oui, c'est possible, mon ami.
Mümkün, dostum.
Exactamente lo mismo que usted, mon ami.
- Sen ne görüyorsan onu, dostum.
No lo sé mon ami.
Bilmiyorum, dostum.
- Al contrario, mon ami.
Tam tersi, dostum.
El Conde Foscatini ya estaba muerto, mon ami, cuando Monsieur Graves pidió la cena.
Mösyö Graves yemeği sipariş ettiğinde Kont Foscatini ölmüştü bile.
Oh, mon Dieu, en esas adversidades nacen las amistades más duraderas, n'est-ce pas?
O zor zamanlarda, hiç bitmeyecek bir dostluk kuruldu değil mi?
No, mon ami.
Hayır, dostum.
Ah, mon ami!
Ah, dostum!
Ni se me ocurriría algo así, mon ami...
Yaptıklarım söylediklerimi tutmuyor.
Si encontramos al hijo, mon ami, encontraremos al asesino.
Oğlunu bulursak katili de bulmuş oluruz, dostum.
¿ De qué sirve tener muchos amigos, mon ami... cuando tienes un cruel enemigo?
Büyük bir düşmanın olduğunda bunca dostunun olması ne işe yarar, dostum?
Oh, mon Dieu, Hastings, ésta es sin duda una obra de Auguste Clouet, y Auguste Clouet es uno de los mejores artesanos de Lieja.
Ulu Tanrım! Hastings, bu şüphesiz Auguste Clouet'in eseri. Auguste Clouet, Liége'in en büyük sanatkârlarından biridir.
Hastings, mon ami.
Hastings, mon ami!
- ¡ No les rompas el corazón, mon ami!
- Onların Kalbini Kırma, mon ami!
Tu deseo será cumplido, mon ami.
Dileğin gerçek oldu.
Es una situación complicada, mon ami.
Kötü vaziyetteyiz, dostum.
- Si deseas arreglar esto, mon ami, hagámoslo.
- Bu sorunu çözmek istiyorsan, dostum hemen çözeriz. - Cyclops. Gambit.
Mon ami, ha habido un pequeño error.
Aman Tanrim, bir hata... Bir hata olmali!
Está por hacer historia, mon ami.
Tarih yazmak üzeresin, sevgilim.
He venido a rescatarle, mon ami.
Seni kurtarmaya gelmiştim, mon ami.
¿ Por qué, mon ami?
Fakat neden, mon ami?
No quiero privarle de ellos, mon ami.
Sizi onlardan mahrum bırakmak istemem, mon ami.
Es demasiado sensible, mon ami.
Çok hassassınız, mon ami.
Non, non, non, non, non.
Yoo, yoo, mon ami.
Mon ami. Son para las grandes ocasiones.
Bunlar özel zamanlar için saklanmalı, ha?
Yo también te quiero.
Je t'aime, mon chérie. Ben de seni seviyorum.
¡ Mon capitaine!
Mon kapitan!
- Estoy contigo, "mon frère".
Hadi çalışalım. Yanındayım kardeşim.
Mon frere, estamos de suerte.
Kardeşim, çok şanslıyız.
Hola, Mon, estoy moviendo la silla.
Hey, Mon. Sandalyeyi taşıyorum.